Yaşadığımız sürece bir sürü insanla tanışırız bazılarını sever bazılarından kaçarız bazıları kalbimizin kıyısına kadar gelir o kişi olmadığını anlar kapıları kapatırız. O kapılar sadece bir kişi için ardına kadar açılır .Ondan sonrası muamma. Ya sa...
Ağzımda altın kaşıkla doğmadım bu hayatta ama hep mutlu oldum , mücadele ettim ve istediklerim bir şekilde önüme serildi zor da olsa ... Ben Leyla , 22 yaşında bir survivor. Özel bir üniversitede son sınıf öğrencisiyim. Ailemin tek çocuğuyum ,Fotoğraf çekmeyi ,resim yapmayı , macerayı severim . Ruh halim biraz karışık bazen deli doluyum bazen huysuzusun teki . İşte o zamn en sevdiğim kendi dünyamda takılıp kendi mi dinlemek en sevdiğim. İnsan bazan yalnız kalıp nefes almak istiyor. Etrafımdaki insanlar beni sevdiklerini söylüyorlar . İsterse sevmesinler umrumda mı sanki . Bana ben yeterim . İnsan bir değil birçok kez aşık olabilirmiş. Doğru ben de Çok aşık oldum ama aslında hiç aşık olmadım. Çünkü insan sadece bir kez sever sevdi mi de tam sever . Ya da sadece ben böyleyim bilmiyorum. Belki de kırılmaktan korktum , duvarları mı hiç kaldırmadığımdan olacak ki gerçek aşkı bu yaşıma kadar hiç tatmadım ama bu hiç tatmayacağım anlamına gelmez ta ki o benim kapımı çalan kadar.
Sezonun son sınavından sonra soluğu Şile de aldım bizimkilerin yanında. Biraz da dinlemenin zanı gelmişti artık. Tabi bizim çocuklar gelene kadar. Onlar gelene kadar koskoca dört günüm vardı . Sınavlardan sonra biraz dağıtmaya herkesin ihtiyacı vardı bu hafta sonu Burada bir otel de çılgın bir parti düzenlemişlerdi. Yaz şenliklerine hazırlık diyorlardı . Zaten bizimkilerin partileri bitmezdi. Herşeyin partisi vardı delirmek için yer arıyorlardı . E bazen bbenimde biraz delirmeye ihtiyacım vardı. Bugün biraz dinlendikten sonra solu dağda bayırda aldım. Buraların yeşilini mavisini özlemişim . Fotoğraf makinemi kapıp Hemen kendimi dışarı attım . Buraların defalarca çekmemde her seferinde farklı birşey takılır objektifime. Bunun için akşama kadr elimde makine ile dolandım durdum . İstanbul'un gürültüsünden sonra kendime geldim bugün.
Annem le babam Bodrum'da tanışmış babamın pek kimsesi işi gücü olmadığımdan kaçararak evlenmişlerdi o günden sonrada hiç gitmemişti oraya ileriyle bağlarını kopartmiştı . İki teyzem bir dayım varmış . Anneannem le dedem hala hayattaymış. Bazen birileriyle konuşur öğrenirdi durumlarını.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Babam annemin hasretini biraz olsun gidermek icin evimizi Bodrum'daki gibi evler gibi beyaza boyamıştı. Kapıları ve pencere kenarlarını da mavı ye. Bahçemiz kocamandı ve her türlü Çiçek bulunurdu çünkü babam çiçekçilik yapıyor bunun yanında organik tarımla da uğraşıyordu kendi çepında .En büyük yardımcısı da annemdi. Kapının önünde Kocaman bir asma verdı simsiyah Kocaman üzümleri olurdu . Bende renkli ışıklarla süslemiştım. Duş kapanları vardı onların rüzgarda şıngurtılarını çok severdim. Yazın altında Çay içmesi çok güzel olurdu . Ayrıca ıhlamur -kokusu nu duymalısınız olduğu zaman hmm hissedebiliyordum kokuyu baş döndürecek kadar güzel olurdu-dut incir ve kiraz ağaçları da vardı he birde en önemlisi erik ağacım ağacım vardı ben dikmiştim onu benimle birlikte oda büyümüştü .
Annem akşam yemeğini asmanın altında ki masaya hazırlamıştı . Börekler çaylar tavuklar hmm en sevdiğim nişastayla yapılan mantar kurabiyede vardı. Komşumuz Leman teyze de vardı anlaşılan buğun baya koşturmuşlardı . Leman teyze yan taraftaki evde oğlu Selim ile yaşardı eşini erken yaşat kaybetmişti. Annemle de çok iyi anlaşırlardı belki de annem ailesinin kardeşlerinin özlemini onla gidermişti bunca yıl. Beni Selim'le birlikte büyütmüşlerdi. Kardeş gibiydik. Daha gelmemişti İzmir'den . Orada hukuk okuyordu. Dördümüz birlikte güzel bir yemek yemiştik Selim ile de konuştuk görüntülü onuda çok özlemiştim. kumral boylu poslu yakışıklı çocuktu. . Yemekten sonra kahve yaptım .Leman teyze çok güzel fal bakardı E bende bişeyler kapmuştm ondan bazen kızlara sallardım biraz. Bu sene bana büyük aşk varmış söyle Dalyan gibi siz deyin iki metre ben deyim üç metre böyle gür siyah saçlı güzel gülen Bi çocuk varmış. Ama sonu yokmuş hayır yokmuş bana başkasın hayırlıymiş ki bu kişi Selim oluyor ona dönmeli imişim yüzümü. Kahveden sonra Kalktım yanlarından . Dağ tepe derken yorulmuştum bugün . Ilık bir duş aldım ve kendime geldim . Tahmin ediyorum ki şimdi yastığa kafamı koyar koymaz uyuyacağım yarının güzel bir mmgün olması dileği ile iyi uykular bana.
