Günahlar ateşe dönüştü diye aşk özgürlükten vazgeçer miydi? O halde hangi bedende olduğunun ne önemi vardı? Lakin önemliydi işte. Derler ki:
Uçsuz bucaksız bu gökyüzünün altında her birimiz küçücük birer kum tanesiyiz. O kadar varız ve dah...
Meraba millet medyada gördüğünüz Timuçin ve Eren....:D bu bölüm biraz ateşli ve smuttiçrikli,, okuduktan sonra yorum ve votelerinizi eksik etmeyin öpüldünüz..:)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
********* Sabah uyandığında gece oldukça rahat uyuduğunu fark etti. Nadir zamanlarda bu kadar iyi uyuduğunu hatırlardı. Bu garipti doğrusu ve şuanda nereden geldiğini anlayamadığı bir ağrı da başına peydah olmuştu. Yavaşça yüzündeki mahmurlukla gözlerini açtığında odasının değiştiğini fark etti. Lanet olası kahya haberi olmadan mı yapmıştı bunu. Ona mı öyle geliyordu yoksa odası mı küçülmüştü. İleride ki o saçma vazo da neyin nesiydi? Kendine gelirken fark etti. Burası kendi odası değildi. Başını sola çevirdiğinde yanında çıplak bir kadının uyuduğunu gördü. Siktir. Kimdi bu? Bir dakika bu saçları tanıyordu.
Yavaşça kıvranarak dirseklerinin üzerinde doğrulup dağılmış ve yüzünü örten saçlarının arasından başını çevirip uykulu gözlerle kendisine baktığını görünce o yeşil gözleri tanımıştı. Birden durumu kavradığında başına odunla vurmuşlar gibi bağırarak heyecandan yataktan aşağı düştü Timuçin.
"Ne bağırıyorsun be."
"Ah, siktir belim kırıldı."
"Sana da günaydın kurt adam." Diyerek tembelce doğrulup yatağın ortasında oturmaya başladı ve ellerini saçlarının arasından geçirdiğinde, Timuçin dirseklerini acı içinde yatağa yaslayarak Eren'e bakmaya başladı.
"Ne oluyor lan? Ne bu halimiz böyle?" Gözlerinde keskin ifadelerle başını yavaşça Timuçin^'e çevirdi.
"Nasıl? Bir dakika, nasıl yani sen dün gece neler olduğunu hatırlamıyor musun?" Deyip gülerek tekrar önüne döndü.
"Hatırlıyor gibi mi duruyorum." Diyerek yumruk yapmış elini yorgana vurduğunda tekrar gülümsedi Eren.
"Yapma şöyle çok komik oluyorsun."
"Hatırlamıyorum neler oldu?" Dedi sesini yükseltmemeye çalışarak.
"O zaman hatırlamanı öneririm kovboy." Derken uyuşuk bir halde yataktan kalktığında Eren, altında yalnızca kalçasını kaplamış siyah bir boxer olduğunu gördü Timuçin ardından kendine baktı, beyaz gömleğinin tüm düğmeleri açılmış ve altında da yalnızca gri boxerının olduğunu görünce bir şoka daha uğradı. Neler oluyordu lan? Hızla kalkıp onun dışarı çıkmasını önleyerek kolundan tutup kendine çektiğinde adeta gürledi.
"NELER OLDUĞUNU ANLATMAZSAN VELET KAFANI KOPARIRIM." Eren kolunu çekmeye çalışırken kaşlarını çattı. "Canımı yakıyorsun." "Umurumda mı lan? ANLAT."
Dişlerini sıktığında Eren, öfkesinin bedenini sardığını hissetti gözlerini kocaman açarak karşısındaki bu kuzgun kadar yapamasa da ona dönüp kükredi.
