Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kralım, kraliçe sizi görmek istediğini söylüyor." her zaman ki isteğe göz devirip, başımı olumsuzca salladım.
Eminim ki bu odadan çıktıktan sonra, Luhan beni öldürecekti lakin devlet bakanlarının hepsi gözümün içine bakarken "İzninizle eşim bekliyormuş" diyemezdim. Bu yüzden elimde olmayarak, Luhan'ın isteğini reddetmiştim. Bay Jin başını sallayarak yanımdan gittikten belki 5 dakika sonra, beklediğim sesleri duymaya başladım.
"Umurumda değil Bay Jin, Sehun buraya gelecek!" evet, Luhan bütün sarayı inletecek şekilde bağırıyordu. Ve bütün kötü bakışlar üzerimdeydi. Eminim gözlerinde, daha eşine sahip çıkamayan beceriksiz bir kraldım.
Umursamamaya çalışarak, son konuştuğumuz konunun üzerinden tekrar geçmek için elimdeki raporlara tekrar bakmaya başladım.
"Eğer buraya hemen gelmez ise, bebeği aldırırım!" Luhan duyduğuma emin olmak için daha şiddetli bağırıp, her zamanki tehditlerini savurmaya başladığında gözlerimi yumarak bekledim. Biliyordum ki pes etmeyecekti.
Derin bir nefes alarak, mahcup bir şekilde konuşmaya başladım. "Üzgünüm beyler, bugün ki toplantıyı burada sonlandırıyorum. Kalan konuları, müsait bir zamanda tekrar ele alırız." karşımdaki adamlar bana bıkkınlıkla bakıp, yavaşça selam vererek odayı boşaltmaya başladılar.
Herkes gittikten sonra, kapı ucunda bekleyen Bay Jin'e başım ile işaret verdiğimde, onaylayarak kapıyı açtı ve içeri giren, burnundan soluyan Luhan ile, hemen odadan çıktı.
Bana kızgın bir şekilde yaklaşırken, 4 aylık olduğu için hafif şişmiş olan karnını ovuyordu.
"Bugün doktora gidecektik lanet olası!" yanıma sonunda ulaştığında, hiç izin istemeden kucağıma kuruldu. Kaşları hala çatıktı ve derin derin nefes alıyordu.
"Bizi hiç umursamıyor musun sen?! Bugün önemli bir gün iken hemde!!" kızgınlıkla kulağımı çektiğinde şaşkınlıkla gözlerim büyüdü. İlk önce kaşlarım çatılsa da, hemen düzeltip Luhan'ın elini tutarak dudaklarıma götürdüm. Sakinleşmesi için ufak bir öpücük kondurup, mırıldandım.
"Çoktan bunu düşündüğüm için, saraya doktoru çağırdım güzelim. Birazdan burada olur. Sadece bir kaç saat, lanet olası toplantının bitmesini beklemen gerekti ama en fazla 45 dakika dayanabildin." kırmayacak şekilde ağır ağır konuştuğumda Luhan yüzünü buruşturup tısladı.
"Kocamı özlemekte suç!" başını boyun girintime yaslayıp gözlerini kapattığında kızamayacağımı anlamıştım.
