Arkasını dönüp uzaklaşmaya başlayınca tıpkı parti gecesinde olduğu gibi öylece açıkta kalmıştım. Gözlerim restoranın içine girene kadar onu takip etti ve sonunda gözden kaybolunca bakışlarımı yukarı çevirdim. Sarışın üst kattaki camdan aşağıya, bana bakıyordu. Her şeyi görmüş ve izlemişti. Ondan hiç hoşlanmamıştım ve göz göze gelmek dahi istemiyordum. Arkamı döndüm ve evime doğru koşmaya başladım.
8. Bölüm - David
''Hayır Ana. Asla turnuvalara onunla katılmayacağım.''
Neredeyse yarım saattir Ana ile konuşuyordum. Ona olanları anlatmadığım için bana çok kızgındı ve en küçük bir ayrıntısına kadar olayları anlattırmıştı tabii..Nefret ettiğim çocuğun Harry olduğunu söylediğimde ise elbette onu tanımış ve benim nasıl onunla turnuvalara gitmeyi reddettiğimi bir türlü anlamamıştı. Fırsat bulduğu her an baskı yapıyor ve turnuvalara katılmam için beni tehdit ediyordu.
''Em,sen salakmısın? Daha kaç kere söyleyeceğim. Çocuk taş, taş. Bildiğin doğal afet. Nasıl böyle bir fırsatı isteyerek ayağınla tepersin?''
100. kez ofladıktan sonra artık ezberlediğim kelimeleri tekrar dile döktüm.
''Ana, daha kaç kere söyleyeceğim? O öyle biri değil,dışından göründüğü kadar iyi değil. Hatta fazlasıyla kötü biri...Zaten üzerimde hala dünün utancı var...O restoranta niye girdim hala bunu düşünüyorum...Çok aptalca bir hareketti.''
''Evet, evet... Sen ve senin aptalca hareketlerin... Buna alıştım artık. Her zaman fazla meraklısın.''
''Teşekkür ederim. En yakın arkadaşım olarak güzel moral veriyorsun...''
Kıkırdadı. ''Ama ne yapabilirim? Sana onunla turnuvalara katılmanı söylüyorum ama sen reddediyorsun...Peki ya cumartesi günü yapılıcak olan dövüşte yenilirsen?''
Cumartesi günkü dövüşü hatırlayınca ürperdim. ''Biliyorum... Bende bundan korkuyorum zaten. Kadın daha önce turnuvalarda 1. olmuş ve onu yenmem pek olası görünmüyor. Yinede George amcayla her gün çalışıyoruz.''
''Şansını dene. Fakat bence kaybetsende, çok bir şey kaybetmeyeceksin.'' Yine kıkırdadı. ''Hatta kazanacaksın.''
''Ana,'' diye uyardım onu.
''Tamam, kızma. Herneyse, seni sonra ararım olurmu? Alışverişe çıkmam lazım.''
''Pekala, hoşçakal.'' Telefonu kapattım ve cebime geri koydum. Arkamı döndüğümde korktum ve bir adım geri fırladım. Çünkü George amca kapıya yaslanmış bana bakıyordu.
Bir elimle kalbimi tutarak ''Of, korkuttun beni.'' dedim.Yaslandığı kapıdan ayrıldı ve yanıma geldi.
''Üzgünüm. Ana'yla mı konuşuyordun?''
Kafamı salladım.''Evet, ona olanları anlatmadığım için bana kızgındı. Ama sanırım gönlünü aldım.Sen neden burdasın?''
''Aşağıya inip biraz antrenman yapmanı önerecektim. Ama sonra dün olanları Ana'ya anlatırken duydum. Daha doğrusu kulak misafiri oldum. Bana söylemek istediğin bir şey varmı?'' Sorusunu öne eğilip kulağıma fısıldadı.
Ağzım bir karış açık kalmış halde ona bakıyordum. Her şeyi duymuştu. Restoranta girdiğimi, Harry'i izlediğimi, üzerime dökülen sıcak kahveyi...Iyy...Anlaşılan bundan kaçış yoktu.
Derin bir nefes aldım. ''Tamam. Her şeyi anlatacağım.'' Ve böylece ona her şeyi anlatmaya başladım. Bazen ellerimle işaretler yapıyor bazense Harry'nin ne kadar kaba ve iğrenç biri olduğunu yakınıp duruyordum. George amca elbette buna aldırış etmiyor ve devam etmem için beni zorluyordu. En sonunda her şeyi anlattım ve sanki üstümden bir yük kalkmış gibi hissettim. George amca başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fighter Girl (Harry Fanfiction)
FanfictionAilesini küçük yaşta kaybetmiş, hayatını dövüşerek kazanan genç bir kız... Aynı durumlardan canı çok yanmış, ama bunu saklamayı oldukça iyi başarabilen genç bir erkek... İkisi de dövüşçü, ikisi de hayatlarını yanlarında 'babam' diyebilecek kişilerl...