Büyülü bir kaç söz söyledi. Ve elim anında iyileşti. O bir vampir ya da kurt değildi. Cadıydı. Bir büyücüydü. Ve hissettiğime göre oldukça güçlüydü.
"Sana mühürlendim mi ben?" Dedim. İlk defa birini sevmiştim sanırım. Ve de seviyorum...
REBECCA:
Onu çok seviyordum. Ve sevdiğim adamın bugün doğumgününü kutlayacaktım. Onu çok mutlu etmek istiyordum. O bir vampirdi. Bense bir kurttum. Ama yine de onu seviyordum. Gerçi o bazı sorunlar olduğunu düşünüyordu. Hatta bir ara ayrılmak bile istemişti. Ama ben o sorunları çözmek istediğimi ve bana biraz zaman vermesini istemiştim.Şuan spor salonundaydı. O tarafa ilerledim. Arkamda ki yirmi kişilik grupla oraya yöneldim. Parmağımla işaret verdim.
1...2...3!!!
İçeri girip aynı anda şarkı söylemeye başladık. Elimde büyük bir pasta, gözyaşları ile Sofia ile öpüşmelerini izliyordum. Onlara hızla yaklaştım. Pastayı alıp ikisininde kafasına yapıştırdım. O sırada benim geldiğimi fark etmişlerdi. İkisinin de kafalarında ki pastalar oldukça canlarını sıkmıştı.
"Hani benden ayrılmak istediğini söylemiştin ya! Ben senden ayrılıyorum. Şimdi bol s.....n!" Diyip koşarak oradan çıktım. Dolu gözlerimi silmeye çalışırken kapıdan çıktığım anda birine çarptım. Ve üstüne düştüm. Her hangi bir yere çarpmamam için beni tuttu. Ve aramızda bir parmak kala durduk. Nefeslerimiz birbirine karışıp havada kayboluyordu. Bu mavi gözler...
Damon! Bu Damon! Beni dönüştüren kurt!Sertçe yutkundum. Gözümde kalan bir gözyaşı yanağına düştü. Boş boş bakmaya devam ettim. İçinde bir şeyler kıpır kıpır oluyordu. Ama bildiğim bir şey varsa o da demin Sofia ile öpüşen Eric'i unutmuştum...
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1
Vampire(ASKIDA) Ölüme bu kadar yakınken, ölümün ete kemiğe bürünmüş haline aşık olmak ancak bir vampir hikayesine özgü olmalıydı. Aşk, bu kadar güzelken bu kadar ölümcül olmamalıydı.