K.İ.3

703 211 29
                                    

İyi okumalar.

~~~~~

     "Ya kızım bunlar sana bir şey yapmasın?" Sabırsızlıkla konuşan Öykü ile bir kez daha devirdim gözlerimi. Dünden beri hep aynı muhabbet. O da korkmuştu. Dün o çocuklar iki derse daha girip gitmişlerdi. Ve hala yoklardı ortalıkta. Bu benim işime gelir.

"Bilmiyorum. Ama bana zarar vermek isteseydi o sokakta yapardı. Değil mi?" Emin değildim. Onları tanımıyordum ve ne yapıp ne yapmayacaklarını kestiremiyordum.

Nefesimi sıkkınca dışarıya üfleyip oturduğum banktan gözlerimi bahçeye çevirdim.

"Kağan'a mı söylesek?" çekinerek  konuşunca hışımla ona döndüm. Kafamı sallayarak "Hayır Öykü. Asla!" Asla ondan yardım bekleyemezdim. Asla bunu yapmazdım.

"Dolunay kimle karşı karşıya olduğumuzu bile bilmiyoruz. Belki Kağan..." deyince sözünü kestim.

"Hayır dedim Öykü!"

"Çok inatsın." Haklıydı belki ama Abimi tanıyordum. Beni umursadığından olmasa bile ona bunu söylersem bela çıkarırdı. Oflayarak tekrar gezdirdim gözlerimi bahçede.

O sırada yan tarafıma oturan kişiyle bakışlarımı bahçeden alıp ona çevirdim. Gözlerim kısılırken dirseğimle Öykü'yü dürttüm. Öykü bakışlarını oraya çevirdiği anda konuşmuştu sırıtarak.

"Selam bebekler. N'aber?" Diye ağzını yaya yaya konuşunca midemin bulandığını hissettmiştim.

Alev. Abimin geçen gün bizim evde altına aldığı kız. Onu araştırmıştım, birkaç kişiye numarasını verip kim olduğunu bulmuştum. Bizim okulda değildi. Gerçi o hiçbir okulda değildi. Tıpkı abim gibi 20 yaşındaydı ve barlarda orada burada takılan tiplerdendi. Başta onun icabına bakmak istemiştim ama onunla uğraşamayacak kadar daha büyük bir problemim -Merih Karan- olduğu için onu boşvermiştim.

"Ne işin var senin burada?" Diye kendimden beklemeyeceğim kadar soğuk ses tonumla sordum.

Sağ tarafımdan Öykü kulağıma eğilip "Yapışayım mı saçına kanka?" Diye kıkırdayarak sorunca son anda gülmeden durabilmiştim. Ciddi olmalıyım şu an.

"Ah, hadi ama Dolunay abinin sevgilisine böyle davranmayacaksın değil mi?"

"Sevgilisi mi?"

"Ne sevgilisi?"

Sorusu üzerine ben ve öykü aynı anda böyle tepkiler vermiştik. O bizim şaşkın halimizden keyif alır gibi kahkaha atıp"Evet sevgilisi." Dedi parmaklarını saçlarının arasında gezdirerek.

"Kusacağım galiba!" Diyen Öykü'yü cimciklemiştim, susması için. Çünkü o böyle tepkiler verdikçe benim gülesim geliyordu. Ve benim şu an beni baştan aşağı süzen kızın karşısında ciddi ve hatta soğuk durmam gerekiyordu.

"Sanırım hayal dünyan sana oyunlar oynuyor. Çünkü senin de Kağan için tek gecelik bir kız olduğunu hepimiz biliyoruz." En alaycı sesimi kullanarak konuşmuştum. Kız abimin sevgilisi olabilirdi ya da olmaya da bilirdi umrumda değildi sadece kızı kışkırtıp Kağan'ın üzerine salmak istiyordum. Ki Alev'in yüzüne bakacak olursak iyi bir hamlede bulundum.

Yalandan bir kahkaha daha atıp "Sen öyle san Küçük Soykan. Zira abinin üzerinde senden daha fazla etkim var." Tamam şimdi sinirlerim bozulmuştu. Abimin hayatında etkisiz elemandım bunu zaten biliyordum ama bunu bir başkasından duymak sinir bozucuydu.

"Senin ben var ya..." Diye cırlayıp kızın üzerine atılan Öykü'yü kolundan tutup kendime çektim.

"Bana bırak bu zevki." Alev'e herhangi bir şey yapmayacaktım ta ki az önceki cümleye kadar. Abime olan öfkemi birine kusmam gerekiyordu ve karşımdaki sürtük buna oldukça istekli görünüyor. Kendi kaşındı değil mi ama?

KARANLIK İKİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin