Evet merhaba arkadaşlar yine ben.. Tamam tamam biraz geç bi bölüm oldu biliyorum..:p ama işte geldim..:D paylaştığım müzikle okuyabilirsiniz...hadi keyifli okumalar..:D
Hırsla atılan bir ok yaydan nasıl çıkarsa sözlerde öyle çıkar bazen. Kalbinle atamazsan vuracağı noktayı şaşırır attığın ok. Söylenen sözlerde tıpkı onun gibidir. Kalben söylenirse eğer hedefini on ikiden vurur.Zira yürekten akan sözler ancak yüreği bulur.
Nasıl nasıl yapardı bunu Timuçin? Neden yapardı? Bu kadar zamandır aramıyorlar mıydı onları? Şimdi nasıl olur da hiç görmemiş gibi hareket ederlerdi? Deli miydi bu adam?
"Sen ne yaptığını sanıyorsun be?" Yerden yaklaşık bir fit uzakta Kuzguna bağırmakla meşguldü Eren.
"Ne yapmışım?" Dedi sonunda umursamaz tavırlarla Timuçin.
"Dalgamı? Tanrım. Dalga mı geçiyorsun benle? Neden geldik neden gidiyoruz?"
"Öyle gerekiyordu." Sakinliğini koruyordu Timuçin.
"Nasıl, Nasıl öyle gerekiyordu ya? Lanet olsun. Aklını kaçırmışsın sen. Görmedin mi? Alper'e bakmadın mı? Hastalanmış. Tanrım. Mahvolmuş, çökmüş. Zincirlenmiş. Bu Kaan cidden. Gerçekten beni korkutuyor. Bir daha ki fikri ne, vahşi bir hayvan gibi kafese kapatmak mı?"
"Bunu isteyerek yapmadığına eminim."
"Timuçin sen ne diyorsun ya? Bu insan haklarına aykırı. Bu suç. Ne yapıyor, zorla birlikte mi oluyor Alper'le." Bir anda önüne döndü. Şokla açılmış gözleriyle, elini alnına koyarken ağlamamak için kendini zor tutuyordu. "Tanrım. Tecavüz mü ediyor ona."
"Kes sesini yok öyle bir şey."
"Nereden biliyorsun. Lanet olsun orada mısın?"
"Kes sesini Eren." Derken düşünceli ve kızmış gözleriyle yüzüne baktı. "Kes sesini. Kaç kere söylemem gerek, Kaan'ı daha önce hiç böyle görmedim. Lanet olası bir adama aşık. Ben Alper'i alıp gelsem ne olacak? Sen tanıyor musun onu? Hiç vakit geçirdin mi Kaan'la? Neler yapabileceğini biliyor musun? Duracağını mı zannediyorsun? Normal mi zannediyorsun sen onu? Normal adam onun yaptıklarını yapar mı?"
"Ve sen. Bir anormalle, Alper'i baş başa mı bıraktın?"
"Eren. Anlamıyorsun. Kaan, Alper'le bütünleşmiş. Onu saplantı yapmış. Alper'in tek kurtuluşu, ancak Kaan'ı vurmam olur. Ve ben bir başkası için, kendi kanımdan olmayan biri için, kendi kanımdan olan birini vurmam. Kuzeni mi vuramam ben. Sapkın da olsa, anormal de, lanet olası bir erkeğe aşıkta olsa vuramam."
"Bir erkeğe aşık olmak demek, anormal olmak demek mi?"
"Bu konuda kimin ne düşündüğünü çokta sikime takmam. Ama hayır. Lanet duygularını kontrol edemeyebilirsin. Bir erkeğe aşık olabilirsin. Yanlış olan onunla birlikte olmak. Onunla sevişmek, tıpkı bir kadın gibi onun içine girmek. İşte bu iki erkeğe de zarar verir. Zarar görmedin mi Eren? Benden Ayaz dan. Bizden zarar görmedin mi? Değiştiğini hissetmedin mi? Ben hissettim. Bu çok tehlikeli, ilgi duyduğun birine dokunduğunda onu daha fazla istersin. Ona bir kez dokunduğunda, artık bunun önüne geçemez olursun. Geçemiyorum görmüyor musun? zarar veriyorum ikimize, bunu bildiğim halde arzularıma teslim oluyorum Eren. En başta dokunmamam gerekiyordu ama yaptım. Bak şimdi duramıyorum artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Saplantı (+18)
JugendliteraturGünahlar ateşe dönüştü diye aşk özgürlükten vazgeçer miydi? O halde hangi bedende olduğunun ne önemi vardı? Lakin önemliydi işte. Derler ki: Uçsuz bucaksız bu gökyüzünün altında her birimiz küçücük birer kum tanesiyiz. O kadar varız ve dah...