21.Bölüm ~Mucize~

4.7K 274 22
                                    

Bölüm Şarkıları :
Zakkum - Gökyüzünde ❤
Gülay - Mucize*

Bir gün gülersin,bir gün ağlarsın
Bir gün bulursun kendini yerde
Ama belli olmaz,hayat bu inanılmaz*

21.Bölüm
Her güneş doğduğunda,yeni planlarla başlıyorduk güne. Pazartesi sendromları,bitmek bilmeyen işler,ertelenen sevgiler... Aldığımız nefeslerin,birkaç saniye sonra tükenebileceği ihtimali geçmiyordu zihnimizden. Aylar sonrası için programlar yaparken,yanı başımızdaki insanlara yeterince vakit ayırmıyorduk. Günlük hayatın telaşına öyle bir kapılıyorduk ki,sarılmak istediğimiz insanlar hiç beklemediğimiz bir anda sonsuzluğa kavuşabiliyordu. Hesaba katmadıklarımız bir bir önümüze çıkıyor ve 'keşke'leri yamalıyordu dilimize.

İnsanın hesaba katmadığı ölümdü. Düşünmekten korktuğu ama aslında ensesinde olan ölüm...

Kabristana gelmek benim için çok zordu. Hele ki Zümrüt'ün mezarına gelmek,o soğuk mermerde onun adını görmek...
Ama öyle özlemiştim ki! Doyamamıştık birbirimize. Ölümün bu denli yakın olabileceğini düşünmeden,uzun yıllar garanti etmişçesine yaşamıştık. Dargınlıklar olsa da ara sıra,aramızdaki bağ hep başkaydı. Ama o annemler yüzünden erken bir zamanda bizim evimizden ayrılmıştı. Gidip kendine yepyeni bir hayat kurmuştu. Ne yazık ki kurduğu hayatın tadını çıkarmak nasip olmamıştı. Gitmişti.
Zümrüt'ün hikayesi uzundu,hüzündü.

" Ablam... Kanım,canım... Ben geldim. Bak geldim işte,yıllar sonra geldim. Bana kırıldın galiba. Ben çok özledim seni. Ama öyle şeyler yaşadım ki... Gökyüzündeki yıldızlardan birinde saklanıp beni izlediğini biliyorum. En azından inanmak istiyorum,hep yanımda olduğuna... Geceleri yıldızları izliyorum ve sana da selam gönderiyorum. Oradasın çünkü,biliyorum." Elim toprağından ayrılmıyordu.

Ilık rüzgar saçlarımı,yanaklarımda kuruyan yaşlara yapıştırıyordu. Umursamadım. Toprağını severken gözlerimi kapattım ve onunla konuşmaya devam ettim.

" Darmadağın olduk... Annem çok kızgın,babam yanımda ama o da bir garip... Birkan'la ayrılıyoruz. Kalbim bas bas Teoman derken evli kalmak,bana da Birkan'a da Teoman'a da acı verecekti. Güneş'i de düşünüyorum ama... Yapabileceğimin en iyisi bu. Güneş hasta,nasıl bir anneyim değil mi ben? Nasıl anlamadım. Kızımın o yorgunluklarının,bacak ağrılarının sebebi buymuş... Oysa bana hep çok koştuğu için halsizleştiğini söylerdi. Ne garip... Hiç anlamadım. Lanet olsun ki ömür boyu kullanmam gereken ilaçlar var ve Güneş'e bu konuda çare olamıyorum. Kan veremiyorum onun için. Teoman'ın kanı da uymadı. Uluslararası ilik bankasıyla iletişime geçildi. Güneş'imiz günden güne eriyor abla. Gözlerimin önünde bitiyor ve elimden hiçbir şey gelmiyor... Sevdiğim insanlara çare olamamak,acıları karşısında çaresiz kalmak çok ağır geliyor. Bir mucize olsun... İyi şeyler olsun. Tek istediğim bu..." Artık hıçkırıklarıma hakim olamıyor,kendimi tutamıyordum. Her şey fazla geliyordu.

" Sen benim en büyük kaybımsın... Birini daha kaybedersem yaşayamam,tutunacak dalım kalmaz..." Dizlerimin üstünde,sarsılarak ağlıyordum. Kalbim sanki demir bir pençe tarafından sıkıştırılıyor,gözlerim yanıyordu. Zümrüt'le sohbet etmek çok başkaydı. Keşke hep yanı başımda olsaydı.

Dakikalar sonra kendimi biraz olsun toparlayıp duamı edip ayaklanmıştım. Kenara bıraktığım su şişesiyle toprağını sulayıp en sevdiği çiçeklerden bıraktım ve oradan ayrıldım. Taksiyle eve dönerken,bastıran baş ağrısına dayanamayacağımı hissettim. Uzun süren ağlama krizlerinden sonra hep oluyordu bu. Hem gözlerim yandığı için,hem de başım ağrıdığı için,göz kapaklarımı havada tutmakta zorlanırdım. Eve gidip biraz uyumak iyi gelebilirdi.

Ω

Günler peşi sıra birbirini takip ediyordu ve ben bazen olanlara yetişemiyordum.
Bir hafta önce eve gelen Güneş'imin yine ateşi çıkmıştı. Bu konuda oldukça dikkatli davranmıştık,ama olmuştu işte.
Kontrol için hastaneye gittiğimizde bir iki gün orada kalacağımızı anladım. Güneş'in durumu hakkında beklediğim sözleri duyamıyordum doktordan. Korkuyordum.

Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin