Gözlerim aralanırken daha önce hissetiğim fakat pek alışık olmadığım bir kokuyla uyandım. Başımı yavaşça kaldırırken elimin altındaki yumuşaklık dikkatimi çekti. Gözlerimi daha çok açtığımda o yumuşaklığın Toprak'ın göğsü olduğunu anladım. Kendimi geri bırakacaktım ki, birşeylerin yeni farkına varmışçasına kalıp etrafıma bakındım. Elimi anlıma vurup 'Dün ben Toprak'ı öptüm' diye geçordim içimden. Nasıl yapmıştım yada her hangi bir amacım varmıydı hatırlamıyorum fakat o an gitmesini istememiştim ve sadece onu durdurmak için onu öpmüştüm.
Düşüncelerimden sıyrılmak için başımï iki yana salladım, fakat düşüncelerimden kurtulamayıp farklı bir konu açtımştım kendi zihnimde. Şimdi biz sevgilimiydik Toprak'la? Hayır kesinlikle hayır yani onu öptüğüm için sevgili olmak zorunda değiliz demi? Gözlerimi kapatım ve sakinleşmek için farklı şeyler düşünmeye çalıştïm. Ama olmuyordu gözlerimi kapattığımda aklıma gelen ilk şey Toprak'la öpüşmemizdi. Gözlerimi açtım, sıkıntïyla bir nefes verip yastıkların üzerinden kalkacağım sırada Toprak'ın beni bileğimden tuttup çekmesiyle eski yerime dönmek zorunda kaldım. Toprak başımı göğsüne yaslayıp elini yanağıma koydu, baş parmağı yüzümde gezinirken konuştu "Neyin var?" kalbimin ritmi tuhaf bir biçimde değişirken cevap veremedim. Toprak'ın güldüğünü anladım fakat neye güldüğünü anlayamamıştım ki söylediği şeyle utanarak anladım "Kalbinin ritmini değiştiriyorum" kalbim daha da hızlı atacağı sırada başımı göğsünden kaldırıp hızla ayağa kalktım "Hadi okula gidelim"dedim Toprak büyük bir kahkaha atınca dönüp ona baktım. Cidden çok güzel gülüyordu. Ona baktığımı anlamasın diye hızla kapının önüne çıktım. Bir kaç dakikanın ardından Toprak'da yanıma gelince yine onu beklemeden arabaya ilerledim, binmem için arabanın kilidini açtı ben hızla arabaya binince yine büyük bir kahkaha attı ve başını iki yana sallayıp arabaya bindi. "Seni bu kadar heyecanlandırdığımın farkında değilim" dedi tek kaşımı kaldırıp ona baktım "He canım he, sen öyle sanmaya devam et" deyip önüme döndüm bu sırada Toprak'ın telefonu çalınca dönüp ona baktım. "Ne var?" dedi ama gayet sakindi. Bakışları bana döndü "Bana bir şey söylemedi" anlamayarak tek kaşımı kaldırdım "Tamam, kapat" dedi telefonu kapattı ve tek kaşını kaldırıp bana baktı, ben de aynı şekilde ona bakıyordum "Demir'le kampa gidiyormuşsun" dedi kalkan kaşımı indirdim "Evet" Toprak bu kez iki kaşını birden kaldırdı "Bundan benim neden şimddi haberim oluyor?"dedi "Neden daha önce olsaydı ki?" dedim Toprak önüne dönüp arabayı çalıştırdı çenesi kasılmıştı "Haklısın, biz seninle öpüşen iki arkadaşız"dediği an yanaklarım yanmaya başladı ama cevabını yinede verdim "Seninle öpüştüm diye sana bir şeyler hissetmek zorunda değilim" tabiki de birşeyler hissediyorum fakat bunu bilmesine gerek yok. Toprak hızını artırınca oturduğum yere sinmiştim resmen "Haklısın" deyip dahada hızlandı. Hızla ana yola çıkınca bir kaç korna sesi duydum, Toprak onlarla ilgilenmiyormuş gibiydi önüne gelen araçları solayıp hızla ilerleme devam ediyordu. Midem bulanmaya başlamıştı fakat yine de ona bir şey diyemiyordum.****
Evin önüne gelmiştik, fakat ben midemin bulantısını azaltmak istercesine hâlâ oturuyordum. Toprak'ın bir eli direksiyonda diğeri camda öylece bekliyordu. Midem kendine gelince yavaşça arbadan inip eve girdim, kapıyı kapatırken de Toprak'ın arabasının sesi duyuldu.
Koşarak odama gidip okul üniformamı giyindim aynı hızda Hasan amcadan beni okula bırakmasını rica edip arabaya bindim. Sessiz sakin yolun bitmesini beklerken bir yandan hâlâ Toprak'ın okula gelip gelmeyeceğini düşünüyordum. Bana çok kızmıştı bu nedenle gelmeme ihtimali çok yüksekti. Okula geldiğimizde Hasan Amca'ya teşekkür edip okula girdim. Herkes derste olacak ki bahçe ve koridorlar bomboştu. Hızla sınıf kapısının önüne geldim ve derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı çalıp sınıfa girdim. Allahtan sınıfta Aylin hoca vardıda çok bir şey demeden yerime geçecektim ki birde ne göreyim o gün ki kız ve Toprak yine yan yanalar. Biraz şaşırsamda bir şey demeyip Demir'in yanına geçip oturdum. Kitabımı ve defterimi çıkarırken onlara kaçamak bakışlar atsamda Toprak her seferinde beni yakalıyor ve kaşlarını çatarak bakıyordu. Sonunda önüme döndüm ve bir daha Toprak'lara bakmamaya karar verdim.
Defterime küçük küçük notlar alırken Demir'in hiç konuşmadığını fark ettim, defterimden küçük bir kağıt yırtıp üzerine -Neyin var?- yazdım ve önüne koydum. Demir kağıdı yavaşça okudu ve hızla bir şeyler yazıp önüme koydu. Kağıdı elime aldığımda hızla okudum -Bir şeyim yok, ders dinliyorum- yazıyordu. Kaşlarımı çatıp cevap yazdım -Sen bensiz nasıl ders dinlersin :-) - kağıdı Demir'e verdiğimde okuduktan sonra hafif güldüğünü hissetim. Bir şeyler yazıp kağıdı önüme bıraktı, heyecanla açıp okudum -Ben sensiz pek bir şey yapamıyorum :-( - buna üzülmüştüm hemen cevap yazdım -Benimle bir şeyler yapmak seni üzüyorsa diğer ders başka bir yere geçerim :-\ - sinirle kağıdı önüne koydum. Kağıdı okuduktan sonra önce bana baktı daha sonra yazmaya başladı işi bitince de kağıdı bana uzattı -Öyle bir şey demedim. Sanki sen benimle bir şeyler yapmak istemiyormuşsun gibisin. Eğer o kız bugün gelmeseydi şu an burada olmazdın- yazanları okuyunca daha sinirlendim ve bir an sınıfta olduğumuzu unutup ayağa kalkıp bağırarak konuştum "Olabilir. Bu seninle birşeyler yapmak istemediğimi göstermez" Demir'de sinirle ayağa kalktı ve dişlerini sıkarak konuştu "Yapmak istediğini de gös-" konuşmasını Aylin hocanın "İkinizde hemen sınıftan çıkın" demesi böldü. Bir saniye dahi bekelmeden hızla sınıftan çıktım tabi Demir'de peşimden. Sınıftan çıkar çıkmaz ona dönüp bağırdım "Mal, tam bir aptalsın, se-" deyip duvara bir tekme atttım. Demir bebni sakinleştirmek için yanıma gelip kolkumdan tutu "Öyle demek istemedim" sesi çok yumuşak çıkmıştı. Onun sakinliğime karşılık bende gözlerimi kapattıp bir kaç saniye bekledikten sonra tekrear açtım, ve sakince cevap verdim "Ben de öyle çıkışmak istemedim sadece çok sinirliydim"dedim "Toprak yüzünden mi?" tıslayarak konuşmuştu "Yok, yani bilemiyiorum"dedim ve ekledim "Hadi bahçeye çıkalım" beni onayladı ve birlikte bahçeye adımladık.****
Bahçede sessizce karşıdaki ağaçlara bakıp oturuyorduk. İkimizinde düşünmesi gereken şeyler vardı. Ben ne düşündüğümü bilemezken onun da ne düşündüğünü merak ediyordum. Demir bana dönüp oturdu elimi tutup beni de kendisine çevirdi,"Deniz, ben se-" diyemeden Gizem'in sesini duymamla arkamı döndüm, koşarak bana geliyordu. Onu görünce bende kalktım ve Demir'in söyleyeceklerini dahi umursamadan onlara koşup sarıldım.
Sonunda bizimkiler okula gelmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZUM!!!
TeenfikceDeniz'in kıyılarına yanaşan bir Toprak... Deniz için yanabilecek bir Ateş... Deniz'i için herkesi yakarak ereitecek bir Demir ... Bu hikaye onların hikayesi...