Vote ve yorumlar...
Savaş aslında başlamıştı bile. Ama iki tarafında ortak buluşacağı savaş, bu oyunun sonu olacaktı.
ALEXANDRA:
Canım kardeşim gibi gördüğüm arkadaşım Elice, sevdiği adamı kaybetmişti. Onun için bazen ağlıyor ve üzülüyordum. Nasıl bir insan başka birini bu kadar sevebilirken onu kaybedebiliyordu? Bu bence haksızlık.Dökülen gözyaşlarımı Micheal'ın gelip omzumu tutmasıyla hemen sildim. Gelip oturdu. Sonra bana kahve bardağında ağzı kapalı bir şey verdi.
"Ben kahve içmem." Dedim.
"Bence içersin." Alıp kokusuna baktım. Kan...
"Teşekkürler." Diyip içmeye başladım. O da kendi kanını içiyordu.Kanımı bitirince pet bardağı buruşturup iki metre ötede ki çöp konteynırına attım. Micheal da kanını bitirmişti.
"Elice ne kadar üzüldü." Dedim. Micheal da kendi arkadaşını kaybetmişti. O da haliyle çok üzgündü.
"Hepimiz çok üzüldük Alex." Dedi.
"Elice'nin bu hali normal değil. Kendini tamamen savaş hazırlığına soktu." Dedim. Başını salladı.
"Adrian'nın babası bir safkandı. Beni o dönüştürdü. Ben çok sevdiğim birini kaybetmiştim. Adı Elizabeth. Onun o ölümünün müziği benim için kalp atışlarını sayan makinenin durmadan ötüp yeni birinin öldüğünü belirtmesinden farksızdır. Alex.." Bana tam olarak dönüp iki elimi de tuttu.
"Senin o müziğini dinledim ben. Ben o müziği ölmeden bir daha dinlemek istemiyorum. Bırak savaşa kadar seninle olayım. Seni seviyorum." Derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapattım.Gözlerimi açtığımda Micheal bana beklentili bir şekilde bakıyordu.
"Micheal, bende çok sevdiğim insanları kaybettim. Ama kaybetmek istemediğim birileri var. Bunlardan biri de sensin. Eğer öleceksekte beraber ölelim istiyorum." Dedim. Sonra bana yaklaşıp dudaklarımı mühürledi.ELİCE:
"Tamam o halde. Herkes cebinde belli sayıda mine çiçeği bombası alacak." Dedim. Savaş için planlamalar neredeyse hazırdı.Dışarı çıkma kararı almıştım. Biraz hava almak iyi gelecekti. Vampir binasından çıktım. Ellerimi pantolonumun cebine sokup başım eğik bir şekilde yürümeye başladım. Derin bir nefes aldım. Başımı kaldırdığım da çardakta birbirine gülümseyip öpüşen Alex ve Micheal'ı gördüm. Gözlerim doldu. Onların adına sevinmiştim. Ama Adrian'ı özlemiştim. Ve o burda yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1
Vampire(ASKIDA) Ölüme bu kadar yakınken, ölümün ete kemiğe bürünmüş haline aşık olmak ancak bir vampir hikayesine özgü olmalıydı. Aşk, bu kadar güzelken bu kadar ölümcül olmamalıydı.