Bu bölümü Whiterwhiterose a ithaf ediyorum. :))
Bölümü müzigiyle beraber okumalisiniz. Herkese keyifli okumalar ;))
"Tatilimiz, böyle keyifli ve eglenceli gecsin." dedim ve hepimiz kadehlerimizi tokusturduk.
Hep bir agizdan "Arya'ya." dediler.
Beren, kulagima egildi ve "Yaninda lezzetli CILEKlerden olsaydi keske." dedi ve göz kirpti. Yudumlamakta oldugum soguk sampanyayi püskürtmemek icin elimle agzimi kapattim. Cilek derken, dudaklarimdan mi bahsediyordu?
"Iyi misin, Arya?" dedi, Kutay.
Konusabilmek icin yutkundum. Sampanya bogazimdan akip giderken basimi iyiyim anlaminda salladim. "Evet, iyiyim. Sadece bogazima takildi." dedim.
Kutay, yanima geldi ve ceneme dokundu. "Su getirmelerini ister misin?" diye sordu.
"Hayir, tesekkürler. Ben iyiyim. Gercekten." dedim ve gülümsedim.
Kutay da gülümsedi ve elini yüzümden saclarima kaydirdi. Sonra kulagima egilip fisildadi. "Son tatilimizi hatirliyor musun?" dedi.
"Evet." dedim. Ayaz ölmeden hemen önceydi. Gercekten mutlu oldugum son zamanlardi.
"Yine öyle olmamizi istiyorum." dedi.
"Yaa, ben de neler neler istiyorum ama hayat iste, her istedigini elde edemiyorsun ne yazik ki!" dedim.
Bu dedigim Beren'in cok hosuna gitmisti anlasilan. Bize bakmasa da dedigime güldügünü anlamistim ve bun anlayan tek kisi degildim. Kutay eliyle Beren'i ittirdi. Bu hareketi Beren'i cok az da olsa yerinden oynatmisti. Beren'in yüzünde kaslar segiriyordu ve ters ters Kutay'a bakti.
"Sen neye gülüyorsun?" diye sordu, Kutay.
"Sana!" dedi, Beren.
"Bana? Bana demek." dedi ve elindeki kadehi bana verip bu sefer iki eliyle Beren'in gögsünden ittirdi. Elimdekileri cabucak yanimdaki masaya biraktim ve Kutay' kolundan tuttum.
"Ne yaptigini saniyorsun Sen?" diye cikistim ona.
"Görmüyor musun, bize gülüyordu?" dedi kaslarini yukari kaldirarak.
"Evet ama bu, bu yaptigin hareketi aciklamiyor. Dün gece sizi uyardim, aranizda sorun olmasini istemiyorum demistim."
"Sikayet etmek icin istersen annene de kosabilirsin, Kutaycik." dedi, Beren ve kahkaha atti.
"Lan ben seni simdi." Kutay, tekrar Beren'in üzerine yürüyecekken önüne gectim ve onu durdurdum. "Lütfen Kutay, lütfen. Sakin ol." dedim.
Bakislarimi Beren'e cevirdim ve ona ters ters baktim. "Hic komik degildi, Beren." dedim.
Beren gülümseyisi yerini keyifsizlige birakti.
"Dostum, niye geriliyorsunuz sürekli? Tamam, birbirinize bayilmayabilirsiniz ama sürekli sürtüsmeniz bizim de morelimizi bozuyor. Kizlar geriliyor. Üc gün birbirinizi görmezden gelin sonra, isterseniz selam bile vermeyin ama dogum gününü Arya'nin burnundan getirmeyin." dedi, Bartu. Istanbul'a geldiginden beri ilk defa ciddiyetle konusuyordu. Daha sonra onu takdir etmem gerektigini aklima not ettim.
MAYA ÖNAL
Bartu'nun araya girmesiyle gerginlik biraz da olsa yok olmustu. Simdi herkes kendi kendine biseylerle ilgileniyordu. Ben, herkesten uzak bir köseye cekildim ve camdan disariyi seyretmeye basladim. Sessizce bir sarki mirildanarak kadehimdeki son sampanyayi da ictim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLER
General FictionArya: Ölsem simdi. Tam su anda, hissedemem korkuyu. Cünkü hic tatmadim bütünlügü. Burada olmak gibi sicakliginla sarmalanmak. Her nefesine asik olmak gibi... Hayati rüyadan rüyaya yasamak neden? Ve korkmak rüyalarin asla gerceklesememesinden. Beren:...