17. Bölüm-Uçan Balon (Part 1)

7.4K 268 75
                                    

31.000 reads için çok teşekkürler... :,)

Çelişkiye düşmekten nefret ederdim ! Berbat bir şeydi. Aklım katılmamamı söylüyordu. Zaten yapacağım da bu değil miydi? George amcam artık beni zorlayamazdı ve Harry'e de katılmayacağımı söylemiştim. O zaman kalbimde hissettiğim bu telaş ve korku nedendi?

Derin bir nefes aldım ve bu duyduklarımı hiç duymamış gibi yapıp mutfağa daldım.

17. Bölüm - Uçan Balon (Part 1)

Tam tahmin ettiğim gibi George amca tezgahın üzerine eğilmiş, ekmeğin arasına sucuk ve kaşar peyniri dilimliyordu. Bir diğer tost, tost makinesinde ısınırken yeni hazırlamış olduğu tostu aldı ve diğerinin yanına koydu. Pişmiş olan tostu çıkarıp tabağa yerleştirirken arkasından yavaş adımlarla geçerek masaya oturdum. Tostu tabağa koyup arkasını döndüğünde beni görünce aniden ilkildi ve tabak elinden kaydı.

Hızlı bir hareketle tabağı havada yakaladım ve hemen arkasından yere doğru düşen tostu da yakalamak için diğer elimle uzandım.

Tostu yakaladığımda ne kadar sıcak olacağını tahmin edemediğimden elim yandı ve ağzımdan kaçırdığım bir çığlıkla tostu tekrar havaya fırlattım. George amca tekrar önüne gelen tostu yakalayarak masaya yerleştirmiş olduğum tabağın içine koydu. Sıcaktan cayır cayır yanan elime üflerken bir yandan da az önce yaşadığımız tahlihsizliğe gülüyordum.

''Bayağı iyi rakipmiş..'' dedim yarım ağız gülerken. George amcamda bana eşlik etti.

''Evet. Geldiğini görmemişim. Beni bu şekilde korkutmaya bir son vermelisin, artık yaşlandım ve buna kalbim dayanmıyor.'' Kendimi savunmak istercesine ellerimi iki yana kaldırdım.

''Ben bir şey yapmadım ki, sadece sessizce gelip masaya oturdum.'' Ama gülmemek için dudaklarımın içini dişliyordum.

''Hı hı, evet. O kadar sessizken seni görememek benim suçum zaten.'' Kıkırdadım. O ise bana hiç aldırış etmeyerek arkasını döndü ve ısınmış olan tostu çıkarıp kendi tabağına koydu. Ona yardım etmek için ayağa kalktım ve dolaptan iki tane bardak çıkardım. İçinde portakal suyu dolu olan sürahiyi alarak bardaklarımızı doldurdum ve karşılıklı geleceğimiz şekilde masaya yerleştirdim. George amcam masaya çoktan oturmuştu ve bana minnettar bir şekilde gülümsedi. Gülümsemesine kısa bir an karşılık verdikten sonra direk tostuma yumuldum! Hmm, çok lezzetli.

Ne? Aç bir kızım ben.

Üstelik George amcamın sucuklu tostları bir enfes oluyordu. Tosttan bir ısırık daha aldığım sırada içinde eriyen kaşar uzadı ve koparak çeneme yapıştı.

''Biraz yavaş, Em. Boğulacaksın.'' diye ikaz etti beni George amca.

''Bişeğ oğmaz.'' Ağzımda biriken tost nedeniyle kelimeleri doğru telaffuz edememem George amcamın ciddiyetini alıp götürmüştü. Ağzı kulaklarına varırken yanağında oluşan minik ama sevimli gamzeler o yaşlı fakat sevimli yüzünü daha çekici kılıyor ve o tombik yanaklarından öpesim geliyordu. Gamzeleri ona gerçekten çok yakışıyordu. Gamzeler...

Kızardım ve afalladım. Aklıma onun gelmesi beni afallatmış ve gafil avlamıştı. Nasıl oluyorda burda bile, mutfakta yemeğimi yerken aklıma gelebiliyordu? Dünyada gamzelere sahip olan tek insan o değildi. Tamam, şu inkar edilemez bir gerçekti ki gamzeleri ona çok yakışıyordu. Parmağımın büyük bir bölümünü içine gömebileceğim gamzeleri özellikle o mavi-yeşil rengi gözleriyle mükem-

Buna kesinlikle bir son vermeliydim.

Afalladığımdan dolayı elimdeki tostum tabağıma düştü ve bu George amcamın ilgisini çekti. Kafasını kaldırıp bana baktığında ona iyi olduğumu göstermek için gülümsedim. Bana karşılık verip tabağındaki tostuna geri dönerken o da benim gibi düşünceli görünüyordu.

Fighter Girl  (Harry Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin