Keyifli okumalar
*****
Halsizdim ama gitmeliydim. Kaçmak olmuyordu. Korkmak olmuyordu. Hem zaten nereye kadar korkup kaçabilirdim ki? İlla ki gidecektim yani.
Merdivenlerden yorgun yorgun inip salonda çıkmak üzere olan abimin karşısına geçtim. Gece yine uyuyamamıştım. Ya da şöyle diyelim, gördüğüm bir lanet rüya yüzünden yine yarıda kalmıştı uykum. Sürekli rüyalar yüzünden uyanıyordum. Ve bu artık iyice canımı sıkmaya başlamıştı.
Abim beni giyinmiş bir vaziyette görünce tek kaşı kalkmıştı. Gelmemi istemiyordu. "Sana bugün de okula gelemeyeceğini söylediğimi hatırlıyorum." Dün söylemişti. Birkaç gün okula gitmemeliymişim. Dün de gitmedim zaten. Ama evde kalmak daha iyi gelmiyordu. Neden okula gelmemi istemediğini biliyordum. Kötü olacağımı düşünüyordu. Ama dedigim gibi ne zamana kadar gitmeyebilirdim ki?
"Ben de geleceğimi söylediğimi hatırlıyorum." dedim abimin söylediğine karşın. Dün de geleceğim demiştim, bugün de söylüyorum. Evde kalınca da okula gidince de iyi olmayacağımı çok iyi biliyordum. En azından oraya gidince yalnız kalmayacaktım. "Dolunay evde kal." dedi abim sanki acı çeker bir ses tonuyla konuşmuştu. İki gündür ne yaşadıysam o da benimle yaşamıştı. Hep destek oluyordu bana. İyiliğimi istiyordu, bunu çok iyi görebiliyordum.
"Evde kalmak istemiyorum abi." Evde kalmak gerçekten iyi gelmiyordu. Bir de tek başıma kalmak. Dün Öykü yarım gün okula gitmeyip yanımda kalmıştı, ama bugün de kalamazdı.
"İyiliğin için." onun için olduğunu zaten biliyordum. Beni düşünerek 'gelme' dediğini anlayabiliyordum. "Evde kalınca iyi olmuyorum ki." Sadece saçma sapan düşüncelerle boğuyorum kendimi. Aklıma sürekli kötü düşünceler üşüşüyor. "Okula gelince mi olacaksın?" diye sordu. Olmayacaktım. Ama belki evdeki kadar da kötü olmazdım. Aslında ne ile iyi olacağımı bilmiyordum. Sadece ihtimaller üzerine konuşuyorum.
"Hayır ama evde de olmuyorum." Karmaşıktım. Ne istiyordum, neyin bana iyi geleceğini, ne ile gerçekten kendime geleceğimi bir türlü çözemiyordum. Okula gidince daha mı iyi olacağım yoksa daha mı kötü olacağım bunu bir türlü kestiremiyordum.
"Evde kal Dolunay." dedi abim tekrar aynı tonda. Ve arkasını dönüp bir adım attı. Gittiği zaman tek başıma kalacaktım. Evde tek başına kalınca ne yapardı insan? Normalde olsa ben uyurdum ama şimdi uyumaktan bile korkarken bunu yapamazdım. Film izler değil mi insan? Film izlerken uykuya çabuk dalan kişilerdendim ben. Ki uyumak gerçekten korkutuyordu beni. Uyumak değil aslında, gördüğüm rüyalar korkutuyordu beni.
"Evde yalnız kalmaktan korkuyorum abi!" diye baskın sesimle abimin arkasından bağırdım. Bunu dememle yerinde durmuştu. Bir adım daha atmamıştı.
O sınıfta saatlerce kapalı kaldığım anlar boy gösteriyordu gözlerimin önündeki sahnede. Yalnız kaldığım dakikalar koşuşturuyordu beynimin en işlek caddelerinde. Soğuk yeller esiyordu güçsüzleşen bedenimin etrafında. O iğrenç toz kokusu yakıyordu genzimi.
Arkasını döndü yavaş hareketlerle abim. Yaklaştı birkaç adım yorgun gözlerimin içine bakarak. Afallamıştı sanki. Böyle bir durum beklemiyor gibiydi. Şaşkın bakışlarını gizleyemiyordu. "Korkuyorsun?" diye sordu bakışları gibi olan sesiyle. "Korkuyorum." dedim acı çekerek. Acıtıyordu her seferinde dillendirdiğimde. Ağırlaştırıyordu kalbimi. Küçük kızı daha da besliyordu, korkum sanki.
"Evin içinde yalnız kalmaktan korkuyorum." dedim elimi etrafımda açarak. Nasıl anlatılır bilmiyorum. Sanki içimde git gide derinleşen kara boşluklar oluyordu. Sanki... Sessiz karanlık dünyalar oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK İKİLEM
Teen Fiction© Tüm Hakları Saklıdır Hayat, beni iki karanlık adam arasında bırakacak kadar acımasız mıydı? **** Öyle bir bilinmezlik içindeyim ki nereye gitsem kayboluyordum. Bulamıyordum yolumu bir türlü. Ulaşamıyordum ışığıma. Karanlık her geçen saniye daha da...