15.Bölüm ~Umut(suzluk)~

5.1K 313 33
                                    

Bölüm Şarkısı : Haramiler - Mavi Duvar

"Kaybetmiş insanları,kazananlardan daha yakın bulurum kendime."
(Ahmet Ümit - Beyoğlu'nun En Güzel Abisi) 

15.Bölüm

İnsanların değişimi her zaman acı vermiyordu. Zaman bazı kötü alışkanlıkları süpürüp giderken,iyileri ekliyordu yüreğimize. Tek yapmamız gereken onları koca bir hevesle kabul etmekti.
Anlaşılan Teoman da olumlu olarak değişmişti. Oturduğu evden,sahip olduğu bahçeden bile anlayabilirdim bunu. Sayısız çiçek çeşidi ve ağaçla süslenmiş,ahşap bir dış görünüme sahip bu geniş alan,eski Teoman'a göre değildi. Ama tam da bana göreydi. Oldukça fazla beğenmiştim.

Bu yaptığım ne kadar doğruydu,tartışılır. Ama dayanamamıştım işte. Güneş ve Teoman'a en azından bu buluşmayı bir iyilik olarak görmüştüm.

Kapıda bekliyordu bizi. Taksiden indiğimizi görünce yüzünde oluşan gülümseme görülmeye değerdi. Gerek gülüşü,gerekse bakışları bas bas bağırıyordu. 'Çok seviyorum!' diye. Ya da ben ona inanmak için böyle görüyordum. Dahası inanıyordum da. Ama ne affetmek kolaydı ne de onun yanında durmak. Acı vermekten başka bir işe yaramıyordu şuan için.

Güneş'e gösterdiği sevgi ve ilgi o kadar samimiydi ki. Onları böyle görmek hamileyken kurduğum en temel hayaldi.

" Burada bekleyin,ben sürprizi alıp geliyorum." demiş ve arka bahçe olduğunu düşündüğüm bir yere gitmişti.

Birkaç dakika sonra aniden önümüze çıkan bir köpek ile Güneş sevinç çığlıkları atmaya başlamıştı. Ufak tefek,bembeyaz bir tüy yumağı ayaklarımızın dibinde dolanıyordu. Güneş hiç vakit kaybetmeden eğilmiş ve bu şebekle oynamaya başlamıştı. Kendini bildi bileli hayvanlarla,özellikle de köpeklerle,inanılmaz bir dostluk kurmuştu.

" Güneş'in köpekleri sevdiğini nereden biliyorsun?"

" Şirkette bir fotoğrafta görmüştüm. Babanla konuşmuştuk. Güneş'in uzun zamandır yeni bir köpek almak istediğini söyledi. Ama senin açından biraz sorun oluyormuş sanırım. Ben de ona almak istedim. Çok iyi bakarım merak etme. Güneş istediği zaman gelip görebilir."
Sözünü bitirdiğinde kaşlarım imalı bir şekilde havalandı. Anlaşılmıştı.

" Teoman... Bak,ince düşünmüşsün,Güneş çok mutlu oldu. Ama böyle yapma. Bize yakın olma. İyi davranma. Sen böyle yaptıkça..." Zor durdurmuştum kendimi. Koyvermek istemiyordum.
Beklenti dolu bakışlarına karşılık veremedim. Başımı eğip cümlemi tamamlamaktı tek yapabildiğim. Onun karşısında bu duruma düşmekten nefret ediyordum ama hep böyleydi. Gözlerine bakarken kelimeleri bir araya toplamak,sayısız parçalı bir puzzle gibi zordu,karışıktı.

" Mahvoluyorum işte. Görmüyor musun? Aklıma eskiler geliyor ve üzüntüden kahroluyorum." Bu kadarının bile dilimden dökülmesi mucizeydi.

" Ben senin üzülmeni istemem ki." Yüreğinden gelen kadife sesi,içimdeki bir takım şeyleri titretmiş,gözlerimi doldurmuştu.
" Ama uzak da duramıyorum. Sen de beni anla Zümra. Beni affetmen için ne gerekiyorsa yapacağım."

" Affettim desem ne olacak ki? Bu saatten sonra ne değişecek? Her şey kolay mı bu kadar? Farklı hayatlarımız var artık Teoman. İkimizin de hikayesi bambaşka yollara gidiyor. Bunu unutma,o defter kapandı." Derin bir nefes çekti önce,dudakları aralandı. Bir şeyler söylemek,açıklamak istiyordu. Sonra gözlerime bakıp umutsuzca vazgeçti. Sustu. Sustuğu,içine attığı her kelime ağır bir taş gibi kalbime düştü,deldi geçti.

Titrek bir nefes alıp kendime gelmeyi denedim. Gözlerim Güneş'i takip ediyor,ayaklarım beni Teoman'dan uzaklaştırıyordu.

" Annecim... Çok tatlı değil mi? Baksana..." Oldukça mutlu görünen kızıma gülümseyerek başımı salladım.
Teoman onun yanına gidip oyun oynadığında,bahçenin arka taraflarına doğru yöneldim. Biraz temiz hava iyi gelebilirdi.

Mevsimlerden Sonbahar(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin