- Bölüm 19 -

7.3K 471 652
                                    

Sahi ya ne zaman öğrenecektik mutlu olmayı yada korkmadan birisine sığınmayı? Her seferinde mi yenik düşecektik yoksa.. Sehun'a ne zaman korkmadan sığınabilecektim, ya da benim cennetim olan omuzlarına başımı koyup rahatlıkla gözlerimi kapayabilecektim.

Gözlerimi tekrar ve tekrar hastahane odasında açtığımda ilk yaptığım elimin karnıma gitmesi oldu. Gözlerim büyüdü ve gözlerimden yaşlar benden izinsiz akmaya başladı. Bebeğime bir şey olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Onun varlığını hissetmeye ihtiyacım vardı. Başımı odada gezdirdiğimde onu gördüm.

Bu sefer Sehun içerideydi ve şuan bana dolu gözlerle bakıyordu. Ona bakışlarımı çevirdiğim an gözünden damlalar yavaşça akmaya başladı.

Bu halde onu görünce panikledim ve elimle karnımı okşamaya başladım. Ayağa kalkıp yanıma geldi ve parmakları ile göz yaşlarımı sildi.

"N-ne o-olur o-" derin bir nefes alma ihtiyacı duydum. Konuşamıyordum sanki hava ciğerlerimi yakıyor gibiydi. "O iyi de. Burada de. Lütfen.."

Başını yavaşça salladı ve hafifçe eğilip karnımın üstüne olan elimi öptü. Ardına başını kaldırıp bana baktı.

"O i-iyi ama düşük tehlikesi atlattın." derin bir nefes aldım. Kaybetmemiştim...

Buradaydı, bebeğim hala benimleydi. Rahatladığımı hissettiğimde gözlerimi kapatıp tekrar derin bir nefes aldım. Sonra gözlerimi açıp yatağımın üzerine, yanıma oturan Sehun'a baktım. Hala ağlıyordu.

Konuşmam gerekti. Bir şeyler söyleyip rahatlamam gerekti..

"Sehun-" kendimi toparlayıp ilk ismini telaffuz etsem de devamını getiremedim. Bir kaç saniye boş boş ona baktım. "Sizi- sizi gördüm. Ve- ve sen gece bana sarıldın. Sabah beni öptün.. Bunları biliyorum ve- ve sen bunları yapıp bana umut verirken-" boğazımdan gelen hıçkırık ile cümlem yarıda kaldı. Sehun'un ağlaması şiddetlendi benim halim ile.

"Bana umut verip ona gidiyorsun Sehun. Sen- sen nasıl bunu yaparken bu kadar rahat olursun? Eğer onu istiyorsan bana yaklaşma Sehun. Ben kırılgan biriyim, ben daha 18 yaşında bir çocuğum. Hayatın toz pembe kısmından çabuk sıyrıldım evet ama hala kırgın küçük bir çocuğum. Sana muhtaç yapıp beni böyle yaralayamazsın." konuşmam bittiğinde Sehun gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Konuşmak için kendini hazırlıyordu.

"Luhan- sana- sana yemin ederim ki bazı şeyleri artık bitirdim. Sen- sen geldiğinde İrene ile konuşuyorduk. Ona artık ilişkimizi bitirmemiz gerektiğini çünkü hislerimin artık ona karşı olmadığını söyledim. Ve-" gözlerinden bir damla yaş daha aktıktan sonra hemen silip devam etti. "Ve benden son kez bir öpücük istediğini söyledi. Uzatmayacağım dedi. Bende senin beklediğini ve huzursuz olduğumu söyledim. Lütfen deyip bana yaklaştı. Ben- ben sadece bitip gitmesini istemiştim. Ama- ama o uzattı. Öpücüğü derinleştirdiğinde sen- Tanrım!" gözlerinden akan yaşlara engel olamadığında sakinleşmeyi bekledi.

Boş boş ona bakıyordum. Odanın içinde turlayıp tekrar yanıma geldi. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve yüzü de kızarmaya başlamıştı. Karnımın üzerinde ki elimi tutup avucuna hapsettikten sonra ufak bir öpücük kondurup konuşmaya tekrar başladı.

"Sen geldiğinde onu itmeye çalıştım ama izin vermedi, sonra sen düşüp bayıldın. Senden- senden kan geldi ve ben- ben çok korktum. Eğer sana veya bebeğe bir şey olsaydı dayanamazdım Luhan. Ben- ben sana bir şey hissettiğimi zamanla fark ettim. Ve şimdi her şey için pişman oluyorum ben." şaşkınlıkla Sehun'a bakıp yavaşça elimi çektim.

"Neden şimdi Sehun? Neden bebek olduğunda bana geldin? Bebek için mi yoksa gerçekten beni önemsediğin için mi? Peki bu olanlar ne? Biz bir film çekmiyoruz Sehun. Ben hayatımda aksiyon yahut başka bir şey istemiyorum. Çünkü kaldıramayacak kadar yorgun bir bedenim var." Sehun şaşkınlıkla bana bakıp hemen kendini savunmaya başladı.

Endless LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin