Herkese Merhaba!
Bu bölüm size değil, bugün doğum günü olan Aleyna'ya. 5 yıldır arkadaşız ve ilk kez bir doğum gününde ayrıyız. Bu yüzden ona küçük bir Berke-Aleyna bölümü yazmak istedim. Ve hazır yazmışken bunu sizinle de paylaşıp, uzun süredir buraları boşladığımız için gönlünüzü almak istedim.Başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum ki, bu bölümün hikâyeyle hiçbir alakası yok. Sedece karakterler aynı ama olaylar farklı. Yani sakın ama kitapta böyle bir şey yok demeyin, bu bölüm alternatif bir evrende geçiyor. Bizim kitabımızla bir alakası yok.
Umarım seversiniz!
En çok da sen seversin Aley'im 💕
Aleyna'nın ağzından:
Israrla çalan telefonumun sesiyle gözlerimi açtım. Söylenerek elimi yastığımın altına atıp, telefonumu aradım. Beni uykumdan uyandıran kişiye söverken, telefonumu buldum ve arayan kişiye baktım. Ekranda büyük harflerle yazan Allah'ın Belası yazısına gözlerimi devirdim ve telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Günaydın, doğum günü kızı!" En yakın arkadaşımın sesi kulaklarımı doldururken, kapalı olan gözlerimi araladım ve "Dün geceden beri beni taciz ettiğin yetmedi mi?" diye sordum sitemle. Saat gece on ikiyi geçer geçmez beni aramış ve telefonda doğum günümü kutlamış ardından da sosyal medyada bir sürü resmimizi paylaşarak, beni ilgiye boğmuştu.
Telefonun diğer ucundan bir gülmem sesi geldi ardından da "Saçmalama onlar daha başlangıçtı. Bugün büyük gün!" dedi, heyecanlı bir sesle. Yatakta doğrulup oturdum ve "Ya batacağız ya çıkacağız günü olduğu için mi?" diye sordum. Benim şapşal arkadaşım, bugün için büyük bir şey planlıyordu ve bana söylemiyordu. Eğer işler umduğu gibi giderse çok mutlu olacakmışım ama eğer gitmezse, arkadaşlığımız bitebilirmiş bile!
Ben yataktan kalkıp banyoya ilerlerken, "Aynen öyle bebeğim! Planıma göre, ya bugün hayatının en güzel doğum günü olacak, ya da en kötüsü!" dedi aceleci sesiyle. Gözlerimi devirdim ve banyodan içeri girerken, "Her neyse!" diye yanıtladım onu. Telefonun diğer ucundan birkaç patırtı geldi geldikten sonra "Neyse ben kapatıyorum, bir saat sonra sendeyim hazır ol!" dedikten sonra telefonu yüzüme kapattı, Allah'ın Belası! En yakın arkadaşıma sövdükten sonra, tuvaletteki işimi bitirdim ve hızlı bir duş alamaya karar verdim.
Duştan sonra hızla üzerimi giyindim ve saçımı kurutup makyajımı yapmak için tekrar banyoya döndüm. Elim alıştığı için makyajımı hızla yaptım. Banyodan çıkıp odama döndüğümde, yatağımın üstüne uzanmış, telefonuyla oynayan bir Berke buldum. Başını telefonundan kaldırıp bana baktığında, kaşlarımı çatmış sinirle ona bakıyordum. Yüzüne sinir bozucu gülümsemesini yerleştirip, "Günaydın, şekerli portakalım!" dedi.
Sinirli adımlarla Berke'ye yaklaştım ve yatağımın üzerinde duran yastığı alıp, hızla Berke'ye vurmaya başladım. Berke kendini kurtarmaya çalışırken, "Ya niye vuruyorsun kızım şimdi, bir bırak beni ya!" diye bağırıyordu. Ben acımadan Berke'ye vurmaya devam ederken alt kattan annemin seslendiğini duydum; "Aleyna!"
Annemin uyarıcı tondaki sesini duyunca Berke'ye vurmayı bıraktım ve "Bu telefonu yüzüme kapattığın içindi!" dedim. Yastığı yatağıma bırakırken Berke söylenemeye başladı; "Hanım efendinin özel şoförlüğünü yapıyoruz, okula geç kalmasın diye acele ediyoruz. Bir de üstüne dayak diyoruz! Yazıklar olsun sana!"
Masanın üstündeki kitaplarımı çantama toplarken ona cevaben, "İşin ne lan köpek!" diye çemkirdim. Berke cevabımı duymazdan gelerek, yatağımdan kalktı ve benim asla yapmadığım şeyi yaparak yatağımı topladı. Her sabah beni almaya geldiğinde yaptığı gibi. Berke bir erkeğe göre aşırı düzenli ve tertipliydi. Onu tanıdığım şu 3 yılda, hep benim arkamı toplamıştı. Lisenin ilk günlerinde tanışmış ve anında en yakın arkadaş olmuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Peşimizde
ChickLitAleyna, lacivertti. Mavi kadar sıcak ama yaşadıkları onu kararttı. Lacivert otoritenin rengidir. Aynı zamanda uyum ve başarıyı temsil eder. Arkadaşlık ilişkileri ve hayatında başarılı olan Aleyna'yı en iyi tanımlayan renk budur. Ece, pembeydi. Onun...