6.Bölüm-Saldırı

18.2K 867 54
                                    


Sabahın ilk ışıkları gözüne geldiğinde, Mary yattığı yerde hafif.e kıpırdandı ve tek gözünü aralayıp çevresine baktı. Her yeri tutulmuştu, o kadar sert zeminde uyumuştu ki bugün nasıl hareket edeceğini bile bilmiyordu! Kafasını kaldırıp yattığı zemine, kocasına baktı; büyük bir savaş ortasında dahi uyumaya devam edecekmiş gibiydi. O kadar huzurlu görünüyordu ki bu hali Mary'nin çok hoşuna gitti.

Kocasına bakarken dün geceyi hatırladı. Dün gece bir şeyler olmuştu, evet korkmuştu ama merak da etmişti, heyecanlanmış devamı gelsin istemişti. Şimdi düşününce belki de korkmakla saçmalamıştı ama yine de kötümser düşünmedi. Daniel artık onun kocasıydı, evlerine gittiklerinde vuslat gerçekleşecekti ve Mary harika olacağına emindi!

Bugün yeni bir gündü ve yeni başlangıçlar için harikaydı; güneş tamamen kendini belli etmiş, kuşlar cıvıldamaya başlamış, orman bile kendini daha canlı doğaya sunmuştu.

Mary, Daniel'ın üstünden kalkıp kalkmama konusunda kararsız kaldı. Onu bu kadar erken saatte uyandırmak istemiyordu. Büyük ihtimalle bugünkü yolculukları çok daha ağır şartlarda olacaktı, kuzeyin hiç de kolay olmadığını duymuştu bu yüzden de kocasının biraz daha dinlenmeye ihtiyacı vardı. Başını yavaşça kocasının göğsüne yasladı ve beklemeye başladı, belki kendisi de bu şekilde dinlenebilirdi gerçi bu kadar sert bir yerde uyumaya alışkın olmadığından dolayı dinlenemeyeceğinden emindi ama denemekte fayda vardı.

Daha bir dakika olmamıştı ki Daniel onu daha sıkı sardı, Mary anında ama onun uyuma ihtimaline karşı uyandırmamaya çalışarak, Daniel'ın yüzüne baktı. Kocasının gözleri hala kapalıydı, uyuyor gibi gözüküyordu fakat Daniel onu daha da sararak:

-Uykunu hala alamadın mı? Diye sordu. Mary anında kendini savunma ihtiyacı hissederek:

-Senin uyanmanı bekliyordum, ben uyanalı çok oldu. Dedi. Daniel yavaşça gözlerini açarak karısının yüzüne baktı. Mary anında kıpkırmızı olmuştu ama bu şuandaki diyaloglarından dolayı değil, dün geceki anlarını hatırladığından dolayı olmuştu. Belli etmemeye çalışarak gözlerini kocasının gözlerinden kaçırıp onun göğsüne dikti.

Daniel karısının gözlerine baktı, onu utandırmak istememişti fakat utandırmıştı işte. Mary gözlerini başka yöne çevirdiğinde; onun güneş altında parlayan saçlarına bir süre daha baktı, kendi bedenine yapışmış bedenini doyasıya hissetti. Bu anın tadını daha uzun çıkarmak istiyordu ama daha uzun bekleyemezlerdi. Geç kalırlarsa tehlikeyi kendi elleriyle davet etmiş olurlardı, zaten bütün gece uyumamıştı. Yanında karısı varken uyumak ona göre değildi, her türlü tehlikeye karşı Mary'i korumak onun sorumluluğundaydı fakat kaç gündür hiç uyumadığı için kendini yorgun hissediyordu ve Mary'i gerektiği gibi koruyamayacağından korkuyordu. Bundan dolayı biran önce sınırı geçip eve ulaşmak istiyordu ancak bu şekilde rahatlayabilirdi.

Tam Mary'e yolculuk vaktinin geldiğini söyleyecekti ki biraz önce korktuğu aklına geldi. Korkmuştu! Bir başkası için endişelenmişti. Hayatında klanı hep ilk sırada gelmişti, topraklarındaki her bir kişi, canlı onun için çok değerliydi ama bugüne kadar topraklarındaki insanlar için hiç endişelenmesi gerekmemişti. Hepsinin kendisini koruyabileceğini bildiğinden içi rahattı fakat Mary'de durum çok farklıydı. Güçlü bir kız olduğuna emindi ancak bu kadar zorlu şartlarla, tehlikeli olaylarla hayatı boyunca karşılaşmadığına da emindi. Kendini savunmayı, güçlü kalmayı, mücadele etmeyi öğrenmeliydi. Hepsi sırasıyla olacaktı; biraz sabır ve inanç yeterliydi, her ikisi içinde... Birlikte her zorluğun üstesinden gelebilirlerdi çünkü artık sen, ben değil biz olmalıydı nihayetinde artık onlar karı-kocaydı.

Daniel bunları düşünürken Mary kolları arasından sıyrılıp ayağa kalktı ve üstünü düzeltmeye başladı. Bir yandan Daniel'a da kalkmasını, yola koyulmaları gerektiğini söylüyordu. Daniel ise bir iki saniye karısına bakıp ayağa kalktı. Mary'nin uykusu yüzünden geç kalmış olmalarına rağmen kendisinde hiç problem yokmuş gibi davranması Daniel'ı gülümsetti.

Daniel ıslıkla atını çağırdı ve dün gece karısını ısıtmak için çıkarttığı elbiseleri bavulun içine tıktı. Mary, kıyafetlerinin çok kirlendiğini bu yüzden diğerlerini de mahvettiğini söylese de kocası onu dinlemedi. Jamie ve Alec ise biraz ilerlerinde durmuş onların atışmasını izliyorlardı. Onların yanında tartışmak istemediğinden konuyu daha fazla uzatmayıp kapattı.

Atlarına binip yolculuklarına başladıklarında; Mary atını Jamie'ye yaklaştırıp dün geceyi sordu. Gerçekten nasıl olduğunu merak ediyordu, mutfaktaki kadınlar çok zevkli olduğunu söylemişlerdi ama dün Jamie'nin sesi o kadar zevk alıyor gibi gelmemişti. Bu işte bir terslik olduğu çok açıktı ve gerçek her ne ise bunu kardeşinden öğrenecekti. Lakin Mary konuşmaya ne kadar istekliyse Jamie de o kadar isteksizdi. Mary dün gece neler olduğunu sorduğu anda kızarmış ve konuyu değiştirmeye çalışmıştı. Israrlarına devam edince önce acıdığını ama sonrasında fena olmadığını söyleyip atını hızlandırıp ileriye sürmüştü. Bunun üstüne kardeşine daha fazla baskı yapmak istemeyen Mary, atıyla diğerlerini arkadan takip etti.

Saatlerce bu şekilde yolda devam etmek Mary'i zorlamıştı ama dün düzgün uyuyamaması ve kocasının sert, taş gibi vücudundan dolayı kendisini aşırı derecede yorgun hissediyordu. Daha fazla devam edecek hali kalmamıştı.

Biranda ne olduğunu anlayamadan saniyelik gözleri kararır gibi oldu ve dengesini kaybedip attan düştü. Çevresine bakmaya daha fırsat bulamadan, ne olup bittiğini algılayamadan Daniel yanına gelmişti bile. Göz göze geldiklerinde kocasının bariz bir şekilde rahatladığını farketti. Onun için endişelenmişti ve bu halleri Mary'e çok tatlı geliyordu.

Kocası hemen Mary'nin kırığı var mı diye kontrol etti. Karısına hiçbir şey olmadığını anlayınca içi acayip derecede rahatladı. Onu koruması gerekirdi, anlaşılan karısını kendisinden bile koruması gerekecekti! Normal düz yolda kim atla giderken düşerdi ki!

Hala aklı Mary'deyken bir ok hızla yanından geçip arkasındaki ağacın gövdesine saplandı...  

<3

notçuk: Tek tek yanıt veremediğim için kusuruma bakmayın..her yorumunuzu okuyorum<3 güzel yazılarınız için teşekkür ederim<3 yeni işe girdim ve akşam 8'de evde oluyorum. çok yorgun olduğumdan bölümleri bilgisayara geçiremiyorum.inanın ki hiç halim kalmıyor. bugün bile uyumak istediğim halde biraz olsun yazıp size göndermek istedim hikayeyi..beni bıkmadan beklediğiniz ve anlayışınız için teşekkürler <3 hepinizi seviyorummm:* 

not2: arkadaşlar yaptığım güncellemeler size geliyor mu bildirimi? bazı arkadaşlar almıyormuş da merak ettim ^-^

İskoç Gelin /Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin