Aşk ve Korku

32 1 0
                                    

Leyla elinde ki mavi uçan balon ile durakta beklerken birden kırmızı bir spor araba durdu önünde. Durakta ki diğer insanlarda korktukları için söylenmeye başladılar.
Arabanın içinden bir hışımla inen kişinin Ozan olduğunu görünce inanamadı. Dili tutuldu sanki gözleri birbiriyle buluşunca.
Ozan'ın yüzündeki ifadeden bir sorun olduğu beliydi. Damarları şişmiş burnundan soluyordu. Kara Gözlerinin içinde şimşekler çakıp fırtınlar koparan Ozan yanına geldiğinde Leyla'nın elinde tuttuğu balonu alıp iki eliyle patlattı. Patlayan balonun  sesiyle kendine gelen Leyla "sen sen ne yaptığının farkımda mısın Ozan delirdin mi" dedi
"Evet farkındayım ve şimdi benimle geliyorsun"
Elinden tutarak Leyla'yı arabaya sürüklemeye başladı. Onları endişeyle izleyen insanların arasında.
"Bırak beni bırak diyorum sana"
Leyla elinden kurtulmaya çalışsa da ona karşı koymakta zorlanıyordu. O sırda durakta bekleyen genç bir çocuk olaya dahil olup Leyla'yı ondan kurtarmak istesede Ozan onu bir yumrukla savuşturarak Leyla'yı arabaya bindirdi. Hızlıca kemerini de bağlayıp o arabadan inmeden şöför koltuğunda yerini alıp hızlıca ordan uzaklaştı. Leyla arabayı durdurmasını istese de Ozan onu dinliyor gibi gözükmüyordu pek.
"Ozan sana şu arabayı durdur diyorum. Durdur şu arabayı."
"Boşuna kendini yorma durdurmayacağım"dedi sakince ama sesinde ki kızgınlık hala duruyordu. Daha da hızlandı . Trafiğin içinde arabları sollayarak Işık'lara dikkat etmeden gidiyordu.
Leyla kormaya başladı artık  "Tamam sakin ol Ozan ikimizide öldürmek mi istiyorsun. Korkutuyorsun beni dur lütfen." Leyla Ozan'ın hala onu dinlemediğini görünce ellerini kapıya yöneltti.
"Yoksa kendimi aşağıya atarım gerçekten yaparım bunu"
Ozanın kapıyı kilitlemesene kalmadan Leyla kapıyı aralayınca ani bir hareketle sağa çekerek arabayı durdurdu. Bağırarak ellerini direksiyona vurmaya başladı. "Yeter artık yeter yeter Evet  istiyorum ikimizde öldürmek istiyorum oldu mu?"
İki eliyle direksiyonu tutarken derin derin nefes almaya  alıp sakinleşmeye çalışıyordu.
Leyla emniyet kemerinden kurtulup kendini dışarıya atarak her ne kadar uzaklaşmayacağını bilsede ağlayarak koşmaya başladı. Yanlışlıkla emniyet  şeridinin dışına arbaların önünde koşmaya başlamıştı . Arkdan korna çalan bir arabanın sesiyle korkuyla  yolun kenarına yere düştü. Ozan koşarak ona yetişip yerden kaldırıp sarıldı. Özlediği kokusunu içine çekerek.
"Tamam Tamam geçti bak bir şey yok" onu korkuttuğu için kendine kızıyordu.
"özür dilerim aptalım ben tam bir aptal" 
Leyla'nın  yaşlar  içinde kalan Gözlerini sildi. Düştüğünde yaralanan ellerini ve dizlerini gördü. Elini eline alıp öperek biraz olsun acısını dindirmek düşündüğü sırada yüzüne çarpan tokat içini acıtmaya yetmişti.
Leyla'nın gözleri alev alevdi. Aşk ve korku ile ona bakıyordu.
"Beni hemen eve götür" diyerek arabaya bindi ve ozanı beklemeye başladı.

Ozan yaptığı şeyin pişmanlığını yerdeki taşlardan çıkartmaya çalışsa de nafileydi artık. Eline yüzüne bulaştırmıştı herşeyi.
Arabaya bindiğinde Leyla artık ağlamıyordu.
"Özür dilerim" diyebildi sadece.
"Beni eve götür Ozan"
"Leyla ben sadece biraz konuşmak istiyorum seninle"
"Demek konuşmak istiyorsun he . Bunu gelip sakince bana söyleyebilirdin Ozan bu kadar heyecana gerek yoktu"
"Bütün gün seni o adamla yan yana bu kadar samimi görünce kendime hakim olamadım özür dilerim tekrar"
"Bütün gün sapık gibi beni mi izledin sen . Ozan inanamıyorum sana beni korkutuyorsun"
"Sadece Bütün gün değil ayrı kaldığımız her gün her dakika her saniye seni izledim ben deli gibi. Seni görmeden yapamıyorum artık. Öyle içime işlemişsin ki yanımda sen olmadan yaşayamayacakmış gibi hissediyorum.
Şimdi izin ver sadece biraz konuşalım"
Leyla dolan gözleriyle baktı ona. Günlerdir içinde tuttuklarını haykırmak istese de kalbi,aklı onadan durmasını istiyordu.
"Tamam" kafasını sallayarak.
Bu cevaptan memnun olmuştu Ozan . Gözleri yaralı ellerine ve sağ dizine takıldı.
"Önce şunları temizlesek iyi olur"dedi. İlk yardım paketini bulup ellerine ve dizine pansuman yaptıktan sonra yola çıktılar.
Leyla'nın bütün bu işlem boyunca sessiz kaldı. Sanki konuşsa ağlayacaktı ve yol boyunca sessizliğini koruyarak pencereden baktı. Onunla bu şekilde ki ilk yolculuğunu yardım gecesi için giderken yapmışlardı ama o zaman ki mutluluk hissinin yerinde şu anda endişe ve korku vardı
Mihrabad korusuna geldiler.
Leyla arabadan inip ileride tahta korkuluklara doğru yürüdü ve orada ki masalardan birine oturdu.Ozan'a bakmaktan kaçındığı için manzarayı izliyordu. Muhtemelen burayı özellikle seçmişti Ozan .
Olanlar dejavu gibiydi. Burdan sonra aralarında herşey düzelmişti  ilk kıvılcım o gün başlamıştı. O zamandan sonra bir çok şey yaşandığı için bu gün durum farklıydı. Ozan istediği bir şey var mı diye sorunca o bir şey istemese de Ozan onun için çay söylemişti sevdiğinden.
Leyla birden "kahve"dedi "kahve olsun benimkisi filtre kahve"
Sevdiği şeyleri yapamaya çalışıyordu Ozan ama buna izin vermek istemiyordu. Bu sefer onun dalgasına kapılıp gitmek istemiyordu ama daha Ne kadar dayanabilecekti bilmiyordu.
"Filtre kahve sevmediğini biliyorum" Ozan onun gözlerine bakarak konuşuyordu.
"Artık sevmeye karar verdim. İnsanın hayatında yeniliklere açık olmalı"
"Hayatına aldığın o yeni adam gibi mi"
"Beni kendinle karıştırma her bir başka biriyle gönül eğlendiren  birisi değilimi ben yada hayatında başka biri varken başka birine seni seviyorum diyebilen"
Ozan sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu derin bir nefes aldı.
"Evet sende böyle bir izlenim bırakmış olabililrim ama işin öyle değil sinem ile benim aramda ki biteli yıllar oldu. Bunu hala yaşamaya çalışan ben değilim o. Herneyse
Aslında bugün seninle konuşmak istememin sebebi ne Sinem ne de Selim ile olanlar. Sadece ikimizi ve bundan sonrasını konuşmaktı."
"İkimiz diye bir şey var mı sence"
"Yok muydu? Yaşadığımız onca şeyden sonra ve şu anda burada bunları konuşuyor olmamız bile bunun bir kanıtı değil mi sence"
Leyla bir an düşündü Öyleydi aslında. Birlikte yaşadıkları ve aralarında ki bu çekim bunun ispatıydı.
"Havuzda yaşananlardan sonra onca zaman geçti ve sen beni bir kez olsun aramadın"
"Sen neden aramadın dur tahmin edeyim Sinem mi mesele. Sinem Sinem Sinem .
Unut onu Leyla. Onun benim hayatımda arkadaştan öte Yeri  yok artık olmayacakta.
Ve benim seni aramayışıma gelirsek bunu sana şimdi açıklayamam ama sadece şunu bil ki seni çok seviyorum ve seni ne pahasına olursa olsun koruyacağım ama bunu senden ayrı kalarak değil yanında olarak. Çünkü senden ayrı kalmaya gücüm yok buna dayanamıyorum. Bu geçen zamanda da senin yaninda olmadığımı sanıyorsan da yanılıyorsun. Her gün her dakika her saniye seni izledim deli gibi. Okulda, evde , alışverişte , gittiğiniz o barda her yerde "

Sınav çıkışı yağan yağmurda herkes beklerken boş bir taksinin gelip durması,çocukları ziyarete gittiğinde yanında o olmadığı halde onun gördüklerini söylemeleri gibi başında geçen tuhaflıklar aklına geldi. Ayrıca barda ki o gece olanlar.Yere düştüğünde saldırgan ile kavga eden kişiyi ona benzediğini düşünmüştü ama buna imkan vermemişti. Hatırlamaya çalıştığında ise görüntüler bir bir geldi aklına. Onun yanına gelen yardım eden o idi. Onu görünce ağlama başlayıp sıkı sıkı sarılmıştı boynuna. Kendisini bırakmasını istememişti. Kendine geldiğinde Ozan'ı yanında olmadığını göremeyince hepsinin bir hayal olduğunu düşünmüştü. Ama hayal değildi bu.
"Sendin o. beni kurtaran"
Ozan Leyla'nın ellerini tuttu masanın üstünde.
"O gece katil olabilirdim. Bana engel olmasaydın sana dokunan o ellerini teker teker kıracaktım onun."
"Neden gittin peki yanımda olmana ihtiyacım vardı o gece"
"Gitmedim . Senin eve sağ Salim gittiğini görene kadar,sen uyuyana kadar pencereden iyi olduğunu görene kadar gitmedim"
"Karşı evde ki "diye mırıldanırken Ozan sözünü kesti
"Günlerdir arabayla peşindeyim. Şimdi senden istediğim ne olursa olsun bana güvenmen."

Ayağa kalkıp korkuluklara doğru biraz yürüdü.Güneş kaybolmaya hazırlanırken gökyüzünü ve boğazın sularını kızıla boyamaya başlamıştı.Ozan konuşurken Leyla'nın dikkatini onun birşeyleri saklamaya çalıştı çekti.Ama artık bütün bunları sorgulamaktansa Onu sevdiği için güvenmek istiyordu. Belki biraz fedakarlık yapması gereksede bunu yapacaktı.
  Ozan da yanına geldi ve arkasından ona sarıldı.
"Senin ile gün batımında tanışmıştık. Şimdi yine bir gün batımı yine biz birlikteyiz bu sefer ne olursa olsun ayrılmamak üzere birbirimize söz vermemizi istiyorum.Seni seviyorum Leyla"
Bu sözler karşısında artık daha fazla karşı koyamacağını biliyordu. Kimseyi kafasına takmadan bütün korkularını bir kenara koyup kalbinin sesini dinlemek istiyordu. Aşık olduğu bu güzel adama güvenmek ne olursa olsun bu duyguları yaşamak istiyordu. Onu sarmalayan bu kollardan kurtulmadan Ozan'a doğru döndü.
"Bana söyleyemediğin sakladığın her neyse hiç bir şeyi merak etmek istemiyorum ben sadece sana güvenmek istiyorum"dedi
Ayak parmaklarının üstünde yavaşça yükselerek dudaklarını Ozan'ı dudakları ile buluşturdu bu sefer ondan beklemeden. Birlikte çıkacakları bu yolda ilk adımı bu sefer kendisi attı.
Birbirlerinden ayrıldıklarında gözlerini açarak birbirlerine mutlulukla baktılar.
Leyla Ozan onu içine sokmak istercesine sıkı sıkı sarılınca başını onun göğsüne yasladı. Kokusunu içine çekti.
"Şimdiii"dedi Ozan gülümseyerek "belki bir çay içebiliriz senin sevdiğinden"
Masaya yana oturup gelecekleri hakkında konuşarak çay eşliliğinde güneşin batışını izlediler.

"Şimdiii"dedi Ozan gülümseyerek "belki bir çay içebiliriz senin sevdiğinden"Masaya yana oturup gelecekleri hakkında konuşarak çay eşliliğinde güneşin batışını izlediler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GünbatımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin