MAVİ BUZ

11.BÖLÜM-PİRAMİTLER Mİ ATLANTİS Mİ?

11.BÖLÜM

PİRAMİTLER Mİ ATLANTİS Mİ?

Duyduklarının sevinciyle içi kıpır kıpır olan Nicholas yerinden fırlamış arkadaşına doğru koşmuştu. Yanaklarına öpücükler kondurup sımsıkı omuzlarına sarılıp sallarken, Nan düşmemek için kollarını arkasına dayamış "dur! Dur" diye bağırıyordu. Nicholas sarılmayı bırakmış ama hızını alamayıp çöktüğü yerde dizlerine sarılmıştı.

-Ya! Beni en iyi sen anlıyorsun. Teşekkür ederim. Tatil benim için su demek. Koca kış kuru günler geçirip suyu sadece küvette gördükten sonra hakkım değil mi ama?

-Daha ne istiyorsun? Artık günümüzde çoğu insanın sadece duş teknesi var. Ayrıca sen benim hayallerimden yararlanıyorsun aslında.

Karnını; gönlünce doyurmuş olan Maja; avuçlarını birbirine yapıştırıp parmak uçlarını çenesine dayadı; "lütfen" dedi; bir süre itirazsız beni dinler misiniz? Uzmanlık alanlarımdan birinin de Arkeoloji olduğunu biliyorsunuz. Doğal olarak bu konuda çok hassasım. Doğrusu aralarına kabul etseler dünyaca ünlü arkeolojik kazılara katılmama kimse engel olamaz ama işte biliyorsunuz yaşımız!

-Ne varmış yaşında?

Kisho diğerlerine bakıp göz kırptı.

-Heyetteki bir tipi yok et ve yerine geç.

Maja; göz açıp kapayıncaya kadar bir sürede yerinden fırladı ve Kisho'nun yüzünü iki avucu arasına alarak öyle bir öptü ki ayrıldığında, hepsi; kıpkırmızı olan yanağa acıyarak baktılar.

Tekrar oturduğunda gülümsüyordu

-Neyse! Neyse! Öfkem geçti! Ben ciddi bir şeylerden bahsediyorum değil mi Kisho'cuğum! Evet! Ne diyordum! Sizlere Mısıra gitmeyi teklif ediyorum. Gidelim ve Gize'yi talan edelim.

Başını kaldırıp arkadaşlarına baktı. Hepsi masaya koydukları kollarına çenelerini dayamış dikkatle dinliyordu. Nicholas ve Nan da daha iyi duyabilmek için gelip yanına oturmuştu. .-elini kaldırmış olan Ilgar'a baktı. Dudaklarını uzatıp durmasından soru sormak istediği belli oluyordu.

-Kızma lütfen! Biraz yavaş git Maja! "Gize" derken bir şehirden bahsediyorsun herhalde!

-Şehir denmese de Keops, Kefren, Mikerinos piramitlerini; Büyük Sfenks'i ve çok daha küçük ölçülerdeki kraliçe piramitlerini içine alan bir kompleks orası. Daha pek çok tarihi eser varda önemlileri bunlar. Tabi şimdi size çok özel bilgiler vererek heveslendirmeliyim değil mi? Örneğin Keops pramidi! Gerçi şu anda içine girilmesi için izin verilmiyor ama bu bizi engelleyemez.

-Tüm pramit altın orana göre mi yapılmıştı? Birkaç makaleden öyle hatırlıyorum.

Kaşların soru sorar gibi kalktığını görünce Maja; başını salladı.

-Ai-mu haklı. "Altın oran" adından da anlayabileceğiniz gibi matematikçilere göre mükemmel ölçülerdir. 1'in "pi"sayısıyla oranıdır. "pi" yi biliyorsunuz değil mi?

Başlar evet anlamında sallandı.

-Tüm piramit 31-32-33 ölçülerine göre yapılmış. İçine yaralı bir insanı bırakın; bir , iki gün sonra iyileşmiş buluyorsunuz. Sütü bırakın mayalanarak yoğurda dönüşüyor.

-Bindin atın üzerine dörtnala gidiyorsun. Bir nefes al, bir soluklan! Madem öyle iyileştirici gücü var, bütün ölmek üzere olan hastalar oraya giderdi değil mi?

-Yok o kadar da değil Arlo. Okuduğum kadarıyla hafif kesikler, yaralanmalar düzeliyormuş. Hımmm! Başka! Başka! Hah! Akademik olarak önemli bulgulardan biri; Keops piramidinin yüksekliğini bir milyarla çarptığımızda güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı veriyor. Diğeri ise Piramidin üzerinden geçen meridyen; karaları ve denizleri iki eşit parçaya bölüyor.