Aşk Peşimizde

9.Bölüm: 2+1

Şimdiye kadarki ve bundan sonraki tüm voteleriniz ve yorumlarınız için sizlere minnet borçluyuz. Bunca zaman yorumlardan hikayeyle ilgili görüşlerinizi yazdınız, yetmedi özelden de konuştuk. Sizlere gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca belirtmek istiyoruz ki bu bir geçiş bölümü o yüzden bu kadar kısa. Yani gelecekteki olaylara katkı sağlayacak bir bölüm.Bu arada sonraki bölümde hazır. 2 hafta içinde muhakkak paylaşırız. İyi okumalar.

Multi: Gökhan (Yasemin'in deyimiyle Merkürlü Çocuk)

Yasemin'in ağzından:

Bizim salakların disipline gittiğini öğrenince koşarak Gülden hocanın odasına gittim. Tam kapıyı çalıp, içeriye girecektim ki Gülden hocanın bağırışıyla, korkudan iki adım geriye çekildim. Sonra da odasının yanındaki nöbetçi masasına oturdum. Kollarımı masanın üzerine koydum ve içeride olabilecekleri düşünmeye başladım.

"Siz buraya gelmekten bıkmadınız, ben sizi burada görmekten bıktım!" dedi Gülden hoca sinirle. Nedense  tüm öğretmenler bu kızlardan nefret ediyordu.

"Teşekkürler hocam!" dedi Aleyna, yine o ukala tavrıyla. Bu kızın ukalalığı da bir gün beni öldürecekti. Ne olurdu sanki çenesini kapatsa? Ama Aleyna bu, susar mı? Sussa bir yerleri eksilir.

"Birde ukalalık yapıyor!" dedi Gülden hoca sinirle ve devam etti. "İlk olarak; Öğretmene diklenmek, ikinci olarak; Öğretmene bağırmak, üçüncü olarak; Okul kıyafeti giymemek, dördüncü olarak; Okulda küpe takmanın yasak olduğunu bile bile,  küpe takmak... Bu sebeplerden dolayı sizi disipline yollayabilirim ya da bunun son olacağıyla ilgili size birer dilekçe yazdırabilirim." Gülden hocanın konuşmasıyla birlikte Aleyna'nın yüzünde tekrar aynı ukala ifade belirdi.

"Bizi okuldan atmıyorsunuz çünkü ikimizde bazı konularda okulu temsil ediyoruz ve bizim iyi bir yerlere geleceğimizi biliyorsunuz. Bu konularda da okulu bizden iyi temsil edecek kimse olmadığı için de sicilimizde kötü bir şey işlenmesini istemiyorsunuz." Aleyna'nın konuşması üzerine Ece sinirle oflayarak anlına vurdu.

Aleyna daha sonra eliyle Berke ve Mete'yi gösterip konuşmaya devam etti. "Bu ikisi de bildiğiniz üzere okula yeni geldiler ve siz onların şimdiden bu okuldan nefret etmelerini, ya da daha ikinci günden disipline gittikleri için ailelerinin üzülmesini istemiyorsunuz. Çünkü dışarıdan her ne kadar sert gözükürseniz gözükün, sizde bir annesiniz ve halden anlıyorsunuz!" Aleyna konuşurken Gülden hocanın kaşları iyice çatıldı. Sonra da nefesini dışarı verdi ve "Sanırım haklısın." dedi. Aleyna hariç hepsi şaşırmış gözüküyordu.

"Bakar mısınız?"

Beni düşüncelerimden ayıran bir erkek sesi oldu. Kafamı sesin geldiği yere doğru çevirdim. Karşımda duran takım elbiseli çocuğu görmemle ne yapacağımı şaşırdım. O an cevap veremeyeceğimi bildiğimden, sadece kafamı sallamakla yetindim. Bu çocuk da neydi böyle? Hey maşallah!

"Müdür yardımcısı Gülden Suakar'ın odası burada mı?" Çocuğun sorduğu soru üzerine onu iyice süzdüm. Bu çocuğun Gülden hocayla ne işi olabilirdi ki? İlk bakışta mezun olacak on ikilerden biri sanmıştım ama eğer bu okulun öğrencisi olsaydı Gülden hocanın odasının yerini mutlaka bilirdi.

"Evet, yan tarafta ki ilk kapı." Dedim düz bir sesle. Bunun üzerine takım elbiseli yakışıklı  o tarafa doğru yürümeye başladı. Bu çocuğu Gülden'in gazabına maruz bırakmak istemediğimden arkasından seslendim. Gülümsedim ve "Aslında şuan oraya girmeni tavsiye etmem. Biraz beklesen senin için daha hayırlı olur," dedim.

"Neden?" dedi ismini bilmediğim yakışıklı şaşkınlıkla. Tam kapının önünde duruyordu. İçeriden gelen sesleri duymuyor muydu?

"Gülden hoca içeride katliam yapıyor da," dedim gülerek. Bunun üzerine takım elbiseli bey kapıyı çaldı ve hemen ardından kapıyı açtı. Anlaşılan onu uyarırken gülmem, beni pek ciddiye almamasına neden olmuştu.