Leyla kafasını pencereye çevirdi yolu izliyormuş gibi yapsada aklımdan bin türlü şey geçiyordu. İkinci kez baş başa kalıyorlardı ve önceki seferden daha heyecanlıydı . Çünkü Ozana karşı olan hislerinden dolayı onun yanında olmak heyecanlandırıyordu. Ama olmayacak bir iş olduğu için kendini de kontrol altına almaya çalışıyordu. Ozan'ın bir ilişkisi vardı.
Tüm bunları düşünürken Sesizliği bozan yine Ozan oldu bir kaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra. Leyla birden irkildi ne dediğini anlamaya çalıştı.
"Leyla, Leyla burdasın değil mi."dedi gülerek
"Hmm şey evet ben" o da gülmeye başladı ."ben düşünüyordum sadece "
"Yani normal "dedi Ozan bir eliylede saçlarını düzelterek dikiz aynasından kendine baktı"beni düşünürken böyle derinlere dalman bu yakışıklılığın karşısında kim olsa dili tutulur "
Leyla bir an gerçekten aklından geçenleri okuduğunu düşündü ama o edward cullen değildi tamamen ukalalığından böyle konuşuyordu ama bir o kadar da yakışıyordu ona bu haller.
"Ne saçmalıyorsun sen ya. Yardımını kabul ettiğime pişman etme beni"
"Tamam tamam sakin ol lütfen espri yaptım sadece "
"Yapma o zaman bana espri falan"
"Yani tamaen arkadaş olduğumuz için aramızda samimiyete dayanarak yapmıştım "
"Sence biz samimi miyiz? Sen sadece yardım etmek istedin bende kabul ettim çocuklar için. Bu yüzden diğer kızlar gibi senin etrafında pervane olacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. He bunun İçin yapıyorsan o zaman sağ da dur ben inmek istiyorum."
Ozan biraz ileri gittiğini düşündü üzüldü ve morali bozuldu
"Tamam Leyla özür dilerim senin yanında daha dikkatli olacağım. Ayrıca yerimi hatırlattığın İçin teşekkür ederim."
İçeride ki hava buz gibi olmuştu. Ozan Leyla ya karşı nasıl davranacağını bilemediğinden susmaya karar verdi o konuşana kadar. İlk defa terslenmiyordu birisi tarafından ama Leyla nın söyledikleri kendini kötü hissetmesine neden olmuştu. Neden diye düşünmeden edemedi. Radyodan gelen müzik dışında Sessizce trafikte yol almaya devam ettiler .
Leyla pişman olmuştu biraz sert karşılık verdiği için ama iş işten geçmişti artık. "Aptal Leyla " diye düşündü. Bir şey anlamasından korktu. Göz ucuyla Ozan baktı. Göz göze geldiler ama bişey söyleyemeden ikiside kafasını çevirdi.
Leylanin pişmanlıktan içi içini yemeye başlamıştı bile. Derin bir nefes aldı yoldan gözünü ayırmadan söze girdi.
"Özür dilerim ..... öyle demek istememiştim aslında biraz ileri gittim sanırım"
"Önemli değil. İnsan arkadaşlarını kırdığı zaman özür dilemek ister ee bizim aramızda öyle bir ilişki olmadığı İçin buna da gerek Yok"
"Ozan bak gerçekten öyle demek istemedim"
Ozan gerçekten biraz kırılmıştı Leyla onu hakkında yanlış şeyler düşünüyor diye geçirdi aklından aslında biraz kendisi mahal vermişti ama yine de kırılmıştı.
"Tamam Leyla kendini zorlama"
O sıra da mekana da gelmişlerdi Ozan arabayı park etti
"He bu arada çok fazla işimiz Yok burda zamanını almaz bana daha fazla katlanmak zorunda kalmayacaksın."
Emniyet kemerini çözdü arabadan indi. Havalı bir şekilde içeriye doğru yürümeye başladı. Leyla gayet mahçup bir şekilde arabadan indi ve onu takip etmeye başladı. Kapıda görevlilerden biri karşıladı onları. Daha önce görüştükleri bayan da onları bekliyordu. Selamlaştıktan sonra ozanla konuşmaya başladılar . Leyla etrafı gözden geçirdi onları dinlerken . Konuşmaya çekiniyordu. Ozan'ın sesiyle onlara döndü. Kadın onları ikramların olduğu yere götürdü. İkisi birden tek tek tatlarına baktılar bir kaç resmî konuşmadan sonra birlikte karar verdiler. Organizatör bayan davetiye seçimlerini de sormayı unutmadı
"Bu arada davetiye karar verebildin mi Ozan beye bir kaç örnek göndermiştik?"
Leyla cevap verdi
"Evet "
Beğendiği örneği yanında getirmişti çantasından çıkarttı ve kadına verdi. Beyaz ve gümüş detAyları olan sade olan birini seçmişti.
"Güzel seçim gerçekten zevkliymişsiniz"
"Teşekkür ederim"
"İsim listesini de yarın kadar mail olarak giönderdiğinizde artık sizin yapacağınız bir şey kalamayacak Perşembe gününe kadar. Ayrıca Leyla hanım siz ve arkadaşlarınız için burada hazırlanmanıza yardımcı olacak ekibimiz de olacak."
"Şey buna hiç gerek Yok aslında bunu hakkederiz zaten "
"Eminim ki erken gelmek istersin buraya o yüzden tekrar gidip gelmenize gerek Yok sizin rahatınız İçin "
"Yanı aslında öyle olacaktı teşekkürler bünün için"
"O zaman Perşembe görüşmek üzere"
Kadının yanından ayrıldıktan sonra sessizce arabaya geldiler. Emniyet kemerlerini bağlarken Ozan konuştu
"Artık özgürsün eve mi yoksa başka bir yere mi bırakayım seni"
"Eve gidelim" diyebildi sadece. Geldikleri yoldan geri dönmeye başladılar.
Leyla gözlerini yola dikmiş pişmanlıktan ölmek üzereydi elinde telefonunu çevirip duruyordu.
Onunla vakit geçirmek istediğine karar verdi ve fazla dayanamadı.
" Kahvaltı yaptın mı?"
Bu çıkışı ozanın hoşuna gitti ama hiç renk vermedi.
"Evet yaptım"
Leyla biraz daha çöktü.
"Anladım"
Ozan da hiç ona bAkmadan konuşuyordu.
"Ama sana eşlik edebilirim sanırım."
"Yani kendini zorlamana gerek yok eve gidince hallederim ben"
"Ben biraz erken yapmıştım acıkmaya başladım sayılır yani kendi iyiliğim için söylüyorum "
"Nereye gitmek istersin peki "
"İzin verirsen ben seçebilir miyim"
"Tamam olur"
Leyla rotayı Ozan bıraktı . Artık biraz rahatlamıştı istediğini de elde etmişti. Çok geçemeden köprüye gelmişlerdi anadolu yakasına geçiyorlardı. Köprüden sonra biraz daha yol aldılar ve mihrabad korusuna geldiler. Leyla buraya daha önce hem fotoğraf çekmek için gelmişti bu mevsimlerde açan erguvanların harika oluyordu.
"İşte geldik" dedi Ozan arandan inerken "Harika bir kahvaltısı var buranın ayrıca havası da çok güzeldir."
"Evet doğru söylüyorsun . Erguvanlar İçin gelmiştim daha önce."
Boğaz manzarasını alan en güzel yere oturdular . Zaten Ozan buraya pek yabancı olmayacaktı ki kapıda karşılanıp her zaman ki masası hazırlatıldı. Daha önce sinemle pek çok kez gelmiş olmalıydı diye içinden geçirdi Leyla.
Garsonlar masayı hazırlarken Leyla dah önce söylediklerini unutturmanın derdindeydi . Ozan da bunu fark etti be biraz kendini naza çekmeye karar verdi.
"Ozan sabah söylediklerimi unutabilirmisin öyle demek istememiştim gerçekten."
Ozan biraz daha keyiflendi
"Yani bilemiyorum hafızam kuvvetlidir benim öyle herşeyi kolay kolay unutamam"
" yaa tamam abartma sende işte ne olcak unutsan daha ne kadar özür dilettireceksin"
"Bu kadar uğraştığına göre senin için önemliyim"
Ozan oturduğu yerde geriye yaslanarak pek bir keyifle söylemişti bunları. Gözünün içine bakıyordu leylanın.
Leyla kendini köşeye sıkışmış gibi hissetti ama kurtulmasını da biliyordu.
" arkadaşlarım benim için önemlidir."
"He arkadaşız yani"
"Değil miyiz"
"Sen öyleyiz diyorsan öyleyizdir"
"Öyleyiz o zaman "
"Tamam o zaman arkadaşım. Hadi başlayalım yoksa açlıktan öleceğim" çayını yudumlayıp hemen tabağını doldurmaya başladı.
Aslında Ozan zaten istediği buydu Leyla ile kahvaltı yapmak istediğinden sabah kahvaltı yapmamıştı.
"Sabah kahvaltı yaptığını sanıyordum"
"Saat kaç oldu baksana ooo acıktım."
hızlı hızlı yemek yemeye devam ediyordu."aslına bakarsan sabah pek bir şey yemedim seninle birlikte kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm "
Leyla'ya bakarak gülümsedi.
Ah o gülüşü yok muydu onun gamzelerini efendisi . Leyla söyle Bi silkelendi.
"Yani burası düşünüp planlanmış bir yer "
" Bu mevsimde burası çök güzel olur. erguvanların rengi boğazın mavisi görülesi bir yer. Bana fotoğraf çekmeyi öğretmek için uygun bir yer olacağını düşündüm söz vermiştin unuttun mu ?"
Leyla piyer loti de oldukları günü hatırladı.
"Evet hatırladım"
"Unutmuştun yani"
"Yoo unutmamıştım ama söyleseydin makine mi yanıma alırdım ."
"Gerek yok benim ki yanımda kahvaltıdan sonra belki buradan başlayabiliriz derslere tabi başka bir işin yoksa "
"Yani olabilir başka işim Yok bugün"
Zaten Olsa da her şeyi iptal edebilirdi. Her şey yoluna girmişti birdenbire ve bu keyif ile Boğaz manzarasında güzel bir kahvaltı yaptılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günbatımı
RomanceYaşadığımız sürece bir sürü insanla tanışırız bazılarını sever bazılarından kaçarız bazıları kalbimizin kıyısına kadar gelir o kişi olmadığını anlar kapıları kapatırız. O kapılar sadece bir kişi için ardına kadar açılır .Ondan sonrası muamma. Ya sa...