- Bölüm 2 -

5.4K 479 396
                                    

Mutlu olmayı umut ederiz hep hayatımızda ama kazandıklarımız hep istediklerimizin yarısıdır. Benim umudum mutlu bir evlilik iken, sadece kazanacağım ailemin refahı olacaktı. 

Lanet yemeğin sonrasında kendimi sıkarak eve dönmüştüm. Bütün gece de yatağımda ağlamıştım. Küçük bir kız çocuğu gibiydim ama yapacaklarımın en iyisi şuanlık buydu. 

Bugün akşam lanet yeni yuvama gidecektim. Şuan eşyalarımı topluyordum. Ren ise odasında yanından hiç ayırmadığı ayısına sarılmış penceren dışarı hareketsiz izliyordu. Kaç gündür evlenmem için mutlu olsa da işin gerçeği ile yüzleşince bunalıma girdi. Bana çok düşkün büyüdü Ren. Yanımdan hiç ayırmadım bu yaşıma kadar. Annem ölünce bana daha çok bağlanmışken, bu ayrılık onu derinden sarstı. 

Odamdan çıkıp Ren'in odasına yürüdüm. Zengin olduğumuz dönemden kalan en önemli şey bu evdi. Annem ve babamın aşklarının en büyük tanığı. Babam satmamak için çok direndi ve sayemde bize kaldı. 

Köşede ki manzarası bahçede ki havuza bakan odanın önünde durdum. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Ren pencerenin önünde usul usul ağlıyordu. Ayısı Minni'ye sıkı sıkı sarılmıştı. 

"Ren, abisinin bir tanesi.. Bana yardım etmeyecek misin?" sanki ben görmemişim gibi hemen göz yaşlarını ayısı Minni'ye sildi. 

"Y-yorgunum sen kendin topla.." sesi boğuk geliyordu ve halen benden durumunu saklamaya çalışıyordu. Cidden daha çocuktu meleğim. Utandırmamak için sesimi çıkartmadım. 

"Ama hyungun üzülür.." sesimi inceltince derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Minni'ye sıkı sıkı sarılmış bir halde kapıya yürümeye başladı. Gülümsedim ve onu takip ettim.

Çoğu eşyamı toplamıştım zaten. Kalanları da toplarken Ren gözleri dolu dolu bavula yerleştiriyordu.

"Hyung.." 

"Efendim ufaklık." Ren'e döndüğüm de bana dolu gözlerle ilk kez baktı.

"Seni yine görebilirim değil mi?" içime yakan soru ile kalkıp Ren'e sıkı sıkı sarıldım. Saçlarına öpücük kondurdum.

"Merak etme Ren. Her zaman benimle görüşebileceksin. Hem görüntülü de konuşuruz. Sanki ayrı odalarda gibi olacağız merak etme." söylediklerimle gülümsedi.

"Umarım hyung." bana sıkıca tekrar sarıldı.

Umarım Ren, umarım..

*-*

Bütün eşyalarımı topladığım da kraliyetten gelen görevliler arabalara yerleştirip götürmeye başlamıştı. Son olarak bana tahsis ettikleri sekreterim Suho hyung beni bekliyordu. Ona hyung demek istiyordum ama daha yakın olmadığımız için Bay Suho'ydu şuan. 

Ailem ile vedalaşıp yola çıkacaktım. Fazlası ile buruktum. Olacakları biliyordum. Mutlu değildim ve aklım Ren'de kalacaktı. İlk önce babama sarıldım.

"Ren'e ve kendine çok iyi bak baba. Aklımın sizde kalmasını istemiyorum." babam saçlarıma öpücük kondurdu ve kendini kötü hissettiğinden konuşamayıp geri çekildi. Ren'e sarıldım bende.

"Sürekli bize haber vermeyi ve beni görmeyi ihmal etme hyung." 

"Merak etme ufaklık. Hep haberleşeceğiz." Ren'in ağlamasını ve kendi ağlamamı görmek ve göstermek istemediğim için Ren'in saçlarına, yanaklarına öpücük kondurup ayrıldım ondan. Bana tahsis ettikleri kraliyet arabasına ilerledim. Kapı benim için açıldığında binmek üzereyken arkamdan Ren seslendi. 

"Hyung.. Bunu- bunu unuttun." bana en değerlisi Minni'yi uzatmıştı.

"Ama- sen Minni olmazsa uyuyamazsın ki?" şaşkınlıkla Ren'e baktığımda burukça gülümsedi.

"Tişörtünü aldım senden gizlice hyung. O varken uyuyabileceğim. Bir de parfümünü almış olabilirim." gözlerim dolu dolu Ren'e sarıldım ve vakit kaybetmeden arabaya bindim.

Araba hareket ederken son kez dönüp Ren'e baktım. İlk kez kendini saklamadan ağlıyordu. Bende daha fazla göz yaşlarımı tutamadım ve Minni ye sarılarak ağlamaya başladım.

 Bende daha fazla göz yaşlarımı tutamadım ve Minni ye sarılarak ağlamaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*-*

Yeni odama yerleşmeye çalışıyordum. Büyük ferah bir odaydı. Sehun ile odalarımız karşılıklıydı. İkimizin da kapıları sürgülü ve camlıydı, yani birbirimizi görebilirdik. Kıyafetlerimizi değiştirmek için paravanlar vardı. Odalarımızın açıldığı alanda bütün bir boşluk vardı ve koltuklar ile doldurulmuştu. Birde bahçeye açılan bir kapımız vardı bu boşlukta. Çok hoştu bu ayrıntı. 

Eşyalarımı yerleştirmem büyük çoğunlukla bitmek üzereyken içeri Sehun girdi. Bana suratsız bir şekilde baktı. 

"Yerleşmişsin bile şarlatan?" şarlatan demesi sinirimi bozsa bile sesimi çıkartmadım.

"Ne o cevap da mı vermeyeceksin? Unutma ben müstakbel kocanım." son kısmı dalga geçerek söylemişti. Sinirle ona döndüm.

"Çok meraklıydım ya bende senin karın olmaya." bende aynı şekilde dalga geçtiğim de kaşları çatıldı ve sinirle üzerime yürüdü. 

Arkamda ki yatağa düştüğüm de üzerime uzandı. Boynuma eğildi ve boynumu koklamaya başladı. Nedensizce heyecanlanmıştım. Bu durum ne kadar sinirimi bozsa da bu çocuk her türlü heyecanlanmama sebep oluyordu. 

"Bakıyorum da hemen terlemeye başladın. Ne o yoksa seni heyecanlandırıyor muyum karıcığım?" tam yüzüme bakarak söylediği şey ile iyice sinirim tavan yaptı ve bir anda kafamı hızla kaldırdım ve kafa attım. 

Sinirle küfür ederek üzerimden kalktı ve burnunu tutmaya başladı.

"Seni pis şarlatan! Görgüsüz köylü güzeli! Bu burnun hesabını vereceksin ama!" ben kıkır kıkır gülerken olduğu yerde yürümeyi kesti ve kafasını bana çevirdi.

Gözlerinde saf nefret vardı. Ve ölüm saçıyordu. 

Bundan ciddi manada korkmuştum. 

"Sevgili kocan senin ölümün olacak şarlatan." ve odadan fırladı gitti. 

Kalbim deli gibi çarpıyordu. Ve en basiti ben bitmiştim. 

Yatağımın üstünde duran Minni'yi kucağıma aldım ve sıkı sıkı sarıldım.

*-*-*

Eh ufaktan giriş yapalım. İçim acıdı Ren ile Luhan'a.

Arkadaşlar ilk dizim düşlerimin prensiydi. Aslına bakarsanız ilk bu fikir aklıma geldiğin de hiç o yoktu planda ama sonra fark ettim ki o diziye biraz benziyor kurgum. O yüzden ondan alıntılar yapacağım. 

En büyük örneği çocukların odası. İzleyenler oldu ise odalarını bilirler karşılıklı idi ve birbirlerini izlerlerdi. 

Sonra saray sekreterleri. 

Bunlar aklınızda bulunsun. 

Ayıyı beğendiniz mi? benim çok hoşuma gitti. 

Neyse sizi seviyorum.

Endless LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin