Sabah sporu

12 1 0
                                    

10MPzr
Herkes için gerçekten zorlu bir hafta olmuştu bu hafta.
Olaylar ,sınavlar üst üste gelmiş bütün bunların yanı sıra bir kaç iyi şey  ise hepsinin yüzünü güldürmüştü.
Selim ve Seda aralarındaki ki şeyin henüz ismini koymasalar da bir yola girmişler , Nazlı ve Sinan ise okuldan sonra nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini konuşmak için, sınavlardan sonra ki boş ama aslında boş olmayan hafta da İzmir e Nazlının evine aile yemeğine gitmişlerdi.
Seda ve irem bu zamanı evde film izleyerek ve mutfakta deneyselçalışmalar yaparak geçirmeye karar vermişler Leyla ise kafasını dağıtmak için ve kızların sorularından kaçmak için her ne kadar derslere pek kimse gelmesede soluğu okulda ve çocukların yanında alıyordu.
Sınavları bir kaçı hariç pek iyi geçememişti bu kafayla. Geçen zaman içerisinde Ozan'la da kantinde bir kaç gez denk gelmenin dışında görüşmediler ve konuşmadılar.
Eli telefona gitsede aramadı onu. Belki de en doğrusu buydu. Yol yakın iken aralarında ki her ne ise son vermeliydiler.
Zaten Ozan da durum gayet normal gözüküyordu. Son sürat gece hayatına geri dönmüş Arkadaşları ile her gece başka bir yerde , her gün başka bir magazin sitesinde haberi çıkıyor yanından Sinem de eksik olmuyordu.
Hal böyle olunca Leyla  o küçük öpücükten kimseye bahsetmedi ve kendi yoluna bakmaya karar verdi. Daha fazla küçük düşmek istemiyor ve kendine yediremiyordu bunları.
Unutmak en iyisiydi . Tabi unutabilirse

Cumartesi Sabahı Leyla ve Seda İrem'in israri ile yeni haftaya zinde girmek için erkenden koşuya çıktılar. Bütün bu işkence İrem'in yalnız kalmak istememesi yüzündendi.
İrem kızları oflamalarına dayanamayarak bir iki saatlik yürüyüşten sonra eve dönmeye karar verdi.
Dönüşte o önde keremle telefonda görüntülü konuşa konuşa giderken kızları şikayet ediyor  kızlarda arkadından onun takip ediyordu.
"Aşkımmm yarın sabah beraber koşalım bunlarla olmayacak"
"Eeeee aşkım onu yarın düşünürüz "
"Yan çizme kerem geliyosun dedim o kadar"
Kızlar bir yandan keremin haline acırken bir yandan da dalga geçiyorlardı.
Seda Dayamanadı
"Kerem zihnin açılır zihnin" diyerek güldü
"Yaaa ne demezsin Çok ihtiyacım vardı gerçekten"diye sırıtttı o da.
İrem ona sinirle çıkışırken lafı yarıda kaldı ve sokağın başında aniden durunca arkadan gelen kızlar da ona çarptılar.
İrem Gözlerini karşıya dikmiş  bakıyordu.
Kızlar diyebildi sadece karşıyı göstererek.
Evlerinin kapısın önünde duran süper ötesi lüks bir arabanın içinden süper ötesi yakışıklı bir adam iniyordu.
Üzerinde gri siyah baskılı bir atlet boynunda beyaz bir kulaklık , altında yanlarında gri kalın tek çizgi olan siyah bir eşofman olan ve yine gri kollarında alt eşofmanındaki gibi kalın ama siyah bir çizgi olan fermuarlı swetshirtünü beline bağlamıştı. Spordan dönmüş olmalıydı ki hala biraz terli olan vücuduna üzerindeki atlet biraz yapışmış ve onu daha da çekici gösteriyordu.Hararetli bir şekilde telefonla konuşuyordu.
İrem hala şokta telefonda ki keremi unutmuştu bir anda.
"Kızlar benim gördüğümü sizde görüyor musunuz yoksa uzun zamandır evden çıkmadığımız için temiZ hava beni çarptımı?"
Diğerleride aynı şekilde o adam bakıyorlardı. Vapurda hafif esen rüzgarla hülyalı hülyalı Boğaz'ı izler gibi bakıyorlardı.
Leyla'nın ağzındaki su şişesini indirerek son yudumunu içti
"Kızlar Eğer bu bir hayal ise hepimizi temiz hava çarptı yok değilse mahalleye meteor düştü"dedi
İkisi de Seda'nın çığlı ile kendilerine geldiler
"Ne oluyor ya niye kendinizi çimdiklemiyorsunuz?" Dedi Seda
İrem hala keremin haykırışların aldırmadan çocuğa bakarak " hepimizin canının yanmasına gerek yok bence "
Leyla onu onaylayarak "haklısın" dedi
Kerem hala telefonda bağırıyor hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"İrem ne oluyor oradan meteoru ne oldu ?"
"Keremcim ben seni sonra arayayım mı?"irem telefonu yüzüne tutsada kereme bakmıyordu gözleri
"Kerem mi aşkım aşkıma ne oldu?İrem ne oluyor çabuk söyle "
Keren telaş içindeydi
SedA irem ne kadar engel olmak istesene onu kışkırtıordu "kerem bizim mahalleye meteor düşmüş meteor"
dedi
"İremmm aşkım ne oluyor orada" kerem iyice merakalanmıştı ve  yanına selim de gelmişti dayanamayarak.
"Aşkım ben seni sonra ararım tamam mi hadi bay"
"Dur dur dur aşkım kapatma ne oldu orda"
Ne olacak kerem mahalleye meteor düştü meteor"dedi Seda
İrem telaşlı telaşlı Sedaya baktı 
"Aaa selim sende mi burdaydın ." Misilleme yapıyordu. "Yok aşkım yok siz antrenmana geri dönün  hadi görüşürüz." Dedi ve kapattı
Telefonun diğer ucunda kerem ve Selin öylece kalakaldı ne olduğunu anlayamadılar .
İçerden koçun sesi geliyor soyunma odasındakileri havuza çağırıyordu.
Üzerini  değiştiren Mert onların şaşkın hallerine bakarak güldü "oğlum ne oldu size hadi daha fazla sinirlendirmeyelim koçu yoksa Yoksa canımıza okur"
Kerem merakla sordu
" Mert mahalleye meteor düşmesi Ne demek"
"Kim dedi size bunu "
"kızlar söyledi"
mert şöyle bir güldü
"Çok yazık kerem sen de bilmiyorsan bunu kimse bilmez. yani şöyle söyleyeyim ya Kıvanç Tatlıtuğ ve Burak özçivit  ya da onların türevleri mahalleye gelmiş olabilir " dedi ve  gülerek odadan çıktı
Kerem'le Selim telaşlı telaşlı havuza doğru yol aldılar
"Selim hemen kızların yanına gitmeliyiz arkadaşım yoksa her şey için geç olabilir
"Ama koça nasıl bir bahane bulacağız"
"Sen onu bana bırak"
Kerem yavaşça koşun yanına gitti
"Koç biz bugün antremana katılmasak olur mu?"
"ne oldu"
Onların duyan mert lafa girdi
"Koç kızların mahallesine meteor düşmüş" Deyince herkes güldü
Az ilerde bekleyen Ozan  olanları merak edip yanlarına geldi
"siz çocuklar yarışmaya katılmak istemiyorsanız işte kapı orada"
"hayır tabi katılmak istiyoruz ama koç ..."
kerem daha sözünü bitirmeden fazladan yirmi tur ceza aldılar. Artık antrenman sonuna kadar sabırsızca beklemekten başka çareleri yoktu.

İrem telefonu kapattıktan sonra sonra şöyle üstün düzelttikten sonra soluğu yakışıklının yanında aldı diğerlerini de peşinden sürükleyerek.
Yanına gidince daha bir hayran oldular kaslı vücudu mermer gibi göz alıcıydı . Telefonla konuşmasını bitirdikten sonra kızlara döndü
"Merhaba"
İrem hemen atladı "merhaba birine mi bakmıştınız ?"
"Birine değil evime bakmıştım ama sanırım adresi karıştırdım. Bu arada adım Kaya"
"Bende irem bunlar da arkadaşlarım Leyla ve Seda sabah koşusundan geliyoruz da"
Leyla İrem'i sessizce dürttü " işin ucunu kaçırma iremm" Dedi ve çocuğa döndü "buraya mı taşındınız yoksa"
"Memnun oldum bu arada. Evet ama 205 numaraya ama sanırım bu sokakta değil"
"Yooo burada burada"Dedi irem heyecanla " bizim ev 204 tam karşımız işte böyle tamam karşımız 205 ama giriş bira ileride o yüzden karıştırmış olabilirsiniz"
"Teşekkür ederim sahibiyle bi sorumuz oldu  aceleyle koşudan buraya geldim . Daha önce emlakçım uğraştığından ben ilk defa gelince böyle oldu."Yaaa çok sevindik yani soruna değil taşındiğınıza eğer bekleyeceksekseniz daha buyrun bizde bekleyebilirsiniz değil mi kızlar.?
"Yok teşekkürler gitsem iyi olu çünkü ev sahibi beni bekliyor . Daha sonra görüşmek üzere Dedi ve arabasıyla uzaklaştı.
Kızlar da arkasından öylec baktılar 
Eve girdiklerinde hala şoku atlatmış değillerdi. Kendilerin koltuğa attılar .
"Allahımmm neydi o öyle neşedim kesildi resmen"Dedi irem
"Yunan heykeli mübarek o gözler o vücut sanırsın stefan Salvatore mahallede" diye Leyla karşılık verdi
Çocuk gerçektende bütün yakışıklılığı işe arz-ı endam etmişti sokakta.
"Sevil teyzeee"Dedi irem "kahvaltıyı yukarıda ki balkona hazırlar mısınız? "sonra kızlara döndü
"İyi fikir değil mi?"
"İyi de Daha taşınmadı ki" Dedi Seda
Leyla geçen gün gördüğü eşya yüklü kamyonu hatırladı birden "Yok yok ben gördüm taşındı tabi siz evden çıkmadığınız için kaç gündür görmemişsinizdir. Geçen sabah karşıki eve bir sürü eşya indiriyorlardı demek onlar Kayacığıma aitmiş.Ama zevkli çocuk he"
İrem dayanamadı "nerden senin kayacığın oluyormuş bakalım"
"İçimizde bir tek benim başım bağlı olmadığı için ona kayacığım deme Şeref'i bana ait"
"Hmmm tabi tabi Hepimizin kayacığı tamam mı. Her neyse de aklım bir fikir geldi şimdi bu yeni taşındı ya şöyle bir şeyler götürsek"
İkisi de bu fikri onaylayarak üst kata daha havadar bir şekilde karşı ev manzaralı kahvaltı yapmaya çıktılar.
Onlar keyif kahvelerini muhteşem manzaraya karşı yaparken Nazlı İzmir den döndü.
Sinan'ın kulak paslarını silerek çığlık çığlığa kucaklaştılar . Onu önce irem kucakladı
"Nazlı Nazlı ne oldu biliyormusun şunuzun zamandır boş olan karşı ev var ya oraya r Yunan heykeli taşındıki sorma çocuk yıkılıyoo yaa" ilerde bavullarla bekleyen Sinan'ı görmezden gelerek
"Yaa bende diyorum neden kızlar bu terasta kahvaltı yapıyorlar şimdi anlaşıldı"
"Biliyomusun nazlıcım en çok seni seviyorum çünkü içlerinde benden sonra en zeki sensin"
Dedi sırıtık bir gülümsemeyle
Sinan elinde ki bavulları göstererek hayatım bunları içeri götürüp geliyorum . Nazlın evet anlamında başını salladı ve kendine koltuklarda bir yer bularak oturdu .
Kızlar olup biteni nazlıya hararetli bir şekilde anlatırken Sinan gelerek araya girdi
" acaba diyorum ki nazlıcım sen artık bu evde kalamasan hani baksana sana kötü örneklerle dolu bu ev"
Seda şöyle bir baktı "Yok canım kötü örnekmiş sizi karakoldan topladığımız o geceyi ne çabuk unuttunuz Sinan beyyy he he hey" Dedi
Leyla da ona katıldı " hmmm hani ortaya karışık çerez yaptığınız o gece?"
Geçen yarı yılda okulun başladığı ilk haftalarda erkek erkeğe gittikleri -hadi şekerim bar- ve orda olanlar gözünün önünden şöyle bir geçti.
Keremin aklına uyup felekten bir gece için gittikleri yerde fuhuş operasyonun ortasına düşmüşler sonrasın da kendini Nazlıya affettirebilmek için tam bir barışmak için haftalarca uğraşmıştı. Nazlı da imalı imalı sinan sarılıp yanağını hafiften biraz fazla sert sıktı
"Aaaa kızlar benim tontişimle uğraşmayın bir gecelik bir hataydı o"
Sinan heme Hemen lafı toparladı.
"Neyse Size doyum olmaz ben kaçayım zaten biraz işim vardı"
"Tabi tabi git git işini hallet sen" Dedi irem
Nazlı Sinan'ı uğurladıktan sonra tekrar terasa çıktığında irem aklındakileri ortaya döktü.
"Kızlar diyorum ki Nazlı da izmirden döndüğüne göre bu gece şöyle kız kıza bir eğlensek diyorum ne dersiniz?"
Hepsinin kulağına hoş gelmişti bu
"Aslında olabilir uzun zamandır yapmamıştık" Dedi Leyla
"Yani hem eğleniriz hem dertleşiriz herkes içindekileri şöyle bir ortaya döker"irem imalı bir şekilde Leyla'ya baksada o gözlerini kaçırmıştı "tamam mı anlaştık o zaman ben her zaman ki mekanda yerimizi ayırtıyorum . hadi marş marş herkes hazırlanmaya bakalım"
Hepsi de son çay yudumlarını içip odalarının yolunu tuttu.

GünbatımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin