İskoç Gelin /Tamamlandı/

11.Bölüm-İlk Haz

Mary, sıcak suyun etkisiyle bedenindeki karıncalanma hissine dayanamaz olmuştu ama buna rağmen amacından vazgeçmeyecekti. Kocasını öperken hem de bu kadar şahidin önünde çok utanıyordu, bir de buna küvetin içinde uygunsuz bir vaziyette olmaları eklenince nefes alamayacak gibi hissediyordu. Gözlerini açmaya korkuyor, yargılayan bakışlarla karşılaşmak istemiyordu, bununla birlikte istediği işareti de henüz alamamıştı. O işareti alana kadar da durmaya niyeti yoktu. Sonuna kadar mücadele edecekti...

Daniel, karısının ilk öpücüğüyle şaşırmış, peşinden gelen tutkulu öpüşmeye ise şok olmuştu. Karısı donmuş bedenini, bu kadar insanın onları izliyor olmasını umursamıyorsa kendisi bilirdi. Karısını saran ellerini gevşetti bunun üzerine de Mary kocasına daha çok dönüp ellerini boynuna doladı. Daniel, karısının ne işler peşinde olduğunu anlayamıyordu ama yakında öğreneceğine dair içinde kuvvetli bir his vardı çünkü normal şartlarda Mary'nin onu öpmeyeceğini iyi biliyordu, hele ki bu kadar seyircileri varken! Oyununa dahil olup ne istiyorsa almasını ve bir an önce bu saçmalık neyse son bulmasını isteyerek karısını iyice kucağına çekti, bir eliyle çenesini tutup öpücüğüne aynı şekilde hatta daha fazlasıyla karşılık verdi. Bu tutkulu öpüşmeye karşılık ilk başta Mary afallasa da, böyle bir şey beklemediği çok barizdi, öpüşmesine devam etti.

Daniel'ın içi yanmaya başlamış, aynı ateşin Mary'i de sardığını anlamıştı. Artık nerede oldukları, kimin onları izlediği umurunda bile değildi. Çenesini tutan elini yavaşça aşağıya kaydırıp karısının sağ göğsünü avucu içine aldı ve hafifçe sıktı. Bunun üzerine Mary, Daniel'ın ağzının içine küçük ama etkili bir inleme bıraktı. Daniel, Mary izin vermesi halinde ona burada sahip olabilirdi fakat karısının buna asla izin vermeyeceğini biliyordu. Bu kadar ileri gitmesinin nedeni de bir şey bekliyor olmasıydı ve o ne işareti bekliyorsa o zamana kadar Daniel keyfine bakacaktı.

Göğsünü sıkan elini aşağıya kalçalarına doğru götürürken bir kova gürültüyle yere düştü. Daniel istemsiz de olsa kafasını çevirip sesin geldiği yöne baktı, aynı şekilde Mary de sesin geldiği yöne doğru başını çevirdi. Şimdi, ikisi de etekleri su içinde kalmış, hayatının şokunu yaşamakta olan, gözleri pörtlemiş bir halde onlara bakan Ale ile karşılaştılar. Ale, Daniel ile göz göze gelince koşarak odadan çıktı ve Daniel'ın daha yeni kalede çalışmaya başladığını düşündüğü genç bir kız hemen yerleri silmeye koyuldu.

Daniel göreceği manzarayı bildiği için bakmak istemiyordu fakat yine de dönüp karısına baktı. Halinden hayli memnun bir halde sırıtıyordu. Daniel, bu saçma oyuna alet olduğu için kendi kendine küfretti. Ale'in yaptıklarını asla onaylamıyordu fakat birilerinin ona haddini bildirmesi gerekiyordu. Tuhaf olan ise karısının birkaç saat önce yaşadıklarının intikamını bu kadar kısa sürede alabileceğini asla tahmin edememesiydi. Sanırım isteyince gerçekten bir şeytana dönüşebiliyordu, kendisi de arkasını kollasa fena olmazdı.

Mary, kocasının kendisini o pislik kadının arkasından sırıtırken görmesini hiç istemezdi, bütün planı ortaya çıkmıştı fakat yapabileceği bir şey de yoktu, duygularına hakim olamamış, o zafer duygusuyla buna içten içe sevinmişti tabi biraz da dışarıya yansıtarak.

Temizlikçi kız yerleri sildikten ve su yeterince sıcak bir hale getirildikten sonra kocası herkese çıkması için eliyle işaret etti. Mary, daha fazla bu rezillik ve utanç içinde olmayacağı için çok memnundu. Herkes aceleyle odayı terk ettikten sonra, Daniel, Mary'nin üstüne yapışmış, giyip giymemesi arasında hiçbir farkın olmadığı elbiseyi üstünden çıkarmaya başladı. Mary, korkuyla kendisini kocasından uzaklaştırmaya çalışırken suyun büyük bir bölümünü de yere döktü. Kafasını son sürat olmaz anlamında sallarken Daniel rahatlığından hiç ödün vermeden tek kaşını havaya kaldırdı ve;