8.BÖLÜM-ÖZLEM

148 15 34
                                    




8.BÖLÜM

ÖZLEM

"Kuş sesleri kesilince dergimden başımı kaldırdım, ufka baktım. Havanın bu denli karardığını farketmemiştim. Kilometrelerce uzanan şimşek; sevinçle içimi hop ettirdi ardından da yeri göğü sarsan gök gürültüsü. Halbuki daha bir gün önce ağabeyimin telefondaki sesi " yok" diyordu; "uzun zamandır İstanbul'da şimşek çakmaz, gök gürlemez".
Siz sever misiniz bilmem ama ben bayılırım yağmurlu havalara. Orhan Veli'yi mahveden güzel havalar benim umurumda bile değil.
İri inci taneleri yeryüzüne düşmeye başlayınca onlardan bile küçük olduğumu düşünürüm. "kibirlenme padişahım" demiş ya bir büyüğümüz o hesap işte. Nasıl da vakur, hesapsız yağarlar. Coşkulu çığlıklarını; ancak benim gibi onları hasretle, özlemle bekleyenler duyabilir."

Ai-mu; anlamadığı bir şekilde gözlerinden süzülen iki damlayı;  parmaklarını ucu ile yanaklarından uzaklaştırdı. Murat Can'ın verdiği kitabı yatağının başucundaki sehpanın üzerine bırakıp yüzünü ovuşturdu. Canı sıkılıyordu.

Pencereye doğru yürüdü, açtı, taze toprak kokusunu ciğerlerine çekti. Okuduklarını duymuş gibi tabiat ana marifetlerini sergiliyordu sanki. Camlara vuran İri yağmur taneleri Ai-mu'ya sonsuz yüzlü elması hatırlattı. Bir an büyük bir özlemle avuçlarını birbirine sürtmek istedi sonra omuzlarını silkip vazgeçti. Öylesine düşüncelerine dalmıştıki bacaklarına bir şeylerin süründüğünü hissedince boş bulunup küçük bir çığlık attı.

-Efendi Ai-mu neden bu kadar üzgün görünüyorsun?

Ai-mu yere çömelerek yoldaşının başını sevgiyle okşadı. Yumuşacık tüyler arasına eli gömülür gömülmez zihni tekrar anılarına döndü. Kendisini evlat edinen insansıları çok seviyordu ama kardeşleri çok özeldi. Ufuk Ülkesinde birlikte geçirdikleri zamanı hiçbir şeye değişmeyeceğini düşünüyordu.

Aldıkları eğitimle çok donanımlı bir şekilde dünyaya dönmüşlerdi ve artık yanlarında sürekli onlara refakat eden ikaruslar tarafından yapılandırılmış yoldaşları da vardı. Burnunu kırıştırarak yetimhanede Bay Li ve Bayan Wang ile ilk karşılaşmalarını anımsadı. Hastaneden dönüşünün ertesi günü; yetimhane müdürünün odasına içi şüphe ve tedirginlikle dolu olarak girdiğinde zihnine dolan sesle ruhu binlerce kanatlı bir güvercin gibi sevinçle çırpınmıştı. İnsansı ikarus sadece "meleğim ne kadar güzelsin" demişti. Bu cümle Ai-mu'ya dünyaları vermişti. Yanlarından geçseler tekrar dönüp bakmayacağı kadar sıradandılar ama onları tüm ihtişamlarıyla, olağanüstü güzellikleriyle yani gerçek halleriyle görüyordu.

Dikkatini toplayıp kağıda çizdiği resme baktı. Kocaman bir kertenkele sanki alaycı bir tavırla gülümsüyordu. "aay!" diye iğrenerek elindeki kağıdı buruşturup kapının yanındaki çöp kutusuna fırlattı.

-Efendi! Görüyorum ki yaşadığınız o korkunç anların izleri hala çok taze!

-İnanamıyorum Çerez. O iğrenç yaratığı niye çizdim ki? –elini uzatıp kedisinin başını okşadı.-Herhalde gezegenleri yok olmuştur değil mi? Doğrusu içimden hiç de acımak gelmiyor. Arkadaşlarla buluşunca bana hatırlat da birlikte Colossus'la irtibat kurup sonucu öğrenelim.

-Neden bu kadar garip davrandığınızı şimdi anladım. İçinizi buluşma heyecanı sarmış.

-Garip mi? Hadi canım! garip diyeceğin ne yaptım ki ben?

Yerinizde duramıyorsunuz. Sadece iki saat içinde dokuz kez yer değiştirdiniz. İki kez üzerinizi değiştirdiniz ve bence en önemlisi de yedinci kez tuvalete gittiniz.

Gözleri kocaman kocaman açılan Ai-mu; "ne" diye bağırdı; üşenmeden birde saydın mı?-Oflayarak, yürüyüp yatağının ayak ucuna ilişti. Sıkıntıyla parmaklarını ovalıyordu.-Biliyorum! Biliyorum ama son saatler geçmek bilmiyor işte. Elimde değil!

Yoldaşı yanına yaklaşıp yatağın üzerine atladı, etrafında dolanarak tüylerini sürttü, başını eğip ellerini yaladı. Bakışlarında insani bir sevgi ve saygı vardı;-Eminim onlarda seni özlemişlerdir.

-Aslında bu çok da garipsenecek bir şey değil çünkü hepimiz yetim olduğumuz için kan bağımızı duygularımız oluşturuyor.

Ai-mu'nun haleti ruhiyesi birden değişti. Kahkahalar atarak yoldaşını gıdıklamaya başladı;

-Ya annem, babam olmasaydı ya seninle konuşamasaydım aslında benim ki nankörlük. Çok mutluyum çok! Yarın bizim çeteyle bir araya geleceğiz.

LÜTFEN OY VE YORUMLARINIZI İHMAL ETMEYİN.:D TEŞEKKÜRLER. SEVGİYLE KALIN:D

MAVİ BUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin