Kavuşma

253 25 4
                                    

Güzel popo buradaydı!

Aklımda tekrarlayan cümleyi 28 kere farklı şekilde kurup durdum.

Harekete geçmeliydim! Aşağı inmeliydim!

Müthiş zekamın kırıntılarını yavaş yavaş keşfetmem gerçekten acı vericiydi.

Bacağımdaki sürüngen örtüden bir harekette kurtuldum ve yatak odamdan fırlayarak çıktım. Beni durdurmak isteyen kapıya omzumla karşılık verdiğimde bir an için yerinden çıkmış olabileceğini düşündüm ama umursamadım.

Olağanüstü yön yeteneğimi kullanarak önümdeki sehpayı solladığımda kendimle gurur duymuş ve direk kapıya yönelmiştim. Kilitleme gibi bir alışkanlığım olmadığı için kendimi anında dışarı attığımda asansörü beklemeden merdivenleri üçerli beşerli atlamaya başladım. Tabii ki bunu normal bir zaman diliminde yapsam kesinlikle hayatta kalmazdım.

Apartmandan dışarı çıktığımda her yanıma dağılan saçlarımı yüzümden çektim ve bahçede Calum'u bulmaya çalıştım.

Ve ordaydı. Köşedeki banklarda oturuyor, kucağına kafasını dayayan Hunter'ı severken bir yandan da telefonla uğraşıyordu.

Ona bakarken bir an için nefesim daraldı. Hafif çatık kaşları ve gelişi güzel pörtleyen dudaklarını buradan bile kesebiliyordum. Bana sadece köpekle gezdiğini gösterdiği snapten önce ne zaman buraya gelmişti ve daha ne kadar bekleyecekti? Bugün işte olsam eve gece yarısı bile dönebilirdim sonuçta...

Calum her şeyden habersiz gözlerini etrafta gezdirdiğinde beni gördü. Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı ve gözlerini kısan hafif gülümsemesini ortaya serdi.

Ve ben o an nefes almayı bıraktım.

Sonra farkına vardığım ilk şey ise aceleci adımlarımın ona doğru ilerlediğiydi. Calum ayağa kalktığında bir iki adım bana doğru ilerledi ve ben hızımı alamayıp üzerine yuvarlandığımda beni kollarıyla tuttu.

"Düşmeden gelebildiğin için şaşkınım."

"Ben çoktan düştüm."

Bir an için nefes almayı bıraktığımda dediğim şeyi farkına vardım. Bütün beyin hücrelerimin kesinlikle suyu çıkmıştı. Calum'un boynuna doladığım ellerimi gevşeterek onunla göz göze geldim. 

"Düştüm yani görmüyor musun? Sana sağlam bir şekilde ayakta dikiliyormuşum gibi mi görünüyorum? Beni tutmasan kesin çimlerle öpüşmeye başlamıştım."

Calum kıkırdadığında ben de kocaman sırıttım ve yeniden ona sarıldım. Her bir hücrem elektirik verilmişçesine çığlığı bastığında, kalbim de ağzımda atıyordu. Umarım Calum bunların hiçbirini duymuyordur.

Hunter havlayarak bacaklarıma havadaki ayaklarıma zıpladığında, Calum gülerek beni yere indirdi.

"Sen bunun dilinden anlarsın," dedim Hunter'ı kast ederek Calum'a. "Benden nefret ediyorsa, şimdi söyle lütfen. Çünkü her seferinde bacaklarıma dolanmaktan başka hiçbir şey yapmıyor."

Calum isyankar tavrıma kıkırdadığında eğilip Hunter'ın başını sevmeye başladı. O an yeniden kıkırdadığını duyduğumda neyi gördüğünü anlamıştım.

Bir adım gerilediğimde ayaklarımı birbirinin üzerine basarak saklama çabam komedi dalında ödül sahibi olabilirdi.

"Uyuyordum da ben..."

Calum tek kaşını kaldırarak bana baktığında neyi sorguladığını anlamıştım.

"Ehm-iş-... İzinliydim de bugün..."

Bakışlarındaki ifadeden basit bir gerçeğin bile benden düzgün çıkmayışına eğlendiğini anlamıştım. Ona kıkırdadım ve hafifçe omuz silktim.

Ona elimi uzattığımda Hunter'ı sevmeyi bıraktı ve benim elime uzandı. Sormadığında zaten benimle eve çıkacağını anladığını biliyordum.

Apartmana girmemizin ardından bize havlamayı bırakmış olan Hunter'ın sessizliğinden sonra biraz rahatlamıştım. Calum'a ne kadardır buralarda olduğunu sorduğumda dün gece indiğini söyledi. Önce eve uğradığını bildiğimden daha sonra yeniden Sydney'e dönmüş olması kalbimi ısıtıyordu.

Kata geldiğimizde ışığın yanmasıyla birden benim kafamın içindeki ampullerin hepsi sönmüştü. Kapının önüne adımlayıp Calum'a döndüm.

Bana sadece baktı.

Bir elini duvara doğru dayadığında gözlerini devirmese de içinde dönenleri görebiliyordum. Neyse ki beni yeni tanımıyordu... Daha önce kendi sakarlığımı onlara yüzlerce kez bulaştırmış, unutkanlığımla birçok programımızın içine etmiştim.

Ne vardı yani evden bir hışımla çıkarken anahtarımı almadıysam...

5 Seconds Of Snapchat [Hood]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin