Ölümcül Saplantı (+18)

Aşk-ı Hüsran Bölüm 40

Merhabalar efenim işte yine ben ve yeni bir bölümle daha karşınızdayım lafı uzatmadan sizi yazımla baş başa bırakıyım..
Sizi seviyore öpüldünüz..:))

       Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhu aydınIatır, sonra bedeni ısıtır.. Ama iIlede yakar benIiğini kavurur zira onun da yaradılışı budur.

      Sebep bu mu bilmiyor  ama yandığını hissediyordu Alper. Kaan'ın dokunuşlarında kavrulduğunu. Bunun sonu yoktu. Olmadığına artık inanmak üzereydi.
               "Kaan, Kaan dur artık." Elinin birini alnına koymuş ve gözlerini kapamış alt dudağını ısırıyordu Alper. İkinci kattaki yatak odasında bulunan çift kişilik yatağa yatırmıştı Alper'i  ve tam dört saattir vücudunu sömürüyordu Kaan.
"Yapma Sarışın, yeteceğini kim söyledi?"
"Bu kadar doyumsuz olamaz kimse. Bırak beni artık, banyo yapmalıyım. Temizlenmem gerek."
İki elini Alper'in yanlarına dayayıp yüzüne bakmaya başladığında Kaan tek kaşını kaldırdı:
            "Geçen sefer yaptığın banyoda kendini öldürüyordun. Kollarının haline bak, vücudunu tahriş etmişsin."
"Ne kadar yıkarsam o kadar kirleniyormuş gibi olduğundandır." Diye söylenip  öfkeyle bakarken Alper, gözlerini kıstı Kaan.
"İyi o halde, adam gibi banyo yapmayı öğrenene kadar tek başına banyo yasak sana."
"Peki sen ne yapacaksın? Bütün gün beni mi becereceksin?"
Derken Alper, hızla bacaklarını kaldırıp içine girdi Kaan. Aniden alamadığı nefesi yarım kaldı Alper'in.
"Neden olmasın, daha iyi bir işim yok."

      Dudaklarını aralamış nefes almaya çalışırken Alper bir eliyle kendi kalçasını tutarak söylendi.

"Da, daha az önce boşalmadın mı sen?"
"Ne oldu korktun mu Sarışın?  Ah evet öyle olmalı. Her seferi bir diğerinden daha uzun tutmam hoşuna gitmiyor mu?"
"H, hayır."
"Yalan söylemeyi kesmen gerek Sarışın." Derken birkez daha içine girdiğinde Kaan. Kulağına eğildi. "Yoksa cezalandırılacaksın."
"Beni öldürüyorsun." Diye fısıldarken dişlerini sıktı. O anda belinden tutarak kucağına oturtup bir kez daha içine girdiğinde Kaan, irkilerek boynuna sarıldı Alper. Pencereden dışarısını görebiliyordu. Yağmur tıpkı bardaktan boşalırcasına yağarken, onunla birlikte ağlamak istediğini hissediyordu.

                 "Bence yaşadığını hissediyorsun Sarışın." Dedi Kaan.. "Öyle hissetmen gerek. Zira bir daha hayatın boyunca kimse seni benim sardığım gibi sarmayacak. Hiç kimse seni bu kadar arzulamayacak. Ve Hiç kimseden şuanda ki kadar nefret edip onu aynı istekle arzulamayacaksın."

              Başını Kaan'nın boynuna gömmüş: "Seni arzuladığım falan yok." Derken Alper. "Yaa..." Deyip bir kez daha derinlerine daldı Kaan. O anda hızlı bir inleme daha döküldü Alper'in dudaklarından. Tekrar kulağına yaklaştığında  bir sırrı paylaşıyormuş gibi: "Peki neden irkiliyorsun Sarışın?"Dedi. "Neden daha fazlasını ister gibi parmaklarını bana bastırıyorsun? Neden sana dokunuşlarım seni titretiyor? Neden inkar ediyorsun Sarışın? Neden korkuyorsun?"

"Korktuğum falan yok." Derken gözlerini kapayıp başını geriye attı Alper. Bir kez daha kendine bastırdı onu Kaan ve boynunu öperken söylendi.
"İnkar etme."
"Etmiyorum." Dediğinde hızla nefes almaya başladı Alper. O anda tekrar yatırdı onu Kaan:
"Beni istediğini söyle."
"İstemiyorum."
"Daha fazlası için deli olduğunu söyle."
"Ah,,Hayır.."
"Peki neden titriyorsun Alper?"
"Ti,tremiyorum."
Hızla nefes alıp verirken sarışın, aynı hızla onun derinlerine inmeye devam ediyordu Kaan. Alper'i kollarının arasında sıkarken o inleyerek gözlerini kapamış üzerinde ki canavara ayak uydurmaya çalışıyordu
"İstediğini söyle Sarışın."
"Ah, ah Kaan...."
"Sarıl bana."
Alper kollarını ona dolarken nefesinin kesildiğini hissetti. Kaan yüzünü Alper'in boynuna gömdüğünde nabzının deli gibi attığını farketti. "Daha fazla" derken vücudunu sıkttığında bir inleme daha aldı Alper den. Alper, üzerinde ki tutkulu adamın başını boynuna bastırırken "Imm, gel artık." Diye fısıldadığında kendini bir anda bıraktı Kaan. Şaşırmıştı ancak umrunda mıydı yani? Başını kaldırıp kızarmış yüzün sahibine bakarken hızla nefes almaya çalışıyordu Alper. Alnını sarışının alnına dayarken söylendi:
"Ahh sarışın. Bunu tekrar hissedemem sanıyordum. Bir kez daha yaşayamam. Ama şimdi, kalbimi bedenimden söküp avuçlarına vermek istiyorum. O senindir artık. Ruhumda başlayıp tüm vücudumu kapladın. Bütün vücudum sen artık."
         
      Kollarında ki sarışını bir kez daha koklayıp, bir şey söylemesine fırsat vermeden onu bir kez daha öptü.