Daniel öylece durmuş olayı anlamaya çalışıyordu. Aylardır evinden uzaktaydı ama o giderken babası çok sağlıklıydı ve birkaç ayda bu duruma gelecek ne olmuş olabilir diye içinden geçirdi. Bakışlarını yatağında ölü gibi yatan babasından şifacılara çevirdiğinde ise bir açıklama bekliyordu. Şifacılar ne kadar Alec'den yaşça büyük olsalar da onun sert duruşundan, bakışından her zaman çekinmişlerdi, bu yüzden de söze hiçbiri başlamak istemedi. Sonunda en yaşlısı ve bilgesi bir adım öne çıkarak açıklama yapmaya koyuldu. Daniel odaklanmaya çalışsa da söylenenlerin yarısını algılayamıyor, sadece arada birkaç kelimeyi anlayabiliyordu. Algıladıklarını kafasında bir düzene oturtmaya çalıştığında babasının bir anda rahatsızlandığını, neden böyle olduğunu anlayamadıklarını ve ne denerlerse denesinler bir çözüm yolu bulamadıklarını, rahatsızlandığından beri bu şekilde yattığını öğrendi. Şifacılar bile çözüm yolu bulamıyorsa, babası için kendisi ne yapabilirdi ki! Sadece babası için dua edebilir ve yanında bekleyebilirdi, zaten elinden başka bir şey de gelmezdi. Hüzünle şifacının güçlü olmasıyla ilgili dediklerine kafa salladı, babası uyanana kadar yeni klan lideri o olacaktı ve bu çok büyük bir sorumluluktu. Hayatı boyunca bugün için eğitim almıştı fakat o günün bu kadar erken geleceğini hiç tahmin edemezdi.
Yavaş adımlarla babasının yanına gitti, ne yapması gerektiğini bilmeden öylece bekledi. Babasıyla hiçbir zaman yakın olmamışlardı hatta çok uzaktılar ama ondan bir erkek, bir savaşçı, bir lider olmayı öğrenmişti. Şimdi yatağında yatan bu adama ne kadar çok şey borçlu olduğunu farketti ve yatağın ucuna oturdu. Şifacılar, baba oğlu yalnız bırakmak için bir bir odadan çıktılar. Kapı gürültüyle kapanırken Daniel bu ana saygı duydukları için onlara minnet duydu, zaten ne yapacağını bilemez bir haldeydi bir de onların yanında kendini daha rahatsız hissetmek istemiyordu.
Babasının yüzüne baktı, o hayat dolu, sert bakışlı adam gitmiş yerine artık huzuru bulmuş biri vardı. Yüzündeki o sert ifade gidince Daniel biraz üzüldü, babasının başka bir halini bu şekilde görmek istememişti. Küçüklüğünden beri babasının o sert bakışlı, sert yapılı haline alışmıştı başka türlüsünü göreceğini hiç düşünmemişti ama yine de o daha küçük bir çocukken babasının güldüğü, eğlendiği, mutlu olduğu anları görmek ister, bunların gerçekleştiğine dair hayaller kurardı. Lakin o gün hiç gelmedi, Daniel büyüdü ve o hayalleri de uçup gitti. Artık hayal kurmaması gerektiğini biliyordu, gerçekler o kadar ağırdı ki hayallere yer kalmıyordu zaten hayatında kurduğu hiçbir hayal gerçekleşmeyince bunun gereksizliğini de anlamıştı.
Babasına daha fazla bakmak istemediğinden bakışlarını odaya çevirdi, hızla ayağa kalkıp çevresine baktı, derin derin nefes aldı. Babasının o çok sevdiği odasına baktığında her şeyin ne kadar eski olduğunu farketti, aynı babası gibi yaşlanmışlardı. Eskimiş ve yenisiyle değiştirilme vakti gelmişti ama babasını biraz olsun tanıyorsa, odasındaki bardağını bile atmayacağını biliyordu. Sevdiği her şeye çok bağlıydı, Daniel hariç!
Öfkeyle etrafında döndü, Bunları düşünmek istemiyordu şu anda, en azından babası bu haldeyken değil. Sorumlulukları vardı ve yenileri de eklenmişti. Yeni klan lideri oydu artık. Halkının ona ihtiyacı vardı ve babası iyileşene kadar bu görevi laikiyle yerine getirecekti. Babasına son kez bakıp odadan çıktı ve karısıyla göz göze geldi.
Mary, kocasının büyük kapıdan kayboluşunu gördükten sonra çok yorgun olsa da onun peşinden gitmişti. Tek istediği sıcak bir banyo ve güzel bir uyku olmasına rağmen Daniel'ı neyin bu kadar etkilediğini öğrenmek zorundaydı fakat kocasının girdiği kapıdan girdikten sonra işlerin hiç de düşündüğü gibi olmadığını anlamıştı. Kendi evleri bir malikaneydi ama bir kalede hiç bulunmamıştı. Kale devasa büyüklükteydi ve kocasını burada bulması günlerini alırdı. Pes etmeden denemesi gerekiyordu fakat nerden başlaması gerektiğini bilmiyordu! Yukardan başlayıp aşağıya doğru inmeye karar vermişti. Ağrıyan bacaklarına rağmen merdivenleri hızla çıkmaya çalışmış, bunu pek başaramasa da denemişti! En üste gelince oymalı bir kapı önünde durmuştu, bir soluklanıp içeri girmeyi düşünmüş, ilk bu odadan başlamaya karar vermişti. Tam kendine gelmiş, Daniel'ı aramaya başlamaya hazırken oymalı kapı sertçe açıldı ve kocasıyla karşı karşıya geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İskoç Gelin /Tamamlandı/
Ficção Histórica#1 olarak tamamlandı^-^ Baron Jamison'un en büyük kızı Mary, İskoçya'nın en güçlü toprak sahiplerinden Ferguson klanının gelecek varisi Daniel'la evlenmek zorunda kalmıştır. Babasının borçlarına karşılık, kralın emriyle gerçekleştirilen bu evlilik...