15. Bölüm-Evdeki Yabancı

8.4K 306 77
                                    

Onu omzundan tutup kenara çektiğimde kesinlikle görmeyi beklediğim kişi Harry değildi. Bir an şaşkınlıktan dolayı afalladım ve olduğum yerde kaldım. Bana bakan gözleri tıpkı dün gece beni yatağa hapsettiğindeki gibi karanlıktı. Fakat bu sefer ki farklılık yüzünde ki yaralardı. Sol kaşı ve dudağının kenarı patlamıştı. Hızlı bir şekilde David'e döndüm ve Harry'e sert bir şekilde bakan yüzünü çenesinden tutarak sert bir şekilde kendime çevirdim. Harry'nin ki kadar belli olmasa da onun da suratında bir kaç yara vardı. Nasıl olur da fark edememiştim...

''Hazırlan.'' dedi Harry. Dikkatimi tekrar ona verdim ve dediği şey anlamadığımı ima edercesine gözlerimi kırpıştırdım.

''Hazırlan,'' diye yineledi tekrar. ''Gidiyoruz.''

15. Bölüm - Evdeki Yabancı

Yemyeşil gözleri koyulaşmıştı ve gözlerimden ayrılmıyordu. Gözümün ucuyla David'in de bana baktığını ve cevabımı beklediğini gördüm. Oysa ki ben karşımda ki gözlerle transa geçmiş bir haldeydim ve etrafımda olan biteni anlamış değildim. O durum da ne kadar kaldığım konusunda hiç bir fikrim yoktu ama artık Harry'nin cevabımı beklemekten sıkıldığını ve sabırsızlandığını fark ettim. Kaşları çatılmıştı ve bana ''Hadi ama..'' diyen bir ifadeyle bakıyordu. Bundan güç alarak sonunda ağzımı açabildim.

''Nereye gidiyoruz?''

''Hiç bir yere.''

''Akşam yemeğine.''

Yanımdaki iki yakışıklı aynı anda konuştukları için birbirlerine öldürücü bakışlar attılar. Bense olduğum yerde, hiçbir şey anlamamış bir şekilde onları izliyordum. Ne garip ama! Biri 'gidiyoruz' derken diğeri 'gitmiyorsunuz' diyordu. Peki benim istediklerim soruluyor muydu? Tabii ki hayır, ne de olsa ben onların oyuncak bebeğiydim değil mi?

David eliyle omzumdan tutarak kendisine çevirirken Hary'e kötü bir bakış atmayı ihmal etmedi. Buna karşılık Harry tepkisiz kalarak beni şaşırttı. David'e döndüğümde elini sırtıma koyarak bizi Harry'den biraz uzaklaştırdı ama Harry'nin bizi hala duyabileceğini biliyordum. Yeterince uzaklaştığımızı düşündüğünde durdu ve sırtımda ki elini omzuma koydu. Söyleyeceği şeyler çok önemliymiş gibi yakınıma geldi ve kulağıma fısıldadı.

''Ona kanma Em. Dediğim gibi kesinlikle belalı bir tipe benziyor ve senin saflığından ya da masumiyetinden yararlanmasını istemiyorum.'' Güldüm. ''Saf ve masum mu? Ben mi?'' David'in yüzünü görebilmek için bir adım geri çekildim. ''Saçmalama David. Bu ikisi de uzun süredir bende bulunmayan şeyler.'' Bakışlarımı kapıya çevirdim ve elleri ceplerinde kapının eşiğine dayanmış Harry'e baktım. Bakışlarımız birleşince kafasını yana eğdi ve bana hiçte masum olmayan çarpık bir şekilde gülümsedi. David'in sert bir şekilde nefes verdiğini duydum. Bu, dikkatimi tekrar ona yönlendirmemi sağladı ve ağzımdan çıkacak her kelimenin önemli olduğunu bildiğim için dikkatli bir şekilde konuşmaya başladım. Haka geceden kalmaydım ve bu 'dağınıklık' hissi beni deli ediyordu. Bir an önce toparlanmalı ve kendime gelmeliydim.

''Onun belalı bir tip gibi göründüğünü ve iyi biri olmadığını biliyorum. Ama en azından dinleyelim. Ne söyleyecekse söyler ve ben kabul etmeyince çakip gider zaten.'' David gözlerini devirdi. ''Onun bu kadar kolay pes edeceğini mi düşünüyorsun Em? Gerçekten mi?'' Homurdanmaya başladığında bu sefer ben gözlerimi devirdim. Harry'nin kapı eşiğinden bize güldüğünü duyabiliyordum ama aldırmadım. Gerizekalı ota boka gülüyordu zaten.

''David, kimse beni isteğim dışında zorla bir yere götüremez, sen bile. O yüzden lütfen boşuna endişelenmeyi kes, tamam mı?'' Ona arkamı döndüm ve Harry'e doğru ilerlemeye başladım. Arkamdan bana sitem edip çağırsa da umursamadım. Ona doğru yürürken gözleri benden bir saniye ayrılmıyordu ve bedenimin her santimini inceliyordu. Bakışları bacaklarımdan yavaş yavaş yukarı tırmanırken kendimi Victoria Secret mankeni gibi hissettim. Gerçi bu çok komikti. Çünkü ben güzel bile değildim ve bir erkeğin bana yiyormuşcasına attığı bakışlara hiç alışkın değildim.

Fighter Girl  (Harry Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin