23. Bölüm-Bekleyiş

6.6K 303 123
                                    

Kapı yavaş bir şekilde sonuna kadar açılırken, bizi önce karanlık hol karşıladı. Gözlerim bu karanlığa alıştığında, holde baştan sona göz gezdirdim ve gördüğüm şey ile nefesimi tuttum.

''Has..''

''Siktir!'' diye tamamladı kelimeyi Harry.

Hemen karşımda yerde, bulunduğum tarafa boş gözleriyle bakan bir ceset duruyordu.

23. Bölüm - Bekleyiş

Aman Tanrım!

Şaşkınlıkla gözlerim ardına kadar açılıp, dudaklarım aralandığında hızlıca derin bir nefes çektim. Adamın gözleri tamemen bana odaklıydı. O donuk gözleriyle gözlerime bakıyordu. Bakışlarımı kaçırmak istiyordum ama sanki hipnoz olmuş gibiydim ve bakışlarımı ondan ayıramıyordum.

Hızlı bir şekilde geriye doğru adım attığımda sırtım sert bir göğüse çarptı. Yerimden sıçrayıp korkuyla arkamı döndüğümde gördüğüm kişinin Harry olduğuna sevinmiştim. Yaşadığım şaşkınlık ve dehşetten dolayı bir an onun arkamda olduğunu unutmuştum.

Bakışlarım ile yüzünü taradığımda onun da benim kadar dehşete düştüğünü ve şaşırdığını anlamıştım. Gözleri ardına kadar açılmış ve dudakları aralanmıştı. Bakışları beni bulduğunda, gözleri sanki ne yapacağını bilemiyormuş gibi bir bende bir de yerdeki cesette gidip geliyordu.

Başımı tekrar geri çevirip yere baktığımda, içimde hissettiğim korku tekrar gün yüzüne çıktı. Zaten hiç dinmemişti ki... Evimde bir ceset vardı. Benim. Evimde. Bir. Ceset. Vardı. Şakası bile hiç hoş değildi, ama bu adam kanlı canlı yerde yatıyordu işte.

''Kahretsin!'' Harry'nin sessiz bir şekilde sövdüğünü duyduğumda bakışlarımı ondan tarafa çevirme gereği duymadım.

''O, o ölmüş mü?'' Sessiz bir şekilde fısıldadığım bu soru aslında daha çok bir yalvarmaydı. Bu adamı tanımıyordum, ama yaşıyor olması için dua ediyordum.

Harry yanımdan geçebilmek için omuzlarımı kavrayıp nazik bir şekilde beni yana ittiğinde, sendeleyerek kenara çekildim. Önümden yavaş adımlarla cesede yaklaştığında içimden bir ses cesedin aniden uyanıp Harry'nin ayaklarına yapışacağını ve onu hiç bırakmayacağını söylese de bu düşüncelerin paranoyakça olduğunu biliyordum. Böyle şeyler sadece filmlerde olurdu. Ama içinde bulunduğumuz şu durum da tıpkı filmlerden kopmuş bir sahne gibiydi.

Yavaşça öne doğru bir adım atıp Harry'nin arkasından vesede doğru yaklaştıkça kalp atışlarım giderek hızlanıyordu. Her an bayılacakmış gibi hissediyordum ama bu Harry'e daha fazla zorluk çıkarmaktan başka hiçbir işe yaramazdı. Ayakta, ve uyanık kalmalıydım. Sonuçta burası benim evimde ve yerde yatan adam da benim evime girmişti. Harry'nin değil. Bu benim sorunumdu. Onun değil.

Harry yavaş bir şekilde bacaklarını adamın üstünden atıp diğer tarafa geçtiğinde, zaten şaşkınlıktan açık olan gözleri daha da açıldı. Bununla beraber kalbim tekleyip, hissettiğim korku daha da arttığında alt dudağımın titremesine engel olamamıştım. Gözlerim dolmaya başlamıştı.

''N-ne var orada?'' diye sordum fakat sesim titremiş ve oldukça kısık çıkmıştı.Harry'nin bakışları yavaşça yüzüme çevrildiğinde yüzünde yeni bir duygu fark ettim. Endişe.

''Orada kal.'' Sesi tıpkı benimki gibi fısıltı şeklinde çıkmıştı. Dizleri üzerinde yavaşça eğildiğinde, belirli yerlere dokunmamaya çalışarak ve bir kaç parmağını havada tutarak adamın kafasını tuttu ve yavaşça havaya kaldırdı.

Fighter Girl  (Harry Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin