Multimedya: Arya
*
Coraplarim kan dolasimimi kesti, üniformanin süveteri beni kasindirdi ve ic camasirlarim beni rahatsiz etmek icin adeta isyan cikardi.
Ve bunlar günün yalnizca iyi kismiydi.
Ücüncü dersteydik ve o yilin derslerini bizlere kisaca anlatan Türkce ögretmeni Buket hocayi dinliyordum. Hangi ülke olursa olsun, ögretmenler ayni konusmalari yaparlardi. Ödevlerinizi yapmazsaniz, sinifta kalirsiniz. Ve sinifta kalirsaniz, hayalini kurdugunuz meslege asla kavusamazdiniz. Hayalinizdeki meslege kavusamadiginizda da, "Yaninda büyük boy patates kizartmasi ister misiniz?" cümlesi sikca tekrarlamak zorunda kalirdiniz.
"Her sene son sinif ögrencilerimizden birer final projesi istiyoruz." Buket hoca siramin önünde durdu, ne yazik ki siram en öndeydi. "Bu yilki projenin konusu hizmet etmek," dedi. "Sizinle denk siniflardaki diger ögrencilerle esleseceksiniz. Bu projeleri esli olarak hazirlayacaksiniz. Isimler ögle arasinda panoda asilacak."
En üstteki zarfi aldim ve gülümsemeye calisarak geri kalan zarflari arkamdaki kiza uzattim.
"Ben Damla." diye fisildadi arkamdaki kiz. "Belki bu ismi duymussundur."
"Sanmiyorum."
Zarfin altinda manikürlü tirnaklari göründü. "Babam bu okulun müdürü."
"Müdür bir babanin kizi olmak zor olsa gerek."
"Aslinda ben bu durumu oldukca faydali buluyorum." Övünmesi sinirlerimi bozuyordu. "Burada bir tiyatro yapiyoruz."
"Sanirim bunla ilgili birseyler duydum bugün."
"O tiyatroda bende varim." Keyifli bir sekilde siritmasi, sadece benimle konusuyor olmasinin bile benim icin bir tür gurur kaynagi olmasi gerektigini bildiriyordu bana. "Demek sen yeni kizsin. Su Amerika'dan gelen?"
Basimla onayladim.
"Ögle yemeginde benim ve arkadaslarimin yaninda oturmak ister misin?" Her ne kadar bunu soru olarak sorsa da, onlarla birlikte olacagim konusunda kendinden fazlasiyla emindi.
Soydan Koleji'nin kralice arisiyla tanismistim.
"Tesekkür ederim. Ama ögle yemegini Maya ile birlikte yiyecegim." Sinifin karsi tarafinda oturan kuzenimi isaret ettim. "Bize katilmak ister misin?"
Damla'nin dudaklari sahte bir tebessümle aralandi. "Bu bir teklif mi?"
"Sey, evet."
"Biraz daha yüksekleri hedefleyebilirsin." Sanki ikinci el bir araba saticisiyla büyük bir incelikle satis görüsmeleri yapiyor gibiydi. "Biraz yardimla buradaki en havali kizlardan biri olabilirsin."
"Senin gibi."
Saclarini savurdu. "Elbette."
"Teklifin icin tesekkürler. Bunu biraz düsünecegim." Biraz ayricalikli dogmus olabilirdim, fakat annem beni bir züppe olarak yetistirmedi. Yani en azindan egomanyak aktörler söz konusu oldugunda durum böyleydi.
Sinir bozucu bir yöne giden konusmamizi Buket hocanin sesi böldü.
"Cocuklar, lütfen zarflari acin."
Zarfi actim ve icine baktim.
Kader Sezen
"Kagitta, birlikte fazlasiyla vakit gecireceginiz yaslilar yurdundaki kisinin bilgileri var."
Tamam, bunu yapabilirdim. Yasli birini neselendirmek sansi. Bu ne kadar zor olabilirdi ki?
"Umuyorum ki buradan mezun oldugunuzda... eskisi gibi olmayacaksiniz."
Hayatimi degistirecek bir ödev mi? Benim ismimi de yazin.
Ders bittiginde sinifca panonun önünde toplastik. Nihayet ismimi bulabilmistim. Hemen partnerimin ismine baktim. "Beren Soydan." Sesli söylemistim bunu. Acaba kimdi? Okulda Maya haricinde kimseyi tanimiyordum henüz. Zor olacakti bulmak derken, arkamdan biri omzuma dokundu. "Sanirim bana seslendin."
Arkami döndüm ve "Sen!" Soktaydim. Bu o. Ucaktaki züppe cocuk.
"Sana yollarimizin kesisebilecegini söylemistim. Buyrun leydim, emrinize amadeyim."
"Hayir, delilik bu." Yumruklarimi sikiyordum. Hayat seni yeniden karsima cikararak ne yapmaya calisiyordu? "Nerden ciktin sen?"
"Bu biraz komik bir soru olmadi mi sencede?" Sanki jetonum daha düsmemis gibi bakti yüzüme. "Hangi okula gittiginin farkinda degilsin sanirim. Soyadimla alakasini cözemedin daha."
Beren Soydan. Okulun adi Özel Soydan Koleji'ydi. Hayir diye ciglik atmak istiyordum.
O kadar okul varken ben Beren'in ailesinin sahibi oldugu okulu tercih etmistim. Gerci bunun sebebi kuzenimin de bu okulda okuyor olmasiydi. Amcam bu okula gitmem icin babama israr etmisti. Babamda ufak bir arastirmadan sonra burasinin bana uygun olacagini söylemisti.
Bir sekilde, sikmakta oldugum dislerimi gevsetmeyi basardim.
"Madem partner olduk, o zaman projeyi yapmaliyiz."
"Takip et beni."
Alt kata indik. Kafeteryaya getirmis beni. Sonra bir sandalye cekip oturdu. "Cayim iki sekerli olsun." Ben ona ters ters bakinca, "Please." deyip, masum köpek bakislariyla bana bakiyordu.
Arkami döndüm ve siraya girdim. Iki cayla birlikte geri döndüm.
"Cayima tükürmedin, degil mi?"
"Nasil akil edemedim, Tühh!"
Bu söyledigime gülmüstü. Gülünce güzel disleri ortaya cikiyor, gözleri parliyordu. Aslinda kötü biri degildi ama bu adamda, ona tirnaklarimi göstermeme neden olacak kadar sinirlerimi bozan ne vardi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLER
General FictionArya: Ölsem simdi. Tam su anda, hissedemem korkuyu. Cünkü hic tatmadim bütünlügü. Burada olmak gibi sicakliginla sarmalanmak. Her nefesine asik olmak gibi... Hayati rüyadan rüyaya yasamak neden? Ve korkmak rüyalarin asla gerceklesememesinden. Beren:...