Duyduğumuz haber sonucu ikimizde konuşmadan hızlı bir şekilde yola çıkmıştık.
Sehun'un küçük kardeşinin yani küçük prensin, tekrar Kore'ye dönmesi beni fazlası ile şaşırtmıştı. Çünkü kendisi yaklaşık 6 senedir Amerika'daydı. Eğitimini orada tamamlamak ve Kraliyet işleri ile uğraşmak istemediğini belirterek buradan ayrılıp dayısının yanına yerleşmişti.
Acaba şimdi dönmesinin sebebi neydi?
Ben bunları düşünürken Sehun yanımda telaşdan mıdır yoksa heyecandan mıdır bilinmez hızlı bir şekilde bacağını saklayıp parmakları ile ritim tutuyordu.
Uzun süre sonra kardeşini görecek olmak onu germişti anlaşılan. Bu yüzden Sehun'a bulaşmamak için sesimi dahi çıkartmadan başımı pencereye çevirdim.
Kısa bir süre sonra araba sarayın bahçesinden içeri girdiğin de Sehun derin nefes aldı. Kendine çeki düzen verdi ve kapı açılınca, sanki biraz önce heyecandan yerinde duramayan o değilmiş gibi asil bir şekilde arabadan indi.
Ağzım açık şaşkın halde Sehun'un arkasından onu takip ettim. Bizi gören herkes eğilip selam verirken, Sehun farkında olmadan hızlı yürüyordu.
Uzun koridoru geçip ana salona geldiğimiz de, pencere önünde elleri ceplerinde mavi saçlı esmer beden göründü.
Bizim geldiğimizi fark ettiğin de, bize doğru döndü ve kocaman gülümsemesi ile bağırdı.
"Hyung!!" koşarak Sehun'a geldiğin de Sehun eli ile durdurdu.
"Seni pis hergele! Bunca zaman gelmeyip şimdi burada ne işin var?! Hem bu saçlarının hali ne?!" mavi saçları tutup çekiştirdiğin de küçükten bir cırlama daha kazandı.
"Biricik abiciğim evleniyor! Tabi ki de geleceğim! Hiç Key'siz düğün olur mu?!" dudaklarını büzerek söylediği şey sonrası dönüp bana gülümsedi.
"Yengede güzelmiş." utandığım için sadece tebessüm etmek ile yetindim.
"Voah şuna bak! Yanakları kızarınca daha tatlı oluyormuş!" yanıma gelip iki eli ile yüzümü avucu içine alınca Sehun tısladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tatlı olduğu filan yok. Hiç bir halta benzemiyor." soğuk soğuk cevap verip koltuğa oturduğun da Key Sehun'a dönüp göz devirdi.
Key ile iyi anlaşacağımız şimdiden belli olmuştu.
Bana göz kırptıktan sonra elimden tutup, çekiştirerek koltuğa oturmamızı sağladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
