K.İ.16

434 94 16
                                    

İyi okumalar.

******

Arabadan inip birkaç adım birlikte attık abimle. "Akşam işim var sen gidebilirsin değil mi?" diye sordu. Yine onun bitmeyen işleri... Ne işi var anlamıyorum ki. Kafamı olumlu anlamda sallayıp "Gidebilirim." dedim. çocuk değildim ya gidebilirdim. "Tamam." dediğinde bende ona "Görüşürüz." deyip okula girmek için yanından ayrıldım. O da sanki kendi mallarıymış gibi hiç kalkmadıkları kamelyaya yöneldi.

Sersem adımlarla okula girdim. Bugün hiç keyfim yoktu. Başım deli gibi zonkluyordu çünkü. Biyoloji ödevinin günü olmasaydı gelmezdim okula ama mecburiyetten geldim.

Dün Öykü ve Emir'i sinema salonuna kilitledik diye Öykü saatlerce bağırıp çağırmıştı. Önce evimize gelip yok 'amacınız ne?' yok 'hoşlansaydım söylerdim zaten.'gibi daha bir sürü saydırmıştı. Sonra eve gidip telefonla aramıştı azarlamak için bir yarım saatte telefonda şişirmişti başımı. Ve benim şimdi hem geç uyumaktan hem de o kadar dırdırı dinlemekten başım ağrıyordu.

Biz onlar için yapmıştık. Onları düşündüğümüzden yapmıştık. Birbirlerinden hoşlandıklarına emin olmasaydık hiç öyle şeyler yapmazdık. Dün Emir'in de konuşmasından tam emin olmuştum o da hoşlanıyordu. Birde Öykü kalkmış 'hoşlansam söylerim' diyor. Bok söylersin. İnkar ediyor bari o kadar belli etmesin hoşlandığını. Çocuğa bir bakışlar, her konuştuğunda bir laf sokmalar, bir kıskanmalar...

Bugün Öykü'ye hiç bulaşmamayı düşünüyordum. Bir de okulda bağırıp çağırmasını çekemezdim.Hem zaten yarın trip atmayı keseceğine kalıbımı basardım.

Kafamdaki düşüncelerle sınıfımızın olduğu kata çıktım. Daha birkaç adım atmıştım ki biri arkadan hayvan gibi koluma çarpınca elimdeki kitap ve ödev dosyası yere fırladı.

Ama yeter ya herkes bana çarpmak zorunda mı? Değil valla değil. Her gün biri bana çarpmasa olmuyordu sanki. Rutine bindi.

Bana çarpana bakıp "Yavaş gel!" dedim sinirli çıkan sesimle. Çarpan bir çocuktu ve insanın dibi düşecek derecede yakışıklıydı. Onu daha önce hiç okulda görmemiştim, üzerinde de okul forması vardı, sanırım yeni gelmişti okula. (Fotoğrafta ki yakışıklı çocuk)

"Ah pardon!" dedi aynı dün bana çarpan çocuk gibi, ilgili bir sesle ve ilgili hareketlerle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ah pardon!" dedi aynı dün bana çarpan çocuk gibi, ilgili bir sesle ve ilgili hareketlerle. Bıkkınca nefesimi alıp "Yoksa sen de mi kuzenimsin?" diye sordum. Çocuk bana sanki ona 'gay misin?' diye sormuşum gibi bakıp "Efendim?" dedi anlamadığını belli ederek. Onun bu hali kuzenim olmadığını gösteriyordu.

Neyse Allah'tan bir manyakla daha karşılaşmadım.

O bana hala saf saf anlamadığını göstererek bakarken ben, "Yok bir şey yok. Hadi topla da ver onları." dedim umursamaz bir tavırla ve parmağımla yerde olan kitabım ve dosyayı işaret ederken. Omuz silkip aynı benim gibi umursamaz bir tavırla "Ben niye toplayayım?" dedi 'ben toplamam.' edasıyla. Gözlerimi kısıp yakışıklıya baktım. "Düşmesine sen sebep oldun çünkü!" dedim tıslarcasına.

KARANLIK İKİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin