REM*

344 30 0
                                    

Yerimden kaldırılıyordum. Kendimi yere dokunurken hissetmiyordum. Bu resmen uçmak gibiydi.

Hayır, hayır... Gittikçe yukarı çıkıyor gibiydim.

Birden çırpınmaya başladım.

"Hey... sakin ol."

Kollarımın boşa düştüğünü hissettiğimde kendimi toparlamaya çalıştım ama her şey çok bulanıktı. Duyduğum şeyi anlamlandıramadım. Biri benim yine düşmeme neden olacaktı! Başkasına gerek olmadığını biliyor olmalıydılar, bu görev için kendime zaten ben atanmıştım.

Ellerimle bunu durdurabilirdim, düştüğümde yere çarpmamı engelleyebilirdim. Kollarımı kaldırmaya çalıştım. Çok başarılı değildim ama ellerimi iki yana salladıkça vücudum daha da hareketlenmişti. Hala havadaydım ama düşersem bunu engelleyebilirdim.

'Düşmek istemiyorum!'

'Tanrı'nın beni sevdiğine eminim!'

'Hayır, hayır!'

Ellerimi çırparak düşmemi engellediğimi düşünürken duyduğum ses ile birden her şey durmuştu.

"Alex..."

Hareketlerim durduğunda artık yükselmeyi bıraktığımı fark ettim. Düşecek gibi hissetmiyordum.

"Düşmeyeceksin seni ben tutuyorum."

Bu ses tonunu biliyordum.

Bütün hücrelerim bu ses tonunun kime ait olduğunu biliyordu.

Nereden geldiğini bilmiyordum ama onu görmek istesem hala karanlık olduğu için bu mümkün olmuyordu. Ve nerede olduğumu da bilmiyordum.

"Uyumaya devam et."

Sese itaat ettiğimde bunun aksini yapmak istemediğimi fark ettim. Ayrıca ben uyuyor muydum?

Uyku... güzeldi. Ama uçarken güvende hissetmek kadar değil. 


*REM : uykunun rüya görülen kısmı.

*Birkaç bölümdür snapsiz geçtiğini farkındayız ama kurgumuzu oturtmak için ara bölümlerimizle desteklememiz gerekiyor. Umarız seviyorsunuzdur*.*

5 Seconds Of Snapchat [Hood]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin