12.Bölüm ~İlişkiler~

5.7K 343 43
                                    

Bölüm Şarkısı : Semiramis Pekkan - Bana Yalan Söylediler ❤

"Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek." (Alıntı)

12.Bölüm
Başını yastığa koyduğu an uykuya dalan insanları hiç anlayamıyordum. Ben kendimi bildim bileli hiç öyle olmamıştım. Küçük yaşlarda iken hayallerim fır fır dönerdi gözlerimin önünde. Ya da ufak da olsa heyecanlarım olurdu,onları düşünürdüm. Mesela babamın aldığı kırmızı rugan ayakkabıları koyardım baş ucuma,sabah onları giymek için erkenden kalkardım. Ya da tatile gideceğimiz zaman on gün önceden hazırlardım bavulumu.
En önemlisi de,bir gofrete tav olacak kadar toydum,mutluydum.

Şimdi ise acılar,pişmanlıklar,insanlar,planlar dönüp dolaşıyordu beynimde. Her şey bir yana artık hayal bile kurmuyordum. Ne acı...

En çok özlem duyduğum duygulardan biriydi. Kurmaya çalışsam bile kabullenmek hiç işten değildi.

Güneş'in saçlarını okşayıp uyumaya çalışırken,çıt çıkmayan odada tiz bir ses yankılandı.

" Anne... Benim midem karışıyor. Uyuyamıyorum." Güneş'in söyledikleri ile telaşlanmadan edemedim. Üşütmüş müydü acaba?
Yüzüne baktığımda bembeyazdı ve oldukça halsiz görünüyordu. Dudaklarım ile alnını kontrol ettiğimde biraz olsun ateşi olduğunu farkettim.
Odadaki banyoyu hazırlayıp Güneş'e ılık bir duş aldırdım. Giydirdikten sonra kucağıma aldım ve adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Sütü ısıtıp içine bal kattıktan sonra,tavşanlı tabağa da biraz meyve dilimledim. Güneş'i kucağıma alıp,koltuklardan birine oturdum. Dudaklarımın altında yer alan altın renkli saçları,benzersiz kokusu ve hızlı nefes alışverişleriyle iyi olmamı sağlıyordu.

" Bu süt midenin bulantısını kesecek annecim,tamam mı? Sonra da mis gibi meyve yiyeceğiz,bak sevdiğin ufak elmalar da var... Uçup gidecek mide bulantın." İkna etmek istercesine yavaş ve aynı zamanda itiraz kabul etmeyen bir tonla konuştum. O da bunu anlamış olacaktı ama söylenmeden duramadı.

" Ama annee... Yiyemem,midem hala karışık."

" Bende onu diyorum bebeğim. Midenin karışıklığı gitsin diye. Hadi..." Direnmekten vazgeçmiyordu. Dakikalar boyunca bir öyle bir böyle dönmüş,boş boş tavana bakmıştı. Usulca sırtını sıvazlıyor,bir yandan da ateşini kontrol ediyordum. Neyse ki normal seyrediyordu.

" İlaç gibi mi bu? İçsem geçer mi gerçekten?" Tereddütlü bakışlarla sorduğu soruya gülümsedim. Balı hiç sevmez,ağzına sürmezdi. Tıpkı onun gibi.

" Sen annene inanmıyor musun? Aşk olsun Güneş..." Alınır gibi yaptığımda dayanamadı.

" Tamam... Ama iki yudumcuk..." Pazarlıklı hallerine bayılıyordum.

" İki yudumcuk..." O farkında olmadan bardağın yarısını içirmiştim. Bardağı iteleyip kucağıma bir kedi gibi kıvrıldığında,ısrar etmedim daha fazla.

" Meyve çok sağlıklı dimi anne? Mis gibi..." Her an,her öğün meyve yiyebilecek kapasitedeydi. Özellikle elmasız yapamazdı.

" Evet annecim,mis gibi..." Birkaç dilimden sonra hiç kıpranmadığını hissettim. Uyumuş olmalıydı.
Tekrar odama çıkarken,evdekileri uyandırmamaya gayret ediyordum.

Güneş'i yatağa yatırdıktan sonra son kez ateşini ölçtüm,normale dönmüştü.
Saatlerdir elime almadığım telefonu kontrol ettiğimde birkaç mesaj ve cevapsız bir arama olduğunu gördüm. Çoğu Birkan'dandı. 3 gündür şirkete gitmiyordum.

Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin