ADRİAN:
Oturur vaziyette düşünüyordum.
İsyan da neler olacaktı? Ya Elice'nin başına bir şey gelirse?
Onu bulmuşken kaybetmek istemiyorum. Onu bir daha kaybetmeye dayanamam. Evet! Benden daha güçlü zaten. Ama yine de onun için korkuyordum. Ölümsüz olabiliriz. Ama acı çekiyoruz ve bir vampiri derin uykulara yatırabilecek şeyler var. Mine çiçeği aşısı gibi. Eğer bir vampir aşırı derece de Mine çiçeği alırsa bu onun kendini toparlamasında zorluk çıkartır. Mesela kurt boğanlarda nefes düzenini bozar. Ve Elice birde kurt.Belimde ki ellerin beni sardığını hissedince arkamı döndüm. Elice bana gülümseyerek bakıyordu. Yanıma bir sandalye çekip oturdu.
"Bana bir zarar gelmeyecek. İçin rahat olsun." Dedi.
"Sen aklımı mı okudun?"
"Evet. Boşuna endişeleniyorsun. İsyanda vampir kurulundan çokta güçlüyüz. O savaşı kazanacağız. Artık kimse vampir kurulunun baskılarına maruz kalmayacak. Ama yine de insanlar bilmemeli." Dedi. Başımı salladım. Sonra aklıma gelen şeyle güldüm.
"Biz seninle hiç evli gibi olmadık. Hala sevgili gibiyiz." Dedim.
"Senin suçun." Dedi.
"Nedenmiş o?"
"Kızılay da evlenelim diyen sendin!" Haklıydı. Bir anda evlenmiştik.
"Gel o zaman. Eve gidelim. Ben sana kendimi kocan gibi hissettiririm." Dedim. Omzuma bir tane geçirdi. Ama acıtmıştı. İkimizde gülerken kapının açılma sesini duydum. Kim olduğuna baktım.
Jacob!
Her seferinde ona içimden ismini söyleyerek kızıyordum. Artık karşımıza çıkması aptallıktı.Seri bir şekilde ayağa kalktım.
"Ne işin var senin burda!"
"Seninle hala bir hesabımız var! Kızılay da demiştik!" Dedi. Derin bir nefes aldım. Elice'nin gözlerinin içine baktım.
"Gitme." Dedi. Dudaklarına bir buse kondurdum. Sonra Jacob'ın yanına gittim. Elice'ye bakıyordu. Ama Elice tabi ki yüz vermedi. Bana bakıp gülümsedi.Jacob ile düello salonuna gittik. Hiç kimse yoktu.
"Burdan sadece bir kişi çıkıcak" Dedi Jacob.
"Eğer Elice'ye mühürlenmeseydin, seninle savaşmazdım. Sana yemin ederim ki Jesica o gün yatağıma kendi girmişti. Benim bir şuçum yoktu!" Dedim.
"Sus! Sus! Sus artık! Yeter! Sorun Jesica mı sanıyorsun? Ben Elice'ye mühürlendim. Anladın mı! Mühürlendim!" O bağırırken bende üstüne yürüdüm.
"O zaman seni öldürmekten zevk alacağım! Yeter artık! Senden bıktım!" Diye kükredim.Bana büyüyle acı verme büyüsünü yaptı.
"Aurera maksiro!" Titreyerek diz çöktüm. Boğaz'ımı sıkıyormuş gibi hissediyordum. Cebinden bir şey çıkardı. Çıkardığı şey Mine çiçeğiydi. Kokusundan anladığım kadarıyla da zayıf bir Mine değildi.
Ömür boyu uyutacak güçlü bir mineydi...
"Düello başlasın Adrian Autumn!"Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...
Sizce gelecek bölümde neler olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1
Vampire(ASKIDA) Ölüme bu kadar yakınken, ölümün ete kemiğe bürünmüş haline aşık olmak ancak bir vampir hikayesine özgü olmalıydı. Aşk, bu kadar güzelken bu kadar ölümcül olmamalıydı.