Serzeniş ve aşk Bölüm 41

2.3K 74 144
                                    

Merhabalar efenim...n'aber yine ben..:) yeni bölümü erken yayınladım.. Hadi gene iyisiniz..:P medyadakiler EREN ve Timuçin,, Keyifli okumalar.... sizi seviyore

Aşk bazen gitmekle kalmak arasında ince bir çizgi gibidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşk bazen gitmekle kalmak arasında ince bir çizgi gibidir.
Doğru ve yanlışların arasında yürümek gibi, ne olduğunu umursamadan, kim olduğunun önemi olmadan sadece yaşamak kalır geriye. Kokusu, nefesi, sesi. Onun her şeyi sizi ona çeker. Sanki ona ihtiyacınız varmış gibi. Sanki yüzlerce yıldır onu beklemişsiniz gibi bir adım atmasından korkar hale gelirsiniz  ya. İşte böyle bir adımın korkunçluğudur yaşanılan. Zira korkmamak elde değildir. Öyle ki dokunamayacak birine duyulan tutku günden güne içine çekip kavuran bir ızdıraba dönüşür.

Ölmek isteyipte ölememek gibi. Almak isteyipte alamamak. Dünyanın tüm ışıkları söner onun bir damla göz yaşında. Onun kederi, kederiniz olur. Sevinçleri sevinçleriniz. Yalnızca o varsa yanınızda, tüm dünya küle dönse ne çıkar dersiniz. Peki böylesine atan bir kalp birden fazla kişiyi ister mi? Geçmişinin izlerinde ki bir canavarla, geleceğini bilemediği bir canavar arasında kalmak korkunç değil mi? Korkunç ya, bu iki çelişki içinde nereye kadar devam edebilirsin Eren, arzularının peşinden nereye kadar gidebilirsin?

Bir şey vardı. Bir koku. Hoş bir misk kokusu duyumsuyordu yakınlardan gelen. Vücudunu saran bir sıcaklık. Güzel bir rüyanın içinde miydi yoksa bu gerçek miydi? İstemese de yavaşça gözlerini açtı Eren. Bu sıcaklığın sebebinin tam kucağında oturduğunu gördüğünde şaşırdı ama çok geçmeden olanları hatırladığında kendine geldi. Yavaşça gözlerini kısarken uykuya dalmış olan Timuçin'in yüzünü izledi.

Bekledi. Yüzünü yavaşça kuzgunun yüzüne yaklaştırırken gözlerini kapayarak dudaklarının tam önünde durdurdu ve derin bir nefes alırken bir milim daha yaklaşamadı. Giderek duygularının seline kapıldığını hissettiğinde hızla nefes alıp vermeye başladı. Dokunabilirdi ona bu kadar yakındı işte, neden aslında kaf dağında gibi görünüyordu. Böyle mi hissediyordu sahi? Ayaz da tıpkı böyle mi hissediyordu? O da bu kadar çıldırıyor muydu? Ellerini yumruk yapmış sıkarken Eren gözlerini sıkıca kapamış  bu durumdan  deli gibi kurtulmak istiyordu. Ondan kurtulmak. 

Nefes alıp verişleri hızla devam ederken yavaşça gözlerini açtığında kuzgunun kendisini izlediğini gördü. Yutkunurken ona baktı Eren ama yinede uzaklaşmadı. Timuçin kısık gözleriyle ona bakarken Eren'e sardığı kollarını serbest bıraktı.

"Eren." Derken bunun bir uyarı olduğunu ses tonundan anlamıştı Eren ama adını onun dudaklarından daha fazla duymak istiyordu. Kalçalarını onun erkekliğine bastırırken kendini ona biraz daha bastırdı ve yüzünü boynuna gömerken Kuzgunun da hızla nefes alıp vermeye başladığını hissetti. Timuçin, gözlerini kapayarak başını çevirmiş onun kendisini uzaklaştırmasını beklerken Eren ona daha fazla sokuldu. "Eren dedim." Derken sesi bu kez sert çıktığında  o zaman durdu Eren. Durdu ama uzaklaştırmadı kendini.

Ölümcül Saplantı (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin