Merhabaa !! Bu benim burada yayınladığım ilk hikayem. Daha yeni sayılırım o yüzden bazı hatalarım varsa kusura bakmayın. Bu hikayenin konusu tamamen bana aittir. Hiçbir şekilde çalıntı değildir. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar!
''Daha sert!''
Kolumu tekrar geriye çektim ve var gücümle hedefime vurdum. Alnımdan akan ter damlaları saçlarımı enseme yapıştırıyor ve sıcaklamama sebep oluyordu. Biraz geri çekildim ve tekrar hedefime yöneldim. Vücudumdaki bütün kasları sadece tek bir kasa yönlendirmişim gibi güçlü bir tekme savurdum.
''Daha da sert! Bana ufak bir kız çocuğu olmadığını göster!''
Ufak bir kız çocuğu. Hayır, ben ufak değildim. Ben asla ufak olmadım! Her zaman güçlü ve dayanıklı olan bendim. Bu, bende varolan tek şeydi! Derin bir nefes aldım ve sanki son şansımmış gibi tüm gücümü toplayarak hedef tahtasına bir döner tekme indirdim. Tahta aldığı hasarlar sonucunda ortadan ikiye ayrıldı.
''Aferin'' George amcanın memnun sesi beni kendime getirmişti.
''Aferin, Em. Sırada ki dövüşte rakibinin canına okuyacaksın.''
Güzel. Derin bir nefes vererek gülümsedim. Bu benim asla vazgeçemeyeceğim bir hobimdi. Yaşam tarzım. Benim adım Emma Destiny Brooke. Londra'nın pek bilinmeyen sokaklarında oturuyorum. 12 yaşımdan beri dövüşle uğraşıyorum. 17 yaşımda olmama rağmen yaşıtlarımdaki rakiplerimden çok daha iyi olduğumu söylerler. George amca benimle ilgilenen tek kişi. Aynı zamanda antrenörüm. Ama kendisini öz babammış gibi görürüm. 9 yaşımdan beri bana baktı ve sığınmam için bir daire verdi. Tabi dairenin kirasını her galibiyetimde aldığım paradan azar azar düşüyordu.
''Bir sonraki maç ne zaman?'' Bir havlu alıp alnımdaki ter damlalarını silmeye başladım.
''Daha belli değil. En yakın sürede haber verecekler.'' Sırt çantamdan aldığı suyu bana uzattı. Hemen kaptım ve sanki tüm hayatım o suya bağlıymış gibi içmeye başladım. George amca bu halimi görünce güldü. Suyu bitirdiğimde şişeyi çöp kutusuna attım.
''Pekala, ben duş almaya gidiyorum. Sonrada eve gideceğim.''
''Ah, bekle.''
Döndüm ve bir kaşımı kaldırarak ona ''ne oldu?'' bakışını yolladım. George amcam biraz rahatsız olmuş gözüküyordu.
''Dinle, biliyorum bu söyleyeceklerim pek senlik şeyler değil ama yinede şansımı denemek istiyorum. Biliyorsun birkaç ay sonra uluslar arası dövüş turnuvaları var. Senden o turnuvalara katılmanı istiyorum.''
Kaşlarımı çattım, o turnuvalar beni hiç ilgilendirmiyordu. Çünkü her zaman yanında bir eşin olması gerekirdi. Turnuvanın ilk şartı buydu. Bir kız ve bir erkek. Kızlar kızlarla ve erkeklerde erkeklerle dövüşürdü. Böylece herkesin kazanmak için ikinci şansı oluyordu. Ama bu benim esas mazeretim değildi.
''Turnuvaları sevmediğimi biliyorsun. Ayrıca katılmak için bir partnere de ihtiyacım var ve erkeklerle geçinmek konusunda hiç iyi olmadığımı da biliyorsun George amca.''
George amcam derin bir nefes aldı ve sadece bir saniye için gözlerini yumdu. Yeniden açtığında gözlerindeki kararlılık beni kısa bir süre için afallatmıştı.
''Bak, biliyorum. Turnuvalardan bende çok hoşlanmıyorum. Her sene sakatlanan oyuncular oluyor, şike ve hile yapılıyor. Bunu senden iyi biliyorum. Ama eğer bu turnuvalara katılırsan ki sadece katılmaktan söz ediyorum, bir galibiyetten aldığın paranın tam 10 katını alacaksın.''
Gözlerimin yuvalarından çıkacaklarını hissedebiliyordum. Evet, turnuvaya katılanlar daima yüksek bir miktar alırdı kazananlarsa tahmin edebileceğinden çok daha fazla... Ama açıkçası bu kadarını hiç beklemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fighter Girl (Harry Fanfiction)
FanfictionAilesini küçük yaşta kaybetmiş, hayatını dövüşerek kazanan genç bir kız... Aynı durumlardan canı çok yanmış, ama bunu saklamayı oldukça iyi başarabilen genç bir erkek... İkisi de dövüşçü, ikisi de hayatlarını yanlarında 'babam' diyebilecek kişilerl...