UYUZUM!!!

Bunu Toprak'tan beklemezdim ama..

Yine alarmın sesiyle uyanmayı beklerdim ama Yağız'ın üstüme atlamasıyla uyanmak zorunda kaldım.....
"Yaa sen insan değilsin herhalde. Çünki normal insanlar nazik bir şekilde uyandırılıyor"dedim umursamazca yanıma uzandı "Bir saaten beri sana sesleniyorum duymadın bende son çare üzerine atladım"dedi "Yine de bunu yapman gerekmezdi"dedim o anda telefonuma mesaj gelmesiyle komodinin üzerinden telefonu alıp ekranı açtım mesaj Uyuzum dandı...

Gönderen:Uyuzummm!!!
Arkadaki ormana gelirmisin sana söylemem gereken şeyler var ve ben bunu senden biraz daha saklarsam daha çok üzülebilirsin
Yazıyordu neden üzülücem ki?? Acaba ne oldu???
Tamam 1 saate oradayım
Yazıp telefonu kapattım....
Yağız'ı odamdan kovup giyecek bir şeyler almak için dolabı açtım...
Mini kot siyah şortumu üzerine yeşil gömleğimi giydim ayağımada siyah convers'lerimi giyip ormana gittim..

Toprak orada öylece durmuş karşısında ki denizi izliyordu.. Arkasına gidip boynuna atladım o da ellerimi tutup beni önüne geçirdi...
Yüzüne baktığımda gözlerinde tanımlayamadığım bir duygu vardı...
"Ne oldu???"dedim ellerimi tutu "Şimdi sana söyleyeceklerim karşısında belki çok üzüleceksin belki de bana çok kızacaksın ama sana bunu söylemem gerek" deyip duraksadı elini yüzüme götürdü "Selin'e ben söyledim"dedi "Neyi???"dedim "Ateş'le sevgili olmasını" dedi "Ne?"dedim gözlerim kocaman açılırken "Ben seni çok istiyodum.. Dayanamadım onunla ayrılmadan asla benimle çıkmazdın"dedi "Peki ya barda ona attığın yumruk???"dedim "Ona değildi öfkem senin ağlamanaydı senin ağlamana dayanamadım"dedi gözlerimden bir iki damla yaş akarken konuşmaya çalıştım "Ne yani.... Şimdi... Sen... Ateş'le beni mi ayırdın??" dedim başını iki yana salladı "Hayır öyle yapmak istemedim... Yani aslında ayrılmanı istedim çünki gerçekten sensizliğe dayanamadım yapamadım" dedi ellerimi saçlarımdan geçirip "Nasıl böyle bir saçmalık yapabilirsin??? Tamam beni seviyorsun ama neden Ateş'ten nefret etmemi sağladın???"dedim "Çünki sen ondan nefret etmeden ayrılmazdın"dedi "Bu seni haklı kılmaz" dedim ve arkamı dönüp eve yürümeye başladım Toprak koşarak gelip önüme geçti onun konuşmasına izin vermeden "Sadece biraz düşünmek ve yanlız kalmak istiyorum"dedim "Pekâla"deyip önümden çekildi "Ama unutma seni herkeaten ve herşeyden çok seviyorum ve şunuda unutma yıldızsız gökyüzü bir HİÇ" diye ekledi o sözü üzerine ağlayarak yanından ayrıldım..

Eve girip koşarak odama çıktım yatağa oturup ağlamaya başladım...
Aslında Ateş'e şu an aşık değilim ama onu sebebsiz yerere terk etmek işte bu olay bana kendimi tuhaf hissetirmişti........
Telefonun çalmasıyla kendime geldim. Telefonu cebimden çıkarıp kimin aradığına bakmadan açıp kulağıma dayadım
"Efendim??"
"Neredesin???"
Bu sesle arayanın Demir olduğunu anlamıştım.
"O zaman dışarıysa çıkıcaz... Seni almaya geliyorum"
Benim konuşmama izin vermeden telefonu yüzüme kapattı.....
Aslında biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı....
Dolabımın karşısına geçip kıyafet seçmeye başladım vişne çürüğü renginde mini bir elbise altına siyah topuklu ayakkabı elime de metal kutu şeklinde çantamı aldım...
Bugün hiç makyaj yapmak istemiyorum ama soluk tenime can vermek istedim... Bu yüzden sadece BB krem ve göz kalemi kulandım bir an elim şeftalili parlatıcıma gitti ama aklıma Toprak'la olanlar gelince onu eski yerine koydum....
Dudağıma nemlemdirici sürüp aynanın karşısına geçtim son dokunuşları yapıp evden çıktım Demir gelmişti porcesine yaslanmış telfonuna bakıyordu yanına gidip önünde durdum"Selam"dedim kafasını kaldırıp bana baktı önce küçük çaplı bir şaşkınlık geçirdi sonrada kendine gelip"Selam... Çok güzel olmuşsun"dedi "Teşekkür ederim"dedim Demir benim binmem için arabanın ön kapısını açtı yerime geçip oturdum Demir'de sürücü koltuğuna oturunca artık gitmek için hazırdık...

Sonunda bir barın önüne gelip durdu arabadan inip baraın kapısından girdik....

Yerler siyah mermerle kaplıydı heryerde spot ışıklar vardı...

Demir'le köşedeki koltuklara gidip oturduk.. Eğlenmeye geldim ama Toprak bir türlü aklımdan çıkmıyo. Ne tarafa dönsem sürekli onu görüyorum sonra bana gülüşü geliyo aklıma bende gülüyorum....
Demir'in beni dürtmesiyle ona döndüm "Kalk hadi dans edelim"dedi başımla onaylayıp ayağa kalktım dans edenlerin yanına gidip dans etmeye başladık...

Şarkılar falan derken saat epeyce geç olmuştu. Demir'in kulağına eğilip "Beni eve bırakırmısın??? Evdekiler merak edebilir"dedim "Tamam hadi çıkalım" dedi birlikte arabaya bindik yol boyunca ne o konuştu nede ben...
Evin önüne gelince ben kapıyı açıp inecektim ki Demir beni kolumdan çekip koltuğa oturtu sonrada yanağıma küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi "Bu gece benimle olduğun için teşekkürler"dedi bu söylediğine gülümseyerek cevap verdim.. Arabadan inip kapının önüne gittim... Kapının önüne gittiğimde merdivenlerde oturan Toprağı gördüm yanına gittiğimde ayağa kalkıp bana sarıldı "Seni çok özledim Denizz.."dedi hiçbir tepki vermeden öylece kalakaldım......