3.Bölüm-Nikah (Son Part)

18.2K 980 36
                                    


...4. ve Son Part...


İçeri giren Agnes, manzara karşısında şoka girip önce hiçbir şey diyemedi sonrasında da beceriksizce reveransını yapıp beklemeye koyuldu. Daniel hiç acelesi yokmuşçasına ellerini yavaşça Mary'nin üstünden çekti. Dağılmamış kıyafetlerini tekrar düzeltti ve Agnes'e doğru dönüp beklemeye koyuldu. Mary şaşkınlık ve utanmanın verdiği afallamayla Daniel'a bakmayı sürdürüyordu. Kendisine gelememişti, kız kardeşine bakacak yüzü de yoktu bu yüzden Daniel'ın yaptığı gibi kıyafetlerini düzelterek kendisine zaman yaratmaya çalıştı ama eninde sonunda yüzleşme vakti gelecekti ve o, şu anda olmalıydı. Tam Agnes'a yanlış anladığını, göründüğü gibi olmadığını söylemek için ağzını açmışken; Daniel evin sahibiymiş de, Agnes de içeri izinsiz girmiş bir hizmetçiymiş edasıyla:


-Ne istiyorsun? Diye sordu. Agnes bu soru karşısında utanmaması gerektiği halde utanmış ve yaramazlık yapan bir çocuk gibi başını önüne eğmişti. Gördükleri karşısında çok sinirlenen Mary, az önceki olan her şeyi unuttu ve kız kardeşinin yanına koşar adım ilerledi. Agnes'in önüne geldiğinde, sıcacık gülümsemesiyle kız kardeşini konuşmasını için yüreklendirmeye çalışıp ellerini tuttu. Agnes yarı toparlanmış, yarı afallamış haliyle;


-Peder Charles geldi, nikah kıyafetlerini de giymiş. Ben sadece bunu haber vermek için gelmiştim. Dedi ve daha fazla o odada kalmak istemezmişçesine, hızla ellerini ablasının elleri üstünden çekti ve Daniel'a hızlı bir reverans yapıp aceleyle odadan çıktı. Yüzlerine kapanan kapının ardından Mary nefesini tuttu, pederin bu kadar hızlı geleceğini düşünmemişti, bu evdeki saatleri hatta dakikaları o kadar kısalmıştı ki şimdi daha net farkedebiliyordu. Biraz önce kız kardeşine cesaret vermek için olan gülümsemesi yok olmuş, aldığı nefesi yavaşça vermişti.


Hala giden kız kardeşinin ardından kapıya bakmakta olan Mary, omzuna dokunan bir elle daldığı düşüncelerden sıyrıldı. Hızla arkasını dönüp Daniel'a baktı. Kız kardeşine çok saygısızca davranmıştı, herkese emir vererek konuşmaya ve ne istediyse almaya alışkın olmalıydı ama bundan sonra da böyle devam edeceğini düşünüyorsa yanılıyordu. Kaçınılmaz olan gerçekleşecek ve bu adamla evlenecekti fakat evlendikten sonra ona hayatın kaç bucak olduğunu göstermeye de niyetliydi.


Peder'in bir an önce nikahı kıyması için kapıya yöneldi, kapı kolunu kavradığında Daniel'ın eli de onun elinin üstünü örttü. Aniden yüzünün kızarmasına engel olamayan Mary, hemen kapı kolundan elini çekti ve İskoç'un yüzüne utanmadan bakmaya çalıştı. Daniel, olanlardan hiç etkilenmemiş görüntüsüyle Mary'i süzüyordu, sonrasında ise:


-Üstünü değiştirmeyecek misin Mary? Diye sordu. Mary istemsiz üstüne, giydiği kıyafetlere baktı. Daniel ise bu sırada devam etti:


-Şimdi evleneceğiz, bu kıyafetle evlenmek istemezsin sanırım. Beyaz renk sana uygun olacaktır. Dedi ve Mary'nin cevap vermesine olanak bırakmadan kapıyı açıp holde ilerledi, merdivenlerde gözden kayboldu.


Mary tekrar giydiklerine baktı, o adam onun kıyafetlerini mi aşağılamıştı şimdi, yoksa yanlış mı anlamıştı halbuki bu Mary'nin en sevdiği elbisesiydi ve gayet de güzel göründüğünü düşünüyordu. Hem neden değiştirecekti ki sonuçta istemediği bir adamla istemediği bir evlilik olacaktı, bunun için bir de süslenmesine gerek yoktu. Zaten o adama uygun giyebilecek neyi olabilirdi ki? Ne giyerse giysin yanında sönük kalırdı, o kadar heybetli ve bir tavus kuşu gibi süslüydü ki! Bir de beyaz olsun istemişti ama giyecek beyaz bir elbisesi yoktu, nedense beyazı kendisine hiç yakıştırmazdı bu yüzden de bugüne kadar diktirmeyi hiç düşünmemişti.

İskoç Gelin /Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin