Masalar sekizer kişilikti ve Sarpta Leyla'nın. Yanında yerini almıştı. O yerine oturunca kulağına fısıldadı " Her zaman ki gibi bu gece de göz kamaştırıyorsun ama özellikle Ozan'ın baksana gözlerini senden alamıyor"
Leyla göz ucuyla Ozan baktı. O sırada sinemle ilgilendiğini görünce biraz bozuldu ama belli etmedi kimseye. Sırasıyla konuşmacılar yerlerini aldı. Sağlığına kavuşanların verdikleri mücadeler kısa filmler şeklinde izlendi.
Gece gerçekten sorunsuz ve Harika ilerliyordu.
Sıra küçük perilerin hazırladıkları gösteriye gelince Leyla'da onların yanındaki yerlerini aldı.
Büyük işıklar kapandı ve hareketli işıklar müzik eşliğinde ikişerli sıra halinde kırmızı halıdan süzülerek sahneye doğru ilerleyen miniklerin üzerindeydi. Onlar yerlerini alınca
İçeriye güzel sesiyle Lösevin hepimiz biriz şarkısını söyleyerek Leyla girdi yürüyerek.
"Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
Kocaman bir kucak Açarız yeni günlere
Tutarız güneşi taşırız göğün üstüne
Bir çiçek dolmadan haydi artık doğ diye"
Kendine ait kısımları söyledikten sonra perilerinin yanında aldı soluğu sonra birlikte söylemeye başladılar .
"Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
Kocaman bir kucak Açarız yeni günlere
Tutarız güneşi taşırız göğün üstüne
Bir çiçek dolmadan haydi artık doğ diye
LÖSEV 'deeee"
Yine Leyla'nın sırasıydı
"Koşarak gidelim gel seninle bir köye
O güzel hayaller gerçeğe dönsün diye
Bunu biz başardık sen de İnan kendine
Orada bitmeyen bir umut herkese"
Ve yine beraber söylediler neşe içinde
"Koşarak gidelim gel seninle bir köye
O güzel hayaller gerçeğe dönsün diye
Bunu biz başardık sen de İnan kendine
Orada bitmeyen bir umut herkese
LÖSEV'deeee"
Bu gece alkışların en büyüğünü minikler hak etmişlerdi.
Gösteriden sonra konuşmacılar toplanan bağışlardan bahsettiler. Gerçekten smlerle beraber büyük bir mebleğa toplanmıştı. Gece onikiye kadar sms devam edecekti. Oradaki davetliler de bağışlarını yapmışlar artık gecenin tadını çıkarma vakti gelmişti. Sürpriz sanatçıdan sonra en büyük bağışçı için plaket verilecekti.
Anaons yapıldıktan sonra sahne artık Can oflaz'ın idi.
İlk şarkısı gerçekten büyük bir başarı getiren cover parçasınılan firkrimin inçe gülü idi.
Bu şarkının Leyla içinde anlamı vardı. Ozan'la ilk tanıştığı o tatsız gün gözlerinin önünden geçti. Bu şarkıyı da hem Doğum günü için hemse özür dilemek için söylemişti ona. Gözleri Ozan'ı aradı. Ve o anda Ozan'da ona öyle bakıyordu ki. Oda hatırlamış olmalıydı o günü.
Şarkı bitmeden davetliler Can Oflaz tarafından danslarıyla ona eşlik etmeleri için sahneye çağrıldılar.
Birer ikişer derken kalabalık bir grup kalkmıştı bile.
Seda ve selim hariç diğerleri kalkmıştı hemen. Sarpta Leyla'yı kaldırırken Seda bu fırsatı kaçırmadı ve Selim kalmak istememede onu dansa kaldırdı.
Leyla'nın gözü ozandaydı . Onlarda sinemle kalkmışlardı.
Sarpın uyarısıyla kendine geldi "Sinem seni fark etmeden bana dönsen iyi olacak bence Leyla"
"Hıı"
"Diyorum ki kendini kaptırma dikkat çekeceksin yoksa. Benimle ilgilen bence oyuna devam"sırıtıyordu.
"Oyun falan Yok ya bitti tamam"
"Ay ne çabuk yelkenleri indirdin"
"Yok öyle değilde"
"Ne o zaman"
"aman öyle işte Ya daldım bir an. Hem sen söylesen bütün bunlardan dileğin haberi var mı. Sonra yanlış şeyler olmasın"
"Dilek başka bir okuldan sarpın uzun zamandır Peşinde olduğu kızdı
"Var var merak etme . Zaten söylemezsem öldürür beni.herşeyi biliyor seni beni. En başta biraz uyuz oldu ama sorun yok şimdi.Yeni yeni bana inanmaya başladı kız. Bir ara tanıştırırım seni. Bu gece gelecekti ama hesapta olmayan şeyler çıkınca gelemedi"
"Haberi olması iyi yoksa bende rahatsız olurdum zaten."
"Neyse boşver sen onları şimdi sineme bak nasıl yapışmış çocuğa"
"Hani nerde"
Gerçekten de baya yakınlrdı
"Bozma sınırını herşey olacağına varır . Ozan dan ses yoksa böylesi daha hayırlıymış diyeceksin önüne bakacaksın sen güzel bir kızsın Leyla "
"Haklısın galiba. Netse oturalım mı"
Müzik bitmiş biraz Daha hareketli bir şarkı söylemeye başlamıştı. Herkes çok güzel eğleniyordu.
Bir ara Leyla'yı dışardan çağırdılar. Çocukların gitme vakti gelmişti Leyla onlarla ve aileleriyle ilgilendikten sonra içeriye girecekti ki biraz nefes almak için kalabalıktan uzak karanllık ağaçların olduğu ve Boğaz'ı görebildiği bir köşeye geldi.
Ay bu gece çok parlaktı. Boğaz'ın yapay Işıklarını Bile gölgede bırakmıştı. Dalgalı denizin üstünde ki yakamozlara bakıp düşüncelere daldı.
Denizden esen meltemin etkisiyle biraz üşüdü ve kollarını birbirine dolayıp Yanı başındaki denizin tuzlu kokusunu içine çekti gözlerini yumarak. Öylece kaldı biraz.
Çok geçmeden omuzlarına konan sıcak bir kumaşın etkisiyle irkildi.
Gözlerini açtığında karşısında Ozan'ı görünce inanamadı önce.
"Sen miydin "diyebildi
"Başka birini mi bekliyordun yoksa"
" yoo hayır kimseyi beklemiyordum ,şaşırdım sadece"
"Bu akşam gerçekten çok güzel şeyler başardın Leyla."
"Tek başıma yapmazdım senin sayende"
Kısa bir sesisizlik oldu.
"Leyla dayanamıyorum artık."
"Anlamadım"
"Sana başka birinin dokunmasına, gözlerine bakıp gülmesine ..."
Ozan biraz sinirlenmiş gibiydi gözlerin kapatmıştı konuşurken. Tekrar açtığında gözlerini Leyla'ya dikmiş biraz daha agresifleşmişti birden bir elini yumruk yaptı.
"Ya sen Leyla ya sen. Bana baktığın gibi bakma kimseye. Benim içimi ısıtan gözlerin kimseye öyle bakmasın bir daha"
Eline hesap sormak için Fırsat geçen Leyla bunu sonuna kadar kullanacaktı.
"Bunları yapmam için birçok sebebim var ama yapmamam içim hiç bir sebep yok Ozan.
Hem Bu şekilde konuşma cesaretini nerden buluyorsun sen"
"Günlerdir yaşadıklarımız .Sana karşı hissettiklerimi fark etmemiş olmazsın."
"Biz hiç birşey yaşamadık. Sadece Birlikte kahvaltı yaptık ,Birkaç fotoğraf çektik , biraz dolaştık o kadar. Ben hiç birşey fark etmedim hiçbir şey hissetmedim ve Sinem varkende hissedemem anladın mı . Beni çok yanlış tanımışsın."
"Bu şekilde davranmanın tek sebebi o değil mi"
"Başka bir sebep olmasına gerek ver mı. Şimdi kimse görmeden gitsek iyi olacak."
"Leylaa"
Ozan gitmesine izin vermeden kolundan tuttu.
"Bırak beni Ozan"
"Bırakmazsam ne olur bağırır mısın"
Leyla sinirlenmişti kolunu ondan kurtardı ve arkasını dönüp gitmeye çalıştığı sırada rüzgara kapılmış yaprak gibi savruldu Ozan'ın kollarına. Gitmesine izin vermemişti.
Dudakları birbiriyle buluştu.
Leyla böyle bir hareket beklemediği için şaşkınlıktan öylece kala kaldı. Ne yapacağını bilemedi bir kalbi ner ne kadar ona karşılık vermek istese de aklı ona karşı çıkıyordu. Bir iki saniye kendisiyle savaştıktan sonra ondan kurtularak yüzüne sağlam bir tokat indirmek için elini kaldırdı.
"Bu Sefer olmaz Leyla" Ozan engel olmuştu.
Yüzleri o kadar yakındı ki Leyla kendine engel olamamaktan korkuyordu. Kalbi Ramazan davulu gibi gümbür gümbür atıyor hızlı hızlı nefes alıyordu.
Ozan bir eliyle Leyla'nın havada ki elini tutarken diğer eli ile de onun diğer elini tutup kendi kalbinin üstüne getirdi.
"Duyuyor musun? Senin için atıyor böyle. Seni ne zaman görsem böyle. Engel olamıyorum, başkası duyacak diye korkuyorum. Ya sen, sen de böyle hissetmiyor musun."
Ozan Leyla'nın elini kalbinin üzerinde biraktı. Kendi elini yavaşça onun kalbinin üzerine koydu. Leyla'nın kalp atışları daha da hızlandı.
Gözleri birbirilerine kilitlenmişti.
"Biliyordum. Sende biliyorsun. Karşı koyamıyoruz birbirimize"
Ozan yavaşça yüzünü yaklaştırdı.Leyla bu sefer karşı koyamayacaktı.Sanki Mine çiçeği takmayı unutmuş vampiri karşısında büyülenmiş gibiydi. Hareket edemiyordu. Gözlerini yumdu ve
Ay ışığı altında dudakları bir kez daha buluştu.
Ayrılıp birbirlerine bakarken elleri hala aynı yerlerindeydi.
O şarkı çalıyordu tekrardan fikrimin ince gülü.
"Hatırladın mı bu şarkıyı." Dedi Ozan gülümseyerek
"Hiç unutmadım ki"
"Sence bütün bunlar tesadüf mü?"
"Sanırım değil"
Birbirlerine gülümsediler ve dans Etmeye başladılar.
Leyla başını Ozan'ın göğsüne yasladı. Mutlu ama tedirgindi aynı zamanda.
Müzik bitmeden Ozan kolundan Tutarak onu ilerideki ağaçların olduğu karanlık yere doğru sürükledi. Sessiz olmasını işaret ediyor bir taraftanda etrafı gözetliyordu. Birisinden saklanıyorlardı sanki. Onun baktığı yöne doğru bakınca Ne olduğunu anlamıştı. Sinem onların olduğu tarafa doğru geliyordu. Karanlığın içime doğru girdiler biraz daha. Tam Ozan onun karşısına çıkmaya hazırlanıyordu ki. Selim Sinem'in karşısına çıktı.
Ne konuştukları duyulabiliyordu. Sinem Ozan'ı arıyordu.
"Ozan'ı gördün mü Selim ya da Leyla'yı"
"Ne demek istiyorsun sen Anlamadım"
"Anladın selim hem de Çok iyi anladın."
"Yok Ozan'ı görmedim ama Leyla benim yanımdaydı çocukları gönderdik . Şimdi içeriye gitti" Selim bunları söylerken Leyla ve Ozan'dan tarafa bakıyordu.
İkisi de ne demek istediğini çok iyi anlamışlardı. Leyla arka taraftan içeriye doğru giderken Ozan da arkdan dolaşıp Sinem'in geldiği yönden yanlarına geldi.
"Sinem ne işin var burda. Seni artıyordum hazırlansan iyi olur gideceğiz birazdan"
Sinem ne olduğunu anlamaya çalıştı karanlığa doğru bakmaya devam ediyordu.
"Nerdeydin sen ben de heryerde seni aradım"
"Lavobada"
Selim'le göz göze geldiler be sonea birlikte içeriye girdiler.
Müzik sona ermiş Leyla sahnede plaketleri takdim ediyordu. Kaçamak bakışlarla Ozan'a baktı.
Sinem halinden memnun gözüküyordu.
Gecenin sonuna geldiklerinde öğrenciler dışındaki davetliler yavaş yavaş mekanı terk etmeye başlamışlardı.
Asıl eğlence şimdi başlayacaktı.
Sinem her ne kadar ısrar etsede Ozan kalmak istemedi ve onlarda oradan ayrıldılar.
Herkes eğlenceye dansa kaptırmıştı kendini. Leyla Selim'e bakamıyordu ama konuşmaları gerektiğini biliyordu.
Bu konuşmayı sonraya bırakarak gecenin kritiğini yapan kulüp arkadaşlarının yanına gitti.
Gülüp eğlendiler.
Leyla gecenin sonunda
Sabırsızlığının ve mutluluğunun yanı sıra içinde barındırdığı buruklukla eve doğru yola çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günbatımı
RomanceYaşadığımız sürece bir sürü insanla tanışırız bazılarını sever bazılarından kaçarız bazıları kalbimizin kıyısına kadar gelir o kişi olmadığını anlar kapıları kapatırız. O kapılar sadece bir kişi için ardına kadar açılır .Ondan sonrası muamma. Ya sa...