10. Bölüm Part 2:Öpücük

2.2K 717 82
                                    

Tekrardan merhaba sevgili okurlarımız! Yepyeni bir bölümle karşınızdayız. 11,12 ve 13. bölümleri de bitirdik. Yeni bölümün gelmesi sizin elinizde. Bu bölümü de paylaşmak için vote sayısının biraz yükselmesini bekledik ama bu sefer fazla yorum gelmedi. Bölümü yorumlayın, hikaye hakkında görüşlerinizi bize yazın. Ancak bu şekilde hatalarımızı görebiliriz. 100 vote ve 20 yorumda bölüm gelir. Bölüm hazır, sadece sınırın geçmesi gerekli. Her şey sizin elinizde, iyi okumalar!

Ece'nin ağzından:

Bir süre sonra, uyandığımda kafamı kaldırıp hangi derste olduğumuza baktım. Tarih mi? Kaç saattir uyuyordum ben? Kafamı yana çevirip Aleyna'ya baktığımda onun hala uyumakta olduğunu gördüm. Ah, uykucu ayı! Ona uyku olsun, çamurdan olsun asla fark etmezdi. Uykusuna o kadar düşkündü ki, bazen sırf bu yüzden onu öldürmek istiyordum.

Zilin çalmasıyla birlikte Aleyna'yı dürtükleyerek, uyandırdım. Biraz hava almalı ve kendimize gelmeliydik. Aleyna, uyku sersemi olduğu için kısık gözleriyle bana bakıp "Hala uykum var... Ben biraz daha uyusam olmaz mı?" diye sordu. Ya sabır! Bir kere de itiraz etmeden uyansa ölürdü sanki.

"Ona bakılırsa senin hep uykun var. Kaldır şu kıçını!" diye bağırdım. Haksız sayılmazdım. Tüm gün uyuyup o koca kıçını daha da büyütüyordu. Ve kıçının her geçen gün, biraz daha büyümesi sinirimi oldukça bozuyordu.

Aleyna kafasını biraz daha kaldırdı ve tekrar gözlerini kırpıştırıp bana baktı. Tekrardan "Hadi kalksana kızım!" diye bağırdım. Bunun üzerine ayağa kalktı ve üstünü düzeltti. Ben kapıya doğru hamle yaptığım sırada, Buse koşarak sınıfa girdi.

"Millet, İngilizceci yok. Yani iki ders boş!" Söylediği şey üzerine Aleyna uykulu olmasına rağmen, elini kaldırdı ve bende ona bir beşlik çaktım. Sonrada kapıya doğru yürüdük ve sınıftan çıktık.

Merdivenlerden inerken Aleyna'nın sırtına atlamaya kalktım ama o hala uyku sersemi olduğu için bana bağırdı. Yasemin neden bu gün okula gelmemişti ki? O olsa ne güzel beni sırtında taşırdı. En azından onun içinde, Aleyna'nın içinde ki gibi yaşlı ve huysuz bir nine yatmıyordu.

Bahçeye çıktığımızda, bahçedeki banklardan birine oturduk. Karşıdan gelen Samet'i gördüğümde, hızla Aleyna'ya dönüp onu dürtükledim. "Kanka bak, on üç numara geliyor. Hemde yanında bir kızla!" Gayet ciddi bir şekilde konuştuğumda o da parmağımla işaret ettiğim yere baktı. Açıkçası bu beni oldukça şaşırtmıştı çünkü Aleyna'nın yirmi bir kişiden oluşan listesinin içindeyseniz, kızlarla gezmek gibi bir şansınız olmazdı.

Aleyna gülümsedi ve "Yanındaki kızı Emre'ye ayarlamaya çalışıyor. Emre, bayağıdır kızdan hoşlanıyormuş. Dün Samet bana mesaj attı, işte. Yarın Emre'ye ayarlamak için bir kızla konuşacağım, görürsen muhabbet çıkartma, dedi. Sıkıntı yok yani." Söylediği şey üzerine ikimizde kahkahalarla gülmeye başladık. Aleyna'nın listesinde ki her erkek bu konuda tembihlenmişti. Çünkü Aleyna okulun en yakışıklı ve en tatlı yirmi bir çocuğunu sahiplenmiş durumda. Daha önceden Samet, Aleyna'nın haberi olmadan bir kızla konuşmuş ve kızın dayak yemesine sebep olmuştu.

"Kanka! Üç numara, saat iki yönünde. Efe geliyor, Aleyna! Kendine gel çabuk!" dedim heyecanla. Bunun üzerine Aleyna'da, uyku halindeyken kabaran saçlarını düzeltti ve saat iki yönüne bakmaya başladı. İlk üçe girebilen çocuklar onun göz bebeğiydi. Örneğin; Efe Sert... Tatlı, şirin ve bir o kadar da yakışıklı.

Efe Sert - Berke Sert? İkisinin de soy adı aynı. Berke onun neyi oluyordu acaba?

Efe yanımıza saçlarını düzelterek geliyordu. Ah, Efe Ah! Aleyna'nın kalbini fena halde çalıyorsun! "Selam yavrum!"  dedi ve Aleyna'yı elinden tutarak kaldırıp ona sarıldı. Aleyna ona sadece gülümsemekle yetinirken, Efe bana da sarıldı.

Aşk PeşimizdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin