**********************
Elice'ye el salladık. Arabaya binip uzaklaştı. Abigail ile birbirimize sarıldık.
"Umarım kendini biraz da olsa toparlayabilir..." Dedim.
Mutlu ol kardeşim...AİDAN:
Elimde ki son mine çiçeği bombasını yapıyordum. O sırada kapı çaldı. Gözlerim bombaya bakarak,
"Gir!" Dedim. Kapı sesinden girdiğini anladım. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Sonra gözlerimi kaçırıp tekrar baktım. Bu...bu inanılmaz biriydi. Bu kız gerçekten çok güzeldi. Donup kalmıştım. Gözleri çok derindi. Dudakları kiraz, teni bembeyazdı.
Bana yaklaşıp elimi tuttu. Bir şeyler söylüyordu. Ama duymuyordum. Gözlerimin içine bakıp konuşmayı kesti. Öylece bakıyordu. Benim yaptığım gibi. Neydi şimdi bu? İlk defa bir kızı gördüğümde bir şeyler hissetmeye başlamıştım. O da bende susmuştum.Susmak gerçekten bir çok şey anlatabiliyormuş. Adını bile bilmiyorum. Gözlerinin derinliklerine giriyorum.
Bu ne böyle? Kendimi bombalara adayan ben, ilk defa kendi kalbimin patladığını hissediyordum. Ama hiç bir şey anlamıyordum."Neler oluyor?" Dedi. Nihayet onu duyabilmiştim. Ve elimin acıdığını hissettim. Elime baktığımda mine çiçeğinin döküldüğünü yeni anlamıştım. Benim elime baktığımı görünce o da elime baktı. Sonra elimi tuttu. Büyülü bir kaç söz söyledi. Ve elim anında iyileşti. O bir vampir ya da kurt değildi. Cadıydı. Bir büyücüydü. Ve hissettiğime göre oldukça güçlüydü.
"Sana mühürlendim mi ben?" Dedim. İlk defa birini sevmiştim sanırım. Ve de seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Ay Doğuyor (BİR VAMPİR HİKAYESi)1
Vampire(ASKIDA) Ölüme bu kadar yakınken, ölümün ete kemiğe bürünmüş haline aşık olmak ancak bir vampir hikayesine özgü olmalıydı. Aşk, bu kadar güzelken bu kadar ölümcül olmamalıydı.