16.Bölüm(***Part-2-***)

2.3K 164 3
                                    

"Kelebek ömürlü deme, böyle konuşma, kelebeğin ömrü az olur," sesim titrer bir halde konuşurken dokunsan ağlayacak hale ne zaman gelmiştim bende bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kelebek ömürlü deme, böyle konuşma, kelebeğin ömrü az olur," sesim titrer bir halde konuşurken dokunsan ağlayacak hale ne zaman gelmiştim bende bilmiyorum. Takıldığım nokta buydu işte, onunla ilgili bize dair kurduğu cümlelerin içinde barındırdığı anlamlarda saklı olan kısa süreli hiçbir şeyi, bu bir cümle içine yerleşmiş olsa dahi benim canımı yakmaya yetiyordu. İşte ben böyle seviyordum bu adamı... Benim suratım düşmüş, gözlerimde titrek ışıklar parlamaya çoktan başlamıştı. Tamam benim takıldığım kısım basit, verdiğim teki ona göre çok büyük olabilirdi ama bu benim için küçümsenemeyecek kadar hayati önem taşıyordu. Onunla ilgili, ona dair hiçbir şey benim hayatımda küçük bir yer kaplamıyordu. Görmüyor belki de bilmiyordu ama o benim baştan sona hayatımdı, hayatımı o bana aşk ile bakmadan önce ona adadığım adamdı. Haberi yoktu, belki bilmezliğe belki vurdumduymazlığa veriyordu ama ben kendimi bildim bileli onu sevdim. Ben sevmeyi onunla öğrendim. Aşkın ne demek olduğunu kalbim onun yanında deli gibi çarpmaya başladığında anladım. Çok uğraştım, çok denedim vazgeçmeyi ama başaramadım. Onsuz geçen her bir gün içime kızgın demirler ile işkence ederken ben ondan vazgeçmek adına içimde sürdüğüm amansız mücadeleden yorgun ve bitik bir şekilde vazgeçtim. Onsuzluk için savaşmayı bırakırken yeni mücadelem onunla olabilmek adına oldu. İşte böyle büyük bir aşk ile seviyordum ben onu, tanımlayamaya aklımın, hissettirmeye gücümün yetmediği bir hissiyat ile seviyordum.

Benim uyarıma aldırış etmeyen Arda gözlerimdeki ışıltıları gördüğü an yüzündeki sertlik anlık bir yumuşama sürecine çoktan giriş yapmıştı. Bir anda tekrar yaklaşıp beni kolları arasına izin almadan hapsetmişti.

"Sen benim bir günlük değil, ömürlük sevdamsın." Dedi. Ve işte o an ben onun gerçekliğini tüm hücrelerimde içime yaydığı aşkının tüm sıcaklığı ile hissettim.

Of ya bu adam neyin kafasını yaşıyordu bir bilsem. Dün gece onun kafasına benim hatırlayamadığım sert bir cisim ile falan mı vurdum acaba? Valla vurduysam ve bu adam bu haldeyse iyi ki de vurmuşum ya, daha önce niye akıl edemedim ki acaba... Yok ya, vursam hatırlardım herhalde? He he tabi canım hatırladım, kesin hatırlardım zaten. Tövbe tövbe dün gece yediğim nanelerin haddi hesabı yok, kesin dün gece bir şey yaptım ben bu adama ya... Yoksa yıllardır peşinde koştuğum adam bir gecede bu hale gelir miydi? Asla... Adamın içine aşk düşmüş beni de içine hapsetmeye çok hevesli...

"Arda, pardon da sen kendinde misin acaba?" Tutulsun dilin Mira, düştü yine çenen, iki dakika keyfini çıkaramadın dimi, dayanamadın yine...

"Hem de hiç olmadığım kadar."

"Şu anda bana sarıldığının farkındasın yani."

"Hem de nasıl farkındayım bir bilsen?"

"O zaman bana söylediklerin bilinçli ağzından dökülüyor. Öyle mi?" Gerçekliğine inanmaya o kadar çok ihtiyacım var ki...

"Hem de her bir kelimesine kadar."

"Arda..."

"Efendim Mira'm." Anammm ne dedi? Ne dedi o öyle ya?

"Gerçekten inanmaya ihtiyacım var."

"Gerçekten inandırmaya ihtiyacım var." Dedi.

Benin hafif bir şekilde kendinden uzaklaştırırken gözlerimin içine beni okuyup ezberle r gibi baktı. Söylediklerinin ve varlığının sahiciliğine hissettirir gibi güven dolu bakışlar ile bana bakıyordu. Ah be adamım, ne de güzel gülüyor, nasıl da aklımı başımdan alacak şekilde konuşuyorsun sen öyle... İçimi titretiyorsun be adam, içimi titretiyorsun da haberin yok.

O söylüyor ben dinliyorum. O bakıyor ben ölüyorum. O dokunuyor ben bitiyorum. Ah ulan zalim kader yaptın yine yapacağını, yine elinde oyuncak olup çıktım. Var ya bu kadar gösterip de bu güzel adamı benden alırsan, gülüşünü bana haram kılar, ellerimden uçup giderken seyirci kalmama vesile olursan elimden çekeceğin var bilesin.

Başımın Tatlı Belası# TAMAMLANDI#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin