Bölüm Şarkısı : Pera - Affet* ❤
10.Bölüm
Tasarımlarımın olduğu dosyayı,bilmem kaçıncı kez gözden geçiriyordum. Tek amacım vakit öldürmekti. Birkan karşıdaki masada yoğun bir telefon trafiğinin içindeyken göz ucuyla beni kontrol etmeyi ihmal etmiyordu.
Bugün birden fazla toplantısı vardı ve bazılarında benim de olmam,imza atmam gerekiyordu.
Kendime hakim olamayarak,sıkıldığımı belli eden bir ses çıktı ağzımdan. Odadan çıkıp koridorlarda gezindim. Üniversiteye giderken babam beni hep zorla getirirdi buraya. Dersim olmadığında gelir,tasarım ekibinin yanında dururdum. Çizim yapmayı çok sevsem de şimdiki kadar konsantrasyona sahip değildim. Onlar konuşurken,çalışırken benim aklım bambaşka yerlerde olurdu,sıkılırdım yine. 'Bu gece ne yapsam,ne giysem' derdindeydim. Keşke hep tek derdim bu olsaydı." Zümra..." Birkan evrak çantasını eline almış,karşımda dikiliyordu.
" Nereye gidiyorsun?" Yarım saat sonra bir toplantı vardı.
" Bekir Bey'in ofisine. Bütçedeki değişiklikler için çağırdı,acil görüşmemiz gerekiyormuş." Hiçbir şey olmamış gibi iş konuşmak zordu,ama buna alışmak zorundaydık.
" İyi de birazdan Özyurtlar'la toplantı var." Özyurt kelimesini duyduğunda suratını asması gözümden kaçmadı.
" Sen ve baban idare edersiniz. Benim gerçekten gitmem lazım. Yetişmeye çalışacağım. Tamam mı?" Başımı sallayıp gitmesini izledim. Oldukça keyifsiz bir çehre ve telaşla ayrılmıştı şirketten.
Yalnız olduğunu umduğum babamın odasına gittim. Kahvesini içerek günün haberlerini okuyordu.
" Zümra,gel kızım..." Karşısındaki iki siyah koltuktan birine oturdum.
Babam bana sormadan sekreteri aramış,sütlü bir kahve söylemişti.
Neyse,en azından o beni tanıyordu.
Teşekkür amaçlı bir gülümseme sundum." Artık buradasınız değil mi? Gitmiyorsunuz." Babamla her iki konuyu da konuşmam lazımdı. Almanya'da yaşamaya devam etme isteğim ve boşanma mevzusu. Hadi bana kolay gelsin!
" Baba..." Kahvemin gelmesiyle sustum. O meraklı gözlerini üzerimden çekmezken,bir yudum aldım. Sıcacık kahve boğazımdan aşağıya yol alırken,kelimeleri birbiri ardında dizmek için uğraşıyordum.
" Ben ve Birkan... Biz anlaşamıyoruz. Mutlu olamıyoruz. Hiç sağlıklı ilerlemiyor evliliğimiz. Uzun zamandır Güneş üzülmesin diye susuyorduk ama artık... Olmuyor. En doğru olanın boşanmak olduğuna karar verdik. Ve ben her ne olursa olsun Almanya'ya dönmek istiyorum. Buralar bana iyi gelmedi baba." Peş peşe söylediklerim,annem kadar etkilememişti onu. Bunu bekliyor gibiydi,ama nasıl?
" Nasıl mutlu olacaksan öyle olsun kızım. Ben senin her zaman yanında olacağım. Eskisi gibi olmasın hiçbir şey. Keşke o zamanda destek olsaydım sana. Ama bundan sonra sen kiminle birlikte olursan ol,ben senin yanındayım." Söyledikleri ile yoğun bir şaşkınlık yayılıyordu vücuduma dalga dalga. Her bir kelimesini anlamış,ardındaki manayı almıştım. Kendimi tutamayarak bir hışımla ayağa kalktım ve babamın boynuna sarıldım. Yıllardır hasret kaldığım yuvaya teslim oldum. Kendimi kısıtlamadan,ona olan kızgınlığımı bir kenara koyarak öptüm yanaklarından. Tıpkı 10 yaşındaki Zümra gibi sarıldım ona. Hiç kavga etmemişiz gibi,ilk ve tek aşkım gibi.
" Yaa,baba..." Fark etmişti sesimdeki serzenişi. Saçlarımda dolanan elleri, günlerdir kaybettiğim huzuru tekrar bulmamı sağladı.
" Affet beni kızım... Yanında olmadığım için,aşkını görmezden geldiğim için,her şey için..." Başımı o şefkat dolu yuvadan ayırıp,babamın samimilikle parıldayan ve akmayan yaşlarla ıslanan gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)
Ficción GeneralSaf bir tutkuyla başlayan,acımasız yıllara meydan okuyup sonsuz sevgiye dönüşen,sırlarla dolu bir aşk hikayesi... ~01.12.15~