AYCADISI

MEHMET'İN HAYATINDAKİ KADINLAR-Bölüm 14

14. BÖLÜM

MEHMET'İN HAYATINDAKİ KADINLAR!

O sabah, Kalender Villası her zamankinden daha sessiz ve sakin bir ortama ev sahipliği yapıyordu. Otururken, yürürken, araba kullanırken, koşarken hatta yemek yerken bile susmak bilmeyen Aylin, nedense bu sabah ev ahalisine zorla 'Günaydın!' demişti.

Koridorda karşılaştığı küçük kızının yüzünün şişmiş olduğunu gören Ahmet Bey, eşi Mediha Hanım'a 'Ne oldu?' der gibi bir kaşını yukarı kaldırarak sessizce sormuş, 'Bilmemmm!' ifadesi ile karşılaşmıştı. Aynı anda odasından çıkan Mehmet, her ikisine de özellikle bakmamış, kısaca 'Günaydın!' diyerek, hızlı adımlarla merdivenlere yönelmişti. Kardeşinin kendini hazır hissettiğinde nasılsa durumu açıklayacak bir yöntem bulacağını biliyordu. Ona çok güveniyordu...

Çok zorlu bir gece geçirmişlerdi. Aylin'in o güzelim mavi gözlerindeki ışıltının yavaş yavaş kaybolduğunu gördü genç adam kendi gözleriyle.

Ayda'nın evinden çıktığında epey geç olmuştu. Elinde olsa onu da Kalender Villası'na getirir hep gözünün önünde olmasını sağlardı. Teklif bile edemedi. O kadar emindi ki reddedileceğinden...

Menekşe Apartmanı'ndan çıkmadan Zafer'e tüm talimatları yineledi. Serdar'ın yeniden ortaya çıkma ihtimaline karşı adamın gözünü dört açmasını rica etti. 'Siz hiç merak etmeyin Mehmet Bey! Evelallah, hele bir gelsin...' diyerek genç adamın içine az da olsa su serpmişti görevli Zafer. Adamın sözünün eri olduğunu bilirdi Mehmet. İçi rahatladı. Şimdilik Ayda ile ilgili tedbirleri alıyordu.

Murat'ı aradı sonra, "Selam dostum!"

"Sana da selam... Hayırdır bu saatte yemek yiyelim demeyeceksin herhalde?" diye karşıladı onu Murat.

Güldü genç adam. Keşke o kadar basit olsaydı arama nedeni. "Murat, şu Serdar denilen it yeniden piyasaya çıkmış. Aylin'e sarmış adi herif!"

"Yok artık! Ne alaka abicim? Nereden tanıyor olabilir ki Aylin'i?"

"Geçen ay arabası servisteyken onu okula ben bıraktım. Görmüş olmalı... Sonuçta aynı okuldalar. Kardeşimle konuşmaya gidiyorum eve. Ayda ile Emel birliktelermiş. Emel sana bahsetmedi mi?"

"Bu akşam görüşemedik. Dersleri çok yoğunlaştı. Ama telefonda konuştuğumda canının çok sıkkın olduğunu fark ettim. 'Sonra anlatırım' dedi... Kardeşim aklında ne var?"

"Anladım. Bu herif hayatımızda ki kadınlar için potansiyel tehlike Murat! Bugün Aylin, yarın Emel. Dikkatlice çözmeliyiz bu işi. Ben Ayda'nın evinden çıktım az önce. Gizlemeye çalışsa da kız çok korkmuştu. Elimden geleni yapıp kızları koruyacağım ama biliyorsun bir hafta sonra şu Afrika olayı var. Yarın bana zaman ayırmalısın. Gece geç saatte sana uğrayacağım. Konuşalım!"

Mehmet'in ses tonundan canının fazlasıyla sıkıldığını anladı can arkadaşı. Çok haklıydı Mehmet. Bu herife sıkı bir ders verme zamanı gelmişti de geçiyordu bile. Elinden gelenin fazlasını yapacağını kendisi de Mehmet de biliyorlardı...

"Tamamdır. Merak etme. Ben de birkaç iyilik düşüneyim bu arada..." diyerek telefonu kapattı Murat. Ardından hemen sevgilisini arayıp onu da rahatlatmaya karar verdi. "Canım... Hala ders mi çalışıyorsun?"

"Kafam karmakarışık Murat. Çalışmaya çalışıyorum diyelim. Beni boş ver, sen nasılsın?" dedi Emel'in yorgun ve uykulu sesi.

"Az önce Mehmet aradı. Serdar olayını anlatmış Ayda... Ben ayrıntılı bir şekilde senden de dinlemek istiyorum eğer mümkünse. Sizi korumam gerek." Şu an Emel'in yanında olup ona sarılmak istiyordu. Biricik sevgilisinin bugün ne kadar gerildiğini tahmin edebiliyor, onun iyi yüreğinin böyle şeyleri kaldıramayacağını biliyordu Murat...