Bölüm Şarkısı : Mor ve Ötesi - Bir Derdim Var ❤
13.Bölüm
"Gitsem nereye kadar
Kalsam neye yarar
Hiç anlatamadım
Hiç anlamadılar"İçime dert olan meselelerden birini karara bağlamıştım. Gidecektim. Başka türlü ne aklım rahatlığa kavuşacaktı ne de duygularıma gem vurabilecektim. Elimde olsa gardımı alıp dururdum ya... Olmayacaktı.
İnsanlar duygularına hakim olmayı henüz başardıklarını düşündüklerinde yanılıyordu aslında. Çünkü tam da o anda söz geçirmek zordu.
Ben de tam soğukkanlılığı zırh edinmeye başladığımı düşünüyordum. Fakat gördüğüm tek bir yüz,çarptığım o kalp yine tüm mekanizmamı alt üst etmişti. Kalbimin etrafına ördüğüm duvarlar tek tek yerle bir oluyordu.
O duvarları aşmak içinse onlarca basamak inşa etmiştim. Fakat Teoman o kadar baskındı ki,basamaklardan tırmanmasına gerek kalmıyor,bir hamleyle yetişiyordu duygularıma. Öylesine alışkındı içimdeki dikenli yollara." Zümra Hanım?" Karşımdaki adamın ısrarla bana seslendiğini sonradan farketmiştim. İstemsiz olarak masaya vurduğum kalemi bıraktım. Önümdeki sudan bir yudum almadan önce cevap verdim.
"Ne demiştiniz Halil Bey?" Adam dalgınlığımı büyük bir anlayışla karşılayıp konuşmaya başladı.
" Tasarım ekibinizden gelen maili inceledik. Keşke Almanya'da değil de burada olsaydı şirketiniz. Aynı ortamda çalışmayı çok isterdik."
" Beğenmenize sevindim. Tasarımcılarıma çok güveniyorum. Bu arada geçen hafta gönderdiğiniz modeller üzerinde kendimce düzeltmeler yaptım. İnceleyin isterseniz." Uzattığım dosyayı gözden geçirirken yüzünde gezinen hoşnut ifade beni rahatlatmıştı.
" İşlemeler oldukça özgün ve zarif. Yaza bomba gibi gireceğiz! Bu ortaklık çok iyi oldu. Teoman Bey'in yurtdışından getirttiği taşlar yerini buldu!" Adamın heyecanla konuşmasına gülümsedim. Finansal açıdan bizi rahatlatacak bir anlaşma olsa da benim için çok kötü olmuştu.
" Öyle olacak gibi... Bakalım." Birkaç ayrıntıyı da konuştuktan sonra toparlanmaya başlamıştık.
" Dediğim gibi manken konusunda çok titiz davranmalısınız. Bunları taşıyabilecek kişiler olmalı,her şeyiyle."
" Hiç merak etmeyin. Hemen başlıyoruz konsept çalışmalarına." Ayağa kalktıktan sonra önce Halil Bey'in ardından yanında oturan yardımcısının elini sıktım.
" Güzel... Bir sonraki toplantıda görüşmek üzere o zaman."
" Geldiğiniz için çok teşekkürler. Görüşmek üzere."
Sakin adımlarla ofisten çıkıp geniş koridora yöneldim. Birkan'ın yanımda gelmesini istediği kıza döndüm." Sen şoförle dönebilirsin. Benim bazı işlerim var."
" Pekala Zümra Hanım,ben bu dosyaları odanıza bırakırım." Nazikçe gülümseyip uzaklaşmasını izledim.
Şuan için tek derdim onunla karşılaşmadan bu binayı terk etmekti. Gerçi bu dileğim pek absürd kaçıyordu,nihayetinde onun şirketinde bulunuyordum.
Yine de bir umut hızlı adımlarla koridoru terk ettim. 17 katı merdivenle gitmemin oldukça saçma olduğunu anlayıp kaygıyla köşedeki asansöre yöneldim. Asansörlerden nefret ediyordum. Düzgün nefes almamı zorlaştırıyordu. Her an boğulacağımı hissediyor,daha da panikliyor ve ufak bir kriz geçiriyordum.Neyse ki kapı açıldığında içeride birilerinin olması beni rahatlattı. Birkaç kat inmiştik ve şimdiden tereddütle etrafı inceliyordum. Fazla geniş olmasına rağmen üstüme geliyordu adeta. Sırtımı yaslayıp gözlerimi kapattığımda başım daha az dönüyordu.
Klostrofobi denen şeyden nefret ediyordum! Çoğu insanın büyüttüğümü düşünmesi bir yana,hayatım boyunca başıma bela olmuştu.
Eskiye nazaran daha da azalmıştı,ama yine de tek başıma binmek ürkütüyordu.
Bazı insanlar bu korkumun gerçekliğiyle alay etse de,beni ne kadar zorladığını bilmiyorlardı.
Küçükken ormanın yakınlarında,hiç bilmediğim ufak bir odada saatlerce kilitli kalmıştım. Karanlıkta tek başıma orada olduğumu düşünmek bile şuan göğsümde bir şeyleri oynatıyordu. O günden beri de böyleydim işte!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)
General FictionSaf bir tutkuyla başlayan,acımasız yıllara meydan okuyup sonsuz sevgiye dönüşen,sırlarla dolu bir aşk hikayesi... ~01.12.15~