Son Söz

15K 756 89
                                    

Daniel, kahvaltıyı göl kenarında yapma fikrine şiddetle karşı çıkmış olsa da kimse onu dinlememiş, bu özel günü ölümsüz kılmak istemişlerdi bu yüzden de sabahın köründe dışarıya çıkmak için hazırlanmışlardı.

Daniel, Connor'ın neden böyle bir fikirle geldiğini gayet iyi bilmesine rağmen ağzını açıp tek kelime etmemiş, onu herkesin içinde mahcup etmek istememişti lakin yalnız kaldıklarında onun canına okuyacaktı. Sevgili eşi ise Connor'ın hain planlarının farkında olmadığı için büyük bir sevinçle bu teklifi kabul etmişti.

Hazırlıklar tamamlanıp da çıkmaya hazır olduklarında Daniel son bir kez daha Mary'i vazgeçirebileceğine inanarak;

-Bu kahvaltı işini bir kez daha düşünemez miyiz? Diye sordu. Mary, bir kuş cıvıltısını andıran sesiyle;

-Mümkünatı yok Daniel! Babamların ne kadar istekli olduklarına bakar mısın, onları hayal kırıklığına uğratamam. Hem hava çok güzel ve uzun bir aradan sonra bütün aile bir aradayız, bence bunu böyle bir günle kutlamalıyız. Dedi. Daniel uzatmaması gerektiğinin bilincinde kaderine razı oldu.

Yola çıktıklarında babası ve Mary'nin babası 'Baron' Jamison en önde ilerliyor; Mary'nin üvey kardeşi Jamie, kendisinin yakın arkadaşı ve Jamie'nin eşi Alec, çocukları ve Mary'nin ikiz kardeşlerinden Agnes tam babalarının peşinden gidiyordu.

Daniel ve Mary ise onların tam arkasından gitmesine rağmen, Daniel'ın aklı hep arkadaydı çünkü narin kızları Elizabeth, Connor ile birlikte yolculuk yapıyordu bu yüzden sürekli arkasına dönüp küçük bebeklerini kontrol ediyordu. Her arkaya dönüşünde bunun son olacağını kendine hatırlatsa da maalesef bunu başaramıyordu çünkü bebeği için çok endişeleniyordu. Son kez arkaya bakma girişiminde bulunduğunda Mary ona dirsek attı ve kızgın bakışları eşliğinde:

-Connor'ı rahat bırak, rahatsız olduğunu görmüyor musun? Diye sordu. Daniel omuz silkerek:

-Görüyorum ama umursamıyorum. Sırf kardeşin Alice'e ne kadar iyi bir baba olacağını gösterip kur yapabilmek için benim bebeğimi kullanamaz. Dedi, içten içe sinirleniyordu.

Mary istemsizce bir kahkaha atarak:

-Eli, Connor amcasını çok seviyor. Alice gelmemiş olsaydı da Eli, Connor ile gelmek isterdi, biliyorsun ki aralarında çok özel bir bağ var.

Daniel, bunu kabul etmek zorundaydı bu yüzden istemsizce eşini onayladı. Connor, Elizabeth'e ikinci bir baba gibiydi; ilgisini, sevgisini bir an bile kesmemiş, her daim arttırmıştı ve bundan dolayı da oldukça mutlu gözüküyordu. Henüz bir yaşında olan Elizabeth ise Connor amcasını çok seviyor, onunla olduğu her saniye yüzünde güller açıyordu. Daniel, ilk zamanlar bunu biraz olsun kıskansa da artık bu manasız duygulardan vazgeçmişti çünkü prensesinin ona hep daha özel bakacağını biliyordu.

Karısının gözlerinin içine bakıp:

-Mary, sorun Eli'nin Connor'la olması değil! Evet, onu kur amacı olarak kullanması beni rahatsız ediyor olsa da asıl sorun; havalar... Hastalanmasını istemiyorum. Havalardaki değişimden dolayı hasta olacak, küçük bünyesi bunu kaldıramayabilir.

Anlayışlı bir tavırla kocasına bakan Mary:

-Merak etme o ikimizin kızı, bu kadarlık bir değişimle başa çıkabilir, çok güçlüdür o. Hem kat kat giydirdin kızı, neredeyse nefes alamayacak durumda yani korkulacak bir şey yok. Eğer nefes alabilirse bir şey olmaz. Dedi. Ve gülümseyerek ekledi:

- Ayrıca hasta olacak birileri varsa onlar da bu havalara hiç alışkın olmayan babam ve ikizlerdir.

Daniel, şaşırmış bir şekilde karısına bakıp:

-Connor'ın hain planından haberin var mıydı? Diye sordu. Mary, 'evet' anlamında başını sallayıp:

-Planı bilmiyor olsaydım bu havada çıkmayı asla kabul etmezdim. Evet, hava güneşli ama buz gibi ve biliyorsun ki aşk için yapmayacağım şey yok. Hem babam ve kızların hastalanıp bizim yanımızda daha uzun süre kalmaları işime gelir. Daha çok vakit geçirebiliriz, Connor da bu süre zarfında Alice ile yakınlaşma fırsatı elde edebilir, ayrıca diğer miniğin doğumunda herkes birlikte olmuş olur. Dedi ve elini şişmiş göbeğine götürdü. Daniel, karısına gülümseyip elini tuttu.

Yavaşça çimlerin arasında yürümeye devam ettiler. Kötü olaylar çok geride kalmıştı, Ale kaçmaya çalışırken yakalanıp kaleye getirtilmiş, her şeyi itiraf ettikten sonra babası tarafından öldürülmüştü. Daniel, Ale'in bu kadar büyük bir cezayı hak edip etmediğinden hiçbir zaman emin olamadı. Mary'e yapılanlara karşı cezasını hayatıyla ödemişti ama babasını bu konuda hiç sorgulamadı çünkü Ale umurunda bile değildi hele ki Mary o sıralar hala yatakta, kendini toparlama sürecindeyken!

Diğer bir yandan babası ne kadar istemese de Connor, kendi babasına bir cenaze töreni düzenlemişti. Mary'e saldırdığı için hain ilan edilen babasının cenaze törenine Daniel dışında kimse katılmamıştı ama bunun bir önemi olmadığını biliyordu Daniel. General, hak ettiği cezayı çekmiş olabilirdi ama en büyük yarayı geride bıraktığı Connor almıştı ve onun yoluna devam edebilmesi için babasının ruhsuz bedeninin üstüne attığı gibi kalbine de toprak atmalıydı. Babasının üstüne attığı her bir toprak parçasıyla onu kendi içinde affetmiş, kızgınlıklarını dindirmiş, onu anlamaya çalışmış ve aklında güzel anıları saklamıştı. Daniel bunu biliyordu çünkü aynısını annesi için kendisi de yapmıştı. Artık geriye dönüp bakılacak hiçbir şey kalmamıştı, sadece şu an vardı. Kendisi, sevdiği kadın, küçük bebekleri Elizabeth, Mary'nin karnında doğmayı bekleyen yeni mucizeleri, babası, kardeşim dediği Connor, Mary'nin ailesi ve klanı... Hep birlikte güzel yarınlara yürüyeceklerdi...

Daniel, arkadan gelen bebek kahkahaları eşliğinde karısının elini öptü ve çok sevdikleri göl kenarına karısının elini hiç bırakmamacasına tutarak ilerledi...

SON

Son Notçuk: Arkadaşlar bugüne kadar beni yalnız bırakmadığınız, her bölümü sabırla beklediğiniz, bölümlere iyi ya da kötü yorumlarda bulunduğunuz, oy verdiğiniz için çok çok teşekkür ederim. İlk başta bir kişi bile okusa yazmaya devam edeceğime dair kendi kendime söz vermiştim ve şunu da belirtmeliyim ki asla bu kadar sevilip okunacağına dair bir fikrim de yoktu. Bu yüzden her bir okuma sayısı beni aşırı derecede motive etti ve yazma konusunda ilham verdi, vermeye de devam ediyor. Yeni çalışmalarımla tekrar sizlerin karşısında olmak için sabırsızlanıyorum ama bu sefer bir farkla sizi bölümler konusunda bu kadar bekletmemeyi planlıyorum çünkü işin püf noktasını geç de olsa öğrendim :)) 

Daha sık buralarda takılmayı planlıyorum o yüzden aklınıza takılan bir şey olursa ya da sadece sohbet amaçlı bile olabilir, bana yazabilirsiniz <3

Son olarak ise yeni hikayelerimden haberdar olmak için beni takip etmeyi unutmayın, seviliyorsunuz:)) 

XOXO G^-^

İskoç Gelin /Tamamlandı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin