❄Açıklama\ Ev❄

195 12 0
                                    

   Mutlulukla gözlerimi araladım. Esneyerek kendime geldim ve dün yaşadıklarımızı düşünüp hafifçe dudağıma dokundum. Bu yaptığıma gülüp sevinçle banyoya ilerledim.
Ah dün resmen Toprak'la öpüşmüştüm. Hem o kızda kuzeniymiş zaten. Rutin işlerim biterken banyodan çıkıp odama girdim bugün pazar olduğu için rahatça aşağıya inecektim ki telefonumun alarmı ile şaşırarak telefonumu elime aldım. Alarma baktığımda aslında onun küçük bir hatırlatma olduğunu anladım. Ne hatırlatması diyenlere. TABİKİ DE YEMEK SÖZÜ. Elimle anlıma vurup "Tabi ya" dedim ve üzerimi değiştip aşağıya indim. Emre ortalıkta görünmüyordu. Fakat Gizem mutfaktan çıkıyordu ona "Günaydın" deyip masaya oturdum ve akşamki yemek için bir şeyler düşünmeye başladım.

******
"Aldım" deyip market arabasına attım bir paket krem şantiyide. Gizem yanıma gelip market arabasına baktı "Tamam o zamn tatlı malzemelerinide aldık.... Hadi gidelim" deyip arabayı kasaya yönlerdirdi ve birlikte kasasan geçirilenleri poşetleyip, poşetleri elimize alıp çok hızlı olmayan fakat hızlı adımlarla eve ilerledik..

   Gizem elindeki poşetleri masaya bırakırken "Bundan sonrası senin" dedi ve mutfaktan çıktı. Bende elimdekileri bıraktım ve bir sandalye çekip oturdum, derin bir iç çekip poşetlere göz gezdirdim "Sanırım bugün çok yorucu olacak" deyip başımı geriye attım ve derin bir nefes alıp verdim…

****

Elimdeki kaba şeker koyarken Gizem'e seslendim "Buraya gelirmisin?" Gizem elinde telefonu ile yanıma gelip başını ekrandan kaldırmadan bana bir sonraki malzemeyi verdi ve gidip sandalyeye oturdu. Tek kaşımı kaldırıp ona baktım "Neler oluyor?" Gizem başını telefondan kaldırıp "Hiç" dedi, bu kez iki kaşım birden havalandı yanına gidip "Ne demek hiç? Sen ölsen beni bırakıp telefonla ilfilenmezsin tabi.." cümlenin devemını söyleyecekken durdum çünkü aklıma çok hınzırca bir fikir gelmişti "Sen aşık mı oldun?" Gizem hemen ayağa kalkıp "Nasıl anladın?" dedi bunun üzerine kocaman bir kahkaha atarken Gizem ne yaopmak istediğimi anladı ve kaşlarını çattı "Çok kötüsün, heyecanlanmıştım" dedi ve dudaklarını büzdü.. Büzdüğü dudaklarından tutup salladım "Oy benim aşkım bana güvenirmiş aman da aman" kollarını göğsünde bağlarken bende elimi dudaklarından çektim "Her neyse kim bu çocuk?" bir an ciddileştim ama bu kez de Gizem benim yerimi almıştı "Şey.. Şu dünkui çocuk yok mu?" gözlerim yuvalarından fırlayacakken konuştum "Oha! Hangi ara konuştun? Hangi ara tanıştın? Ne zaman numaralarınızï aldınız?" ben sorularımı sorarken Gizem haf kızarmış ve başını öne eğmişti "Bilmiyorum. Her şey birden bire oldu. İlk görüşte aşka inanmam fakat bu çok farklı bir şeydi" dedi onu daha fazla utandırmamak için "Tamam yaa.... Hadi bana yardım ette şunları hazırlayalım" deyip önüme döndüm. Keki çırpacakken birden boynuma dolanan ellerle irkildim "Sen çok iyi bir arkadaşsın" deyince Gizem ona tebbesüm edip bende sarıldım...

*******

Sonunda her şey bitmişti, her şey derken cidden her şey bitmişti...Ateş'i seven yanımın acısı, Toprak'ın sevgilisi var sandığım bu yüzden içimde oluşan acıdan farklı tanımlanamayan duygu ve kendimi değersiz hissedişim...
Her şey Toprak'ın bana gelişi ile bitmişti. O yanımda iken hissetiğim tarifi imkânsız duygu, sanki bütün dünyanın, bütün haytım acılarını sırtlanıyor ve alıp götürüyor gibiydi...
Ateş'e hissetiklerin ne kadar çabuk bitti? diyenlere tek bir yanıtım var.... Toprak'a karşı hissetiklerimi, bir gün sizde bir başkasına karşı hissederseniz... İşte o zaman beni çok iyi anlarsınız.... Çünkü ben de izlediğim filmlerde insanların eski sevgilisini unutup bir başkasını kabullenişini garipserdim.... Ama şuanda bunu tamda kendim yapıyorum ve sizede tek bir şey diyorum 'İnşallah benim kadar aşık olursunuz ve ne demek isediğimin farkına varırsınız'......

Geri çekilip hazırladığım sofraya son kez baktım ve kendimle bir kez daha gurur duydum.. Eh tabi Gizem'le de.....
   Mutfağa ilerlerken birden Toprak'a haber vermediğim geldi aklıma ve Gizem'e seslenip telefonumu almak için odama çıktım. Komodinin üzerinde duran telefonu alıp Toprak'ın numarasını tuşladım ve kulağıma dayayıp yatağıma oturdum, dördüncü çalışta açtı. "Ne oldu? Beni çok mu özledin?" dedi muzip bir sesle "Ah! Evet, nasıl özledim bilemezsin"
"Biliyorum, biliyorum hiç bir kadın çekimime dayanamaz"
"Seni uyuz, sapık başka kim dayanamıyor çekimine?"
"He yani çekimime dayanamadığını kabul ediyorsun?"
"Hiçte canım.. Zaten ben seni yemek için aramıştım"
"Ne yemeği?"
"Hani şu beni gaza getrirdiğiniz" derken ayağa kalkıp dolabımın önüne geçmiştim "Ah evet, 5 dakikaya oradayım. Bu kadar çabuk gelmemin sebebi kesinlikle yemekler seni özlemem ile hiç bir alakası yok" dediği şe sırıtırken "Peki o zaman, görüşürüz" deyip onun cevabını beklemeden telefonu kapattım. Biraz fazla heycanlanmıştım sanki..

*****

"Emre iki dakika sabır et ! Toprak gelmek üzre zaten" derken çalınan kapı ile sölediğim şey onaylanmış oldu. Hızla gidip kapıyı açacaken üzerimi son kez düzetip öyle açtım. Toprak mavi tişörtü ile beni büyülerken fısıltı gibi çıkan sesim ile "Hoş geldin" dedim Toprak çarpık gülümsemesini takınırken gözlerinde tanımını bilmediğim bir ifade vardı. Nefesini heyecanın getirdi bir şekilde dışarıya üflerken benim ses tonumdan biraz daha fazla bir biçimde "Hoş buldum" dedi ve beni baştan ayağa süzdü. Bu yaptığına biraz daha utanaraka kapıyı geçmesi için araladım ve elimle de geçmesini işaret ettim. Toprak bakışlarını benden çekmeden ilerlerken bende onun hemen yanında ilerliyordum. Masanın önüne geldiğimizde Toprak bakışlarını benden çekip masaya baktı ve kaşları şaşkınlıkla havalandı "Bunları sen mi yaptın?" dudağımı büzüp "Birazcık yardım almış olabilirim" Toprak sırıtarak bana döndü ve "Tahminimde yanılmadım" dedi omuzuna fazla sert olmayan bir yumruk indirip "Seni uyuz" dedim ve tam devam edecektim ki Emre'nin sesini işittim "Acıkmış olma ihtimalim yüzde bin" dedi Gizem'in kafasına vurması sonucu ağızından küçük bir inleme kaçarken onların bu haline kıkırdayıp Toprak'ı masaya davet ettim ve birlikte ilk yemeğimize başlamış olduk..

****

Sofrayı toplayıp salondaki berjere oturdum. Emre ve Toprak çoktan kendi dünyalarına çekilmişken Gizem yavaşça ayağa kalkıp "Gençler ben kaçar" deyip kapıya yürümeye başladı ben de peşinden gidip onu geçirdim ve her şey için teşekkür edip taksiye binene kadar bekledim. Yavaşça kapıyı kapatıp tekrar salona döndüm. Emre ortalıkta görünmüyordu, tekrar eski yerime otururken "Emre nerede?"diye sordum Toprak'a "Uykusu gelmiş" kaşlarım çatıldı "Bu saate" Toprak omuz silkip "Aynen" dedi ve elini havaya kaldırıp gel şeklinde bir kaç kez açıp kapadı, yavaşça yanına gidip oturdum "Ne oldu?" Toprak beni kendisine çekip başımı göğüsüne yasladı, yavaşça saçlarımı okşayıp "Bana ne yapıyorsun sen? Neden seni görmeyi çok istiyorum? Neden sesini duymak huzur veriyor? Yada neden her şeyden vazgeçmemi sağlıyorsun?" derin bir nefes alıp verdi "Beni ne zaman kendine bu kadar bağladın hiç bilmiyorum" dedi ve sustu, söyledikleri o kadar tatlıydı ki söyleyecek hiç bir cümle veya kelime bulamadım ve bende onunla birlikte sustum.

UYUZUM!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin