15 nisan 2016
CumartesiBugün büyük gündü hemde ne büyük gün ama.
Gecen Bi kaç günde pek de birşey yapmadım .Bizimkilerle takıldım fotğraf çektim, film izledim . Selim de olmadığı için baya rutin geçti günlerim.Ama daha sabah uyandığımda bugünün sıradan bir gün olmayacağını hissetmiştim sanki.
Güneş doğmadan uyandım . Sabahın alacakaranlığında yanıma fotoğraf makinemi ve biraz yiyecek aldım beyaz vespa motorum arkasına yine beyaz ama kırdelalarla süslediğim küçük eşya arabasını takıp çıngıraklı tepeye gittim . Gündoğumunı yakalamak istiyordum.Bugün bütün gün burda kalıp Güneş'in doğuşundan batışına kadar her anı çekecektim belki gecen gün afişini gördüğüm yarışmaya gönderebilirdim yeterli görürsem .
Konu serbestti herhangi birşeyin fotoğrafı olablirdı. Her zamanki yolu kullanarak tepeye geldim. Hava daha aydınlanmamıştı Güneş'in yeni çıkan ışıkları Deniz'in üstüne yansıyordu . Muhteşem bir görüntü vardı. Makinemi hazırladım Ve deklanşöre bastım bir iki on derken en güzel kareyi yakalamak için birsürü fotğraf çekmiştim .
Güneş tam doğdunda Bi kaç fotoğraf daha çektim ve karnımdan seslerle acıktığını hissettim.
Getirdiklerimi arabadan indirdim . Küçükken babamın büyük çam ağaçlarının tepesine yaptığı ağaç eve çıktım . Tam olarak ev değilse balkonumsu birşeydi.
Dün akşamdan kalan Patatesli börek , havuçlu tarçınlı kek -ıssız Ada'm keki - , sabah fırından aldığım simitler -hal biraz sıcaklardı- , krem peynir ve koca bir termos çay getirmiştim.Ve ben bardaklara çay doldururken beklediğim kişi de geldi , Selim.
Gece geleceğini biliyordum ama onu beklemeden uyumuştum çunku sabah erken kalkacaktım ve o da gelecekti buraya. Geleceğinden emindim çünkü Annem sabahın köründe benim buraya geldiğimi anlayınca onu arkamdan göndercekti saati hiç şaşmazdı.
Selim merdivenden yukarı çıkarken söyleniyordu.
"Günaaayyydıııınnn "dedim sırıtarak ." Bende seni bekliyordum "
"Bilerek yapıyorsun dimi " şakayla karışık sitem vardı sözlerinde.
"Dün gece gelmişim yorgunum ne diye bu saatte gelirsin. Hep bana eziyet için dmi "
"Yok be gerçekten güneşin doğuşunu kacırmak istemedim "
Yanıma otururken çayını uzattım.
"Söylenmede al çayını soğumadan "
"Ya bu kaçıncı güneş doğusu be"
"Şıkayet ediyorsan gelmeseydin . Hem fena mı bak mr guzel temiz hava beynine oksijen gitsin bıraz"
"Hmm evet evet oyle"dedi . "Gel kız buraya özledim çok "
Bende özlemiştim yılbaşımdan beri sadece telefonda konuşmuştuk sarıldık birbirimize .
Havuçlu keki onun içn tapmiştım içimde biraz ceviz çok severdi . Ben cevizsiz taraflarından tırtıkladım bıraz . Cevizi sevsemde benim içn işkenceydi yemesi alerjim vardı be hemen ağzım vücudum kabararırdı. Patatesliyi affetmedim ama.
Tıka basa doyduk biraz daha öğlene bıraktık ki bütün gün burada olacaktık."Ee anlat bakalım selim efendi ne var ne yok . Şu anlattığın kıza ne oldun neydi ismi hmm Pelin . "
" dağa kaçtı inek içti bitti gitti"
"Bu kadar çabuk mu hızına yetişemiyorum "
"Yok be Leyla olmadı bitti işte
"Bizim halimiz ne olacak sen le böyle he ne zamn gerçek aşkı bulacağız Biz
"Bilmem belki de çok yakındır biz farkında değilizdir."
Belki de oyle aşk bir adım uzağmızdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günbatımı
RomanceYaşadığımız sürece bir sürü insanla tanışırız bazılarını sever bazılarından kaçarız bazıları kalbimizin kıyısına kadar gelir o kişi olmadığını anlar kapıları kapatırız. O kapılar sadece bir kişi için ardına kadar açılır .Ondan sonrası muamma. Ya sa...